Yaklaşık 300 milyon kişi hepatitle yaşadığından habersiz

Dünya çapında milyonlarca insan, hepatit virüsleri nedeniyle kronik karaciğer hastalıkları ve kanserden ölüm riskiyle karşı karşıya bulunuyor. Hepatit B ya da hepatit C virüsleri taşıyan 325 milyon insanın 300 milyonu ise virüs taşıdığından habersiz yaşıyor.

AA

Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ), küresel bir sağlık problemi haline gelen ve insanların sağlığını ciddi oranda tehdit eden hepatit virüslerine karşı dünya çapında farkındalık oluşturmak amacıyla 28 Temmuz'u "Dünya Hepatit Günü" olarak kabul ediyor.

Hepatit virüsünün, hepatit A (HAV), hepatit B (HBV), hepatit C (HCV), hepatit D (HDV) ve hepatit E (HAV) olmak üzere 5 çeşidi mevcut ancak bunlardan en çok ölüme yol açanları HBV ve HCV virüsleri.
DSÖ'nün geçen yıl yayımladığı "Küresel Hepatit Raporu: 2017"ye göre, dünyada 325 milyon kişinin viral hepatitle yaşadığı tahmin ediliyor. Bu kişilerden çoğu hayat kurtarmaya yönelik test ya da tedaviye de erişemiyor.

Dünya Hepatit Birliği (WHA) verileri de bunlardan 300 milyonunun, en çok ölüme yol açan "viral hepatitlere" neden olan HBV ve HCV virüslerini taşıdıklarından habersiz olduğunu ortaya koyuyor. Bu rakam, viral hepatitli her 10 kişiden 9'una tekabül ediyor. 2015'te 1,34 milyon kişi viral hepatit virüsleri nedeniyle hayatını kaybetti. 

Uzmanlar, dünya genelinde hepatit virüsüne yakalanmış milyonlarca insanın tedavi imkanı bulması durumunda kurtulabileceğine dikkati çekiyor.

Viral hepatitlere sebep olan hepatit virüs tiplerinden hepatit B, C ve D kronik karaciğer hastalıklarına yol açabiliyor.

DSÖ verilerine göre, Batı Pasifik bölgesinde nüfusun yüzde 6,2'sini oluşturan 115 milyon kişi, HBV virüsüyle boğuşurken bu oran Afrika'da yüzde 6,1 yani 60 milyon kişi olarak tahmin ediliyor.
Kronikleşme özelliğine sahip Hepatit B virüsü, siroz ve karaciğer kanserine yol açması açısından da ayrıca bir öneme sahip.

Dünyada yaklaşık 2 milyar kişinin Hepatit B virüsüyle enfekte olduğu ve 350-400 milyon kişinin de bu virüsü taşıdığı tahmin ediliyor. Ölümcül olabilen hepatit B virüsünden korunmanın en etkili yolu ise aşılanmak.

HCV virüsü de dünyada en çok yüzde 2,3 (15 milyon kişi) ile Doğu Akdeniz Bölgesinde, ikinci olarak da yüzde 1,5 (14 milyon kişi) ile Avrupa'da görülüyor.

Halsizlik ve kırgınlık gibi şikayetlerle başlayan ve karaciğeri etkileyen bir enfeksiyon türü olan Hepatit C, tedavi edilmediği takdirde siroz ve karaciğer kanserine sebep olabiliyor.

Defektif bir virüs olan Hepatit D, tek başına enfeksiyon oluşturmuyor ve üreyebilmek için hepatit B virüsüne ihtiyaç duyuyor. Dolayısıyla hepatit D virüsü, sadece hepatit B enfeksiyonu olan kişilerde hepatite yol açıyor.

Bulaşma yolları ve klinik bulgular olarak hepatit A virüsüyle benzer özellikler gösteren hepatit E, vahşi ve evcil hayvanlarda da görülebiliyor. Hepatit E, hamilelerde son 3 ay içinde yakalandığında yüzde 20-25 ölümcül seyretmesi açısında önem arz ediyor. Aşı, hastalıktan korunmada önemli rol oynuyor.
Viral hepatite ilişkin DSÖ Küresel Sağlık Sektörü Stratejisi kapsamında 2030'a kadar, HBV ve HCV vakalarının yüzde 90'ının test, yüzde 80'inin de tedavi edilmesi amaçlanıyor.

Hepatit B ve C virüslerinin önde gelen bulaşma yolları, kontrol edilmemiş kan transfüzyonu ya da kan ürünlerinin kullanımı, kullanılmış enjektör paylaşımı, tıraş bıçağı, diş fırçası gibi eşyaların ortak kullanımı, sağlıksız koşullarda insan vücuduna yapılan dövme ve piercing (vücudun delinmesi), güvenli olmayan cinsel ilişki ve anneden bebeğe doğum sırasında geçmesi şeklinde sıralanıyor.
Hepatitten korunmanın en etkili yöntemlerin başında hepatit A ve hepatit B aşısı gelirken, hepatit C virüsü için ise henüz bir aşı bulunmuyor. Ayrıca hastalığın bulaşması konusunda bilinçlenme ve tedbir alma da son derece önem taşıyor.