Yalçındağ'dan 'büyüme' yorumu

TÜSİAD Başkanı Arzuhan Doğan Yalçındağ, içinde bulunulan ekonomik kriz ve Türkiye'de son 20 yıldır ortaya çıkan ekonomik istikrarsızlıkların, sanayinin mikro yapısına sağlıklı ve derinlemesine inilmesini engellediğini vurgulayarak, sadece başarılı maliye politikalarıyla büyümenin sağlanamayacağını söyledi.

cumhuriyet.com.tr

TÜSİAD Başkanı Arzuhan Doğan Yalçındağ, bugün Kayseri'de düzenlenen "Türkiye Sanayisine Sektörel Bakış" başlıklı konferansın açılışında yaptığı konuşmada, sadece başarılı maliye politikalarıyla büyümenin sağlanamayacağını söyledi. Gerek içinde bulunulan krizin, gerekse Türkiye'nin son 20 yılında ortaya çıkmış ekonomik istikrarsızların, sanayinin mikro yapısına sağlıklı ve derinlemesine eğilmeyi engellediğini vurgulayan Yalçındağ, krizlerin ilgiyi sürekli makro uyum programlarına yönelttiğini belirtti.

Yalçındağ, "Sanayi stratejisi olgusu, ya klasik bir teşvik politikası ya da bölgesel kalkınma olgusu olmanın ötesine geçememiştir. Oysa daha önceki tespitlerimizde de paylaştığımız üzere, makroekonomik politikalardaki başarı, büyümenin gerekli bir koşuludur, ancak asla tek başına yeterli değildir" diye konuştu.

 

Sadece başarılı maliye politikalarıyla büyüme sağlanamaz

Arzuhan Yalçındağ, sadece başarılı maliye ve para politikaları ile yüksek büyümeyi sağlamanın mümkün olmadığını vurguladı. Türkiye'nin demografik yapısı, rekabet edebilme şansı ve refah arayışının göz önüne alındığında, büyümenin yüzde 6 veya daha üstünde olması gerektiğini vurgulayan Yalçındağ sözlerine şöyle devam etti:
"Üstelik bu büyüme hedefini, cari açığı belli bir eşiğin altında tutmak üzere gerçekleştirmek durumundayız. Bunun için de mikro-yapısal politikaları ve tercihleri dikkatlice çalışmamız gerektiği kanısındayız. İşte biz de bu noktadan hareketle TÜSİAD olarak, son yıllarda, vaktimizi ve kaynağımızı, makroekonomik konular kadar, sanayi yapısına, sektörel seviyelendirmeye, rekabet gücü olgusuna, kayıtdışı ile mücadeleye, iklim değişikliği konusunun ekonomi üzerindeki etkisine ve enerji arz güvenliği konularına yönlendiriyoruz. Ve bu yöndeki çalışmalarımızı giderek artırmayı planlıyoruz."

 

"Teknoloji ve innovasyonu yoğun kullanan sektörleri öne çıkarmalı"

Yalçındağ, genel olarak rekabet ve verimlilik temelli bir teşvik konusunda ise, özel olarak bir sektörel ayrıma gitmeden teknoloji ve inovasyonu daha yoğun kullanan sektörleri öne çıkarmalı ve tüm ekonomiyi yatay kesecek bir ödüllendirme sistemini seçmenin daha doğru olacağını düşündüklerini söyledi. Gerçekleştirdikleri çalışmalarla, rekabet ve verimlilik politikalarına ışık tutmaya ve sektörleri politika üretebilecek kadar yakından izlemeye çalıştıklarını ifaden eden Yalçındağ, "Ancak bunu gerçekleştirebilmek için, sağlıklı ve sonuca yönelik bir Sanayi Stratejisi ve Sanayi Politikası için sektörlerimizi, sektör-firma davranışlarını ve sektörel verimlilik boyutunu iyi irdelememiz gerekmektedir. Aksi durumda, sektörel rekabet politikalarını belirlemek ve bir sanayi stratejisine ulaşmak mümkün olmayacaktır. İşte bu konuda ciddi veri problemleri ile karşı karşıyayız, bazı verilerin 'Ulusal İstatistik' kategorisinde bulunmadığını biliyoruz" dedi.

 

"Veri problemi, Sanayi Bakanlığı'nın desteğiyle çözülebilir"

Veri probleminin, Sanayi Bakanlığı'nın da destekleri ve gerekirse yeni firma anketleri ile çözülebileceği düşüncesinde olduklarını belirten Yalçındağ, "2010 yılında, sektörel verimlilik üzerinde derinlemesine bir analiz gerçekleştirmeyi planlıyoruz. Bugün ele alınacak raporun da bu amaca katkı sağlayacağı düşüncesindeyiz" dedi.

 

"Kasım'da Denizli'de tekstil sektörü ele alınacak"

TÜSİAD'ın, imalat sanayii sektörünün karşılaştığı sorunları irdelemek ve çözüm önerileri geliştirmek amacıyla 2008 yılı Mayıs ayında "Türkiye Sanayisine Sektörel Bakış" raporunu kamuoyu ile paylaştığını anımsatan Yalçındağ, bu raporla asıl amaçlarının imalat sanayii alt sektörlerinde rekabet gücünün artırılması için neler yapılabileceğini tartışmak olduğunu ifade etti.

Raporun sonuçlarından hareketle, SEDEFED ile birlikte sektörlerin özel olarak ele alınacağı bir dizi seminer düzenlemeye karar verdiklerini açıklayan Yalçındağ, bu seminer dizisine Nisan ayında Bursa ilinde "otomotiv sanayii" ile başladıklarını vurguladı. Mobilya sektörünün ele alınacağı bugünkü seminerimizin ardından, Kasım ayında da Denizli'de tekstil sektörünü değerlendirmek arzusunda olduklarını söyledi.

 

"Mobilya sanayii ihracat performansıyla dış dengeye katkı sağlıyor"

Yalçındağ, Türkiye mobilya sanayiinin son yıllarda orta ve büyük ölçekli işletmelerin katılımıyla ülke imalat sanayisi içinde yüzde 3'lük bir paya sahip olduğuna dikkat çekerek, "2001 yılından itibaren mobilya sektörü sergilediği ihracat performansı ile dış dengeye olumlu katkıda bulunmuş ve imalat sanayii içerisinde önemli bir katma değer yaratmıştır. Türkiye'nin mobilya ihracatının üçte birini gerçekleştiren Kayseri'de ise, Türkiye'nin en önemli mobilya üretim ve ihracat merkezi durumundadır" dedi.