Yağmurlar bereketi de beraberinde getirdi

Yaz aylarına girilmesine rağmen Türkiye genelinde etkisini sürdüren yağışlar pek çok üründe rekolte artışını da beraberinde getirecek.

cumhuriyet.com.tr

Yetkililerin verdiği bilgiye göre, buğday, arpa, şeker pancarı ve yem bitkilerinden, kiraz, çilek, erik gibi bir çok meyveye kadar verim artışı beklenirken, yağışların meralardaki ot varlığını artırması hayvancılığı da olumlu etkiliyor. İzmir Tarım İl Müdürü Ahmet Güldal, Ege Bölgesi'nde mevsim normallerinin üzerinde kaydedilen yağışların tarımsal üretimi olumlu yönde etkilemesinin beklendiğini belirterek, patates dışındaki tüm ürünlerde yağışın olumlu etkilerinin gözlendiğini kaydetti.

Çok iyi bir sezon geçirdiklerini ifade eden Güldal, bu yıl İzmir'deki tarım arazilerinde dekar başına yüzde 30-40 verim artışı beklediklerini dile getirerek, ''Yağışlı hava nedeniyle bir çok üründe hasat ve dikim sezonu gecikti. Örneğin pamuk ekiminin geç başlamasına rağmen bu yıl gerek üretim alanlarının artması gerekse de verim artışıyla üretimin yüzde 40-50 oranında artacağını tahmin ediyoruz. Hasadı geç başlayan kiraz, çilek ve erikte de iyi bir sezon yaşıyoruz. Sadece patateste yağış nedeniyle rutubete bağlı olarak görülen hastalıklardan kaynaklanan yüzde 10-30 arası verim kaybı bekleniyor. Bu hastalığın verdiği zararın artmasını zirai mücadele yöntemleri uygulayarak engelledik'' dedi.

Güldal, yağışlı havanın hasat sezonu yaz sonuna denk gelen zeytin ve incir gibi ürünleri de olumlu etkilemesinin beklendiğini vurguladı. Türkiye'de ihracat tipi kiraz üretiminin önemli merkezleri arasında bulunan Kemalpaşa'da ağaçların döllenme zamanında havaların serin gitmesi nedeniyle lokal sorunlar yaşandığını, ihracata yönelik üretimi yapılan Salihli tipi kirazda üretimin düşebileceğini belirtildi.

TARİŞ Pamuk Birliği Ar-Ge Müdürü Sacide Karabat ise yağışların sona ermemesi nedeniyle ekimin çok geciktiğini, ekimi yapılan bazı tarlalarda yağış nedeniyle tekrar ekim yapıldığını, bunun da maliyetleri artıracağını söyledi. Yağış alan bazı pamuk tarlalarında pamukta fidede kök çürüklüğü hastalığının gözlendiğini kaydeden Karabat, ilaçlama konusunda üreticiyi bilgilendireceklerini ifade etti.

Manisa Ziraat Odası Meclis Başkanı Mustafa Kaçire, ise yağmurdan dolayı üzüm bağlarında hastalıkların oluştuğunu, özellikle küflenme hastalığının endişe verici olduğunu söyledi. Manisa'da kış ayları içinde don olaylarının da yaşandığını bunun bağlara zarar verdiğini dile getiren Kaçire, ''Nisan ve Mayıs aylarında devam eden yağışlardan dolayı çubuklardaki doğuş oranlarında azalma oldu. Bu yıl soğuklar ve yağmur nedeniyle üzüm rekoltesinin düşük olmasını bekliyoruz'' dedi. Havaların halen yağışlı gitmesinden dolayı üretici tarafından üzüm bağlarında gereken ilaçlamanın yapılamadığını söyleyen Kaçire, bağlardaki hastalığın önlenmesinin bu hava şartlarında zor olduğunu ifade etti.
 

Yüksek rekolte beklentisi

Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Yönetim Kurulu Üyesi, TZOB İç Anadolu Bölge Başkanı Mustafa Hepokur da çiftçinin yağışlardan memnun olduğunu söyledi. Yağışların yer altı su seviyelerinde ciddi artışa neden olduğunu belirten Hepokur, yer altı sularının zenginleşmesinin kendilerini ayrıca sevindirdiğini, yağışların bütün ürünlerde verimi ve kaliteyi artıracağını kaydetti.

Yağmurların çiftçiye bayram sevinci yaşattığını anlatan Hepokur, ''Ancak yağışlar beraberinde bazı riskleri de getiriyor. Özellikle yağışlar nedeniyle nemli hale gelen tarlalar sulanmamalı. Nemli tarlada ürünü sulamak sarı pas hastalığını yol açabilir. Bu hastalık, verim ve kalitede yüzde 50'lere varan kayıplara yol açar. Yine süne ve kımıl zararlılarına karşı da bilinçli mücadele yürütülmeli. Ekili alanlar, bu üç tehlikeden korunmalı'' dedi.

Hepokur, İç Anadolu Bölgesi'ndeki buğday ve arpanın yüzde 70'inin Konya'da ekildiğine dikkati çekerek, ''Buğday ve arpa rekoltesinde yüzde 30 artış bekliyoruz. Herhangi bir sorun olmazsa bu yıl elde edilecek yüksek kaliteli buğdayla da ülkemizi dışa bağımlılıktan kurtaracağız'' diye konuştu.
 

Isparta

Isparta Tarım Müdürü Sıddık İpek ise bölgedeki yağışların, gül başta olmak üzere sebze ve meyveciliğe verim kattığını söyledi. Ülke genelinde olduğu gibi Isparta ve bölgesinin de yağışlı bir dönem geçirdiğini belirten İpek, ''Yağışlar bölgede olumlu bir etki yarattı. Özellikle dünya parfüm devlerine hammadde olarak gül kokusunu veren güle verimlilik kattı'' dedi. Mayıs ayının ortalarında açmaya başlayan gülün Haziran ayının sonlarına doğru açma süresini devam ettirdiğini anlatan İpek, şöyle devam etti: ''İlkbahar yağışları gül üretimindeki rekolteyi artıracak. Yağışlardan elma ve kiraz başta olmak üzere diğer meyve ve sebzeler de olumlu etkilenecek. Şu ana kadar herhangi bir sıkıntı bildirilmedi. Üreticilerimiz yağmurdan memnunlar. Yağışlar elmada kara lekeye neden oldu. Bunun etkisi ilaçlama döneminde biter. Bu sorunu da erken uyarı sistemiyle aştık. Hayvancılık konusunda da olumlu yansımalar var. Yağışlar nedeniyle meralarımız, bitki örtülerimiz yeşillendi. Doğal olarak hayvancılığımız da yağışlardan olumlu yönde nasibini aldı.''

Burdur hayvancılık açısından önemli iller arasında yer alıyor. Süt ve besiciliğin her geçen gün arttığı ilde, yem ve besicilik girdi fiyatlarının yüksekliği üreticiyi üzerken, son yağışlar meralarda ot varlığını daha da zenginleştirdi. Burdur'da 11 bin 342 dekarlık mera alanı bulunuyor. Son yağışlarla birlikte meralarda ot miktarı arttı. Meralarda ot miktarının artması besicilerin de yüzünü güldürdü.
 

Bitlis

Bitlis'te bahar aylarının bol yağışlı geçmesi nedeniyle, ürün veriminde artış yaşanması bekleniyor. Bitlis Tarım İl Müdürü Bülent Korkmaz, bu yıl ilkbahar mevsiminin bol yağışlı geçmesinin, buğday, şeker pancarı, ceviz ve patates üretimi açısında çok olumlu etki yaptığını söyledi. Yağışlardan dolayı meraların da geliştiğini ve bunun hayvancılık açısından çok önemli olduğunu açıklayan Korkmaz, şöyle konuştu: ''Kentte öne çıkan şeker pancarı, ceviz, patates ve buğday gibi tarımsal ürünlerimiz var. Bu yıl ilkbahar mevsiminin bol yağışlı olması, kentte üretimde kültüre alınan bu ürünlerimizin yanı sıra, meralarımız açısından çok olumlu oldu. Meralar bizim için çok önemli. Şu an meralarda, iyi derecede bir ot verimi var ve bitkilerimiz yüksek kalitede. Yağışlardan dolayı meralarımızın bu kadar gelişmesi, hayvancılık açısından çok önemli. Bu ihtiyacın meralardan karşılanması, hayvancılık yapan çiftçi ve işletmeler için son derece karlı. Çünkü maliyetler azalıyor. Kentte yaklaşık 60 bin civarında büyükbaş hayvan, göçerlerden oluşan hayvan hareketiyle 1 milyona ulaşan küçükbaş hayvan mevcut. Bütün ürünlerde sürekli saha gözlemleri yapıyoruz. Yağan yağışların bitki gelişimi açısından ne tür sonuçlar doğurduğunu yerinde görmek istiyoruz. Bu nedenle mühendislerimiz sürekli sahada gözlem yapıyor. Ayrıca gözlemlerde tutulan raporları, her ay bakanlığımıza gönderiyoruz. Son yaptığımız gözlemlerde bitkilerin gelişiminin normal seyrettiğini gördük. Yağışların bitkiler üzerinde olumlu gelişme yarattığını gözlemledik.''
 

Zonguldak

Zonguldak, Bartın ve Karabük'te bahar ayındaki yağışlar üreticilerin yüzünü güldürdü, su kaynaklarına önemli katkı sağladı. Zonguldak Ziraat Odası Başkanı Hasan Kabarık, ilkbaharda bölgede yağan yağışın meraların verimini yüzde 10 artıracağından hayvancılığa olumlu yansıyacağını söyledi. Kabarık, yağışların buğday ve meyvecilikte de yüzde 5-10 arasında verimi artıracağını kaydetti.

Bartın İl Tarım Müdürü Yusuf Alagöz, önceki yıllara oranla bu yıl yağışların fazlalığından özellikle yonca, korunga, fiğ ve silajlık mısır gibi yem bitkilerinin gelişmesini olumlu etkilediğini bildirdi. Yağışların hayvanların yem ihtiyacının karşılanmasına etkisinin yanı sıra elma, armut, kiraz ve erik gibi meyvelerde de önceki yıla oranla yüzde 20-25 artış sağlayacağını anlatan Alagöz, şunları kaydetti: ''Yağışlar, buğday ve mısırın yanı sıra her türlü sebze ile meyve veriminde artış sağlayacaktır. Mevsimsel yağışların da olması ürünlerin kaliteli ve bol olmasına katkı verecektir. Özellikle yem bitkilerinde yüzde 50 oranında artış bekliyoruz. Ancak, yağışlar yöremize özgü çileğin olgunlaşmasını geciktirmiştir. Her yıl bu zamanlarda pazara inen Bartın çileğinin haziranda hasadına başlanması öngörülmektedir.''

Karabük İl Tarım Müdürü Murat Akbay, nisan ve mayıs ayında mevsim normallerinin üzerinde gerçekleşen yağışın hububat veriminde artış sağlamasını beklediklerini söyledi. Akbay, yağışların hububatta mantar hastalıklarına yol açmaması için üreticileri uyardıklarını, ziraat mühendislerinin de köylerde halkı bilgilendirdiğini kaydetti. Devlet Su İşleri Kontrol Şube Müdürlüğü yetkilileri de Karabük ve ilçelerinde bulunan göletlerin doluluk oranlarının yüzde 90'lara çıktığını, Karabük ve Safranbolu ilçesinin içme suyunu karşılayan Karasu kaynağında da yüzde 100 doluluğa erişildiğini bildirdiler.
 

Tokat

Tokat Ziraat Odası Başkanı Ahmet Dökülen de Tokat'ın ilkbahar döneminde çok yağış aldığını belirtti. Yağışların çok olmasının hububat üreticileri açısından sevindirici bir durum olduğunu ifade eden Dökülen, yağışın hububat üretimine fayda sağlayacağını belirtti. Yağışın şeftali, erik ve kiraz üreticilerini ise olumsuz etkileyeceğini anlatan Dökülen, ''Tokat'ta yağışlardan dolayı şeftali, erik ve kirazda verim düşüklüğü bekliyoruz. Bu meyveler yağıştan olumsuz etkilendi. Tokat tarımı için önemli olan domatesimiz yeni yeni ekilmeye başlandı. Domateste de normal zamandan 15-20 gün sonra hasat bekliyoruz'' dedi.
 

Diyarbakır

Diyarbakır'da bahar aylarında etkili olan yağışlar özellikle arpa ve buğday ekili alanları olumlu etkilerken, yağış nedeniyle geç ekilen pamukta bir miktar ürün kaybı yaşanması bekleniyor. Diyarbakır Tarım İl Müdürü Mehmet Ali Koçkaya, bölgede tarım alanlarının yüzde 90'ından fazlasında buğday, arpa ve mercimek gibi hububat ekiminin yapıldığını söyledi. Bölgede özellikle ilkbaharın yağışlı geçtiğini ifade eden Koçkaya, bu yağışların hububat ekili alanları olumlu yönde etkilediğini belirterek, Diyarbakır'da 114 bin hektar alanın sulanabildiğini, geri kalan 580 bin hektar alanının sulanamadığını vurguladı.

Koçkaya, sulama yapılamayan alanlar için yağışların ilaç gibi geldiğine dikkati çekerek, şunları kaydetti: ''Özellikle bölgemizde sonbahar kurak geçmişti. Diyarbakır'da Kasım ve Aralık ayının neredeyse 50 günü yağış almamıştı. Bu nedenle kuraklık korkusu vardı. İnsanlar yağmur duasına çıkmıştı. Şu an gerçekten şükür duasına çıkma zamanı. Yağışlar ihtiyacı karşıladı. Sulanamayan tarlalar da sulu tarım yapılan alanlara benzedi. Çok güzel oldu. Sadece hassas bir bitki olduğu için bazı yerlerde dolu yağışı mercimeği olumsuz etkiledi. Çiçeğinde yatmalar oldu. Bu nedenle mercimekte biraz ürün kaybı bekliyoruz. Ama buğday ve arpada genel olarak çok olumlu yansıdı. Diyarbakır çiftçisi bundan memnun. Ancak sulu tarım yapan, pamuk ekimi yapan çiftçilerimiz arazinin ıslak olması nedeniyle tarlalarına giremedi, pamuk ekimi gecikti. Geç ekim demek, geç ekim de geç hasat demektir. Pamukta bir miktar verim kaybı getirir.''

Sebze üretiminde verim beklendiğini anlatan Koçkaya, ''Bölge ortalamanın üzerinde bir yağış aldı. Hayvancılığın en büyük gideri yemdir. Bu yağışlar doğal meralarımızı otları beslediği için hayvancılığa da yağışların dolaylı etkisi oldu. Her yer yemyeşil. Hayvanlar da bu arada bayram ediyor. Hayvancılığı da çok olumlu etkiliyor'' dedi.
 

Tekirdağ

Tekirdağ'da bahar aylarının bol yağışlı geçmesi bazı ürünleri olumsuz etkilerken bazı ürünlerde de verim arttı. Tekirdağ Ziraat Odası Başkan Yardımcısı Şerif Baykut, baharda yağışların uzun sürdüğünü ve bereketli geçtiğini belirtti. Yağışların uzun sürmesi nedeniyle yazlık ürünlerin ekiminin geciktiğini anlatan Baykut, ayçiçeği ekimlerinin çok geç yapıldığını ifade etti.

Ayçiçeği ekimlerinin yağışlar nedeniyle Haziran'da biteceğini anlatan Baykut, şöyle konuştu: ''Yağışların bol ve uzun sürmesi yazlık ürünlerin geç ekilmesine, mantar hastalığının oluşmasına ve sineklerin çoğalmasına neden oldu. Bu nedenle bu yıl ayçiçeği gibi yazlık ürünlerde verim düşük olabilir. Hastalıkların artması da aşılamayı arttırdığında masrafları çoğalttı. Diğer taraftan kanola yağışların bol olması nedeniyle bu yıl rekor kıracak. Baharın yağışlı geçmesi kanola için çok yararlı oldu.'' Baykut, bölgedeki çeltik üretiminin de bu yıl artmasının beklendiğini bildirdi.

Kırklareli

Kırklareli Tarım Müdürü Hasan Çebi, Kırklareli'de yağışların mevsim normalleri seviyesinde gittiği için tarım alanlarında buğday, arpa ve yağlık ayçiçeği çekirdeği, mera alanlarındaki ot zenginliği ve meyve bahçelerinde olumlu bir etki yaptığını söyledi. Yağışlar dolayısıyla meralarda ot kaybı olmadığını için hayvanların ihtiyaçlarını buradan karşıladığını, kısmen yem tasarrufunun yanı sıra et ve süt verimine katkısının büyük olduğunu ifade eden Çebi, şöyle devam etti: ''Şu ana kadar sulamaya ihtiyaç duyulmadığı için ürünlerin bitkisel gelişmeleri düzgün, ürün kaybı da olmadı. Kırklareli'de kış boyunca devam eden yağışların ürünlerin çıkış ve gelişim döneminde devam etmesi rekolteye olumlu katkısı olacak. Yağışlar sulama yapılmayan kıraç topraklardaki ürünlere iyi geldi. Yağışların bu mevsimde ürüne çok faydası var. Belli aralıklarda yağışların devam etmesi buğday, arpa gibi bitkilere iyi geldi. Buğdaylar başak döneminde. Yağmura çok ihtiyaç duydukları bir dönemde ama henüz başları sıkışık değil. Kırklareli'de hububat ekim alanımız yaklaşık olarak 1 milyon 400-1 milyon 500 dönüm arasında. İkinci ürün ayçiçeği ürünümüz var. Bu da 700-800 bin dönüm civarında. 350 bin dönüm civarında da mera alanımız mevcuttur. Bu alanlar içinde yağışlar ilaç gibi geldi. Yağışlardan dolayı sıkıntımız yok.''

Azda olsa bölgede meyvecilik ve sebzelilik yapanlarında henüz ürünlerini sulamaya başlamadığını anlatan Çebi, bunun da üreticilerin girdi maliyetlerini düşürdüğünü kaydetti. Kırklareli Ziraat Odası Yönetim Kurulu Başkanı Hasan Çetin ise yağışların şu anda kadar buğday gelişimi ve ayçiçeği tohumlarının çimlenmesi için yeterli olduğunu söyledi. Buğdaydaki başakların beslenmesi ve ayçiçeklerinin daha sağlıklı çıkması için yağışa ihtiyaç duyulduğunu anlatan Çetin, ''Tabi mevsim bir önceki yıla göre iyi gidiyor. Özellikle hayvancılık yapanlar hayvanlarını besleyecek otu rahatlıkla buluyor. Yağışlar devam ederse meralardaki ot varlığı devam edecek. Çünkü hayvancılık bölgemizin vazgeçilmezi. Şu ana kadar yağışlar üreticimizin yüzünü güldürdü. İnşallah ayçiçeği, buğday, et ve süt fiyatları da üreticilerimizin yüzünü güldürür'' diye konuştu.
 

Edirne

Edirne Tarım İl Müdür Yardımcısı Necdet Bayırlı, Edirne'de tarım alanlarının 370 bin 948 hektar olduğunu, bunun il yüz ölçümünün yüzde 61'ini oluşturduğunu belirtti. Bu alanın, 89 bin 322 hektarında sulu tarım, geriye kalan 281 bin 626 hektarında ise kuru tarım yapıldığını anlatan Bayırlı, özellikle bahar ayındaki yağışların ilin güneyindeki Uzunköprü, İpsala, Keşan ve Enez bölgesini etkilediğini söyledi. 

Bayırlı, buğdayların gelişimlerinin gayet güzel gittiğini dile getirerek, ''İlimiz genelinde yazlık dediğimiz, nisan ayından mayıs ayının sonlarına kadar ekimi devam eden ay çiçeklerinin büyük çoğunluğunun ekimleri yapıldı. Bu yağışlar ayçiçeği ekimleri içinde çok faydalı gözüküyor. Hem çıkışların tamamlanması hemde ilk gelişimler için olumlu gözüküyor. Bahar yağışlarının hayvancılığa etkisini de ele alacak olursak, özellikle nisan ayı ve mayıs ayının ilk haftalarındaki yağışlar, gerek meralarımızda gerek diğer otlak alanlarımızdaki otların çok daha çabuk büyümesini sağlıyor. Bu aylardaki yağışlar bizim meralardaki ve çayırlardaki ot verimimizi aynı zamanda ot kalitesini de artırıyor'' diye konuştu. Bayırlı, geçen yıl Edirne bölgesinde 690 bin 265 ton buğday, 410 bin 436 ton çeltik, 20 bin 895 ton arpa, 80 bin ton şeker pancarı, 5 bin 215 ton süpürge otu, 324 bin 150 ton yağlık ayçiçeği, 13 bin 892 ton kanola üretimin gerçekleştirildiğini sözlerine ekledi.
 

Çeltik üreticisinin yüzü gülüyor

İpsala Çeltik Üreticileri Birliği Başkanı Ali Soydan, Edirne'deki barajlardaki doluluk oranının yüksek olması nedeniyle çeltik üreticilerinin su sorunu yaşamayacağını bildirdi. Edirne'de bu yıl 400 bin dekar alanda çeltik ekiminin yapıldığını anımsatan Soydan, üreticilerin asıl sorununun çeltik fiyatlarının düşüklüğü olduğunu belirterek, ''Su ile sıkıntımız yok, asıl sorun çeltik fiyatları. Fiyatlar kötü. Şu anda çeltiğin tonu bin lira civarında. Çeltiğin fiyatının 1300-1400 lira olması gerekiyor. Tarla kiraların çok yüksek olması, mazotun pahalı olması girdileri yükseltiyor. Yabani otlarla mücadele için de havadan zirai mücadele şart'' dedi.

Edirne Ziraat Odası Başkanı Cengiz Yorulmaz da çiftçilerin barajların doluluk oranlarından memnun olduğunu, ancak merkezde ilçede barajın olmamasının ise büyük sıkıntı olduğunu söyledi. Çömlekçi Köyü barajının ve diğer barajların bir an önce başlanıp bitirilmesi gerektiğini vurgulayan Yorulmaz, şöyle devam etti: ''Barajların dolu olması nedeniyle bu yıl çeltik ekim alanları arttı. Bu çeltik üreticileri için sevindirici bir olay. Çeltik üreticilerinin yüzü gülüyor. İnşallah yağışlar devam eder. Diğer taraftan bu barajların merkez ilçeye hiç bir faydası yok. Sayın Bakana o zamanda söylemiştim. B planı devreye girmeli. Çömlekçi Barajına başlanıp bitirilmeli. Şu ana kadar bir çivi dahi çakılmadı. Sebze ve meyvelerde sıkıntı yok. Çünkü olar artezyen kuyulardan sulanıyor.'' Bölgedeki bahar yağışları, başta sebze ve meyve üretimi olmak üzere tarımsal üretimi arttırdı, yüksek rekolte beklentisi var, hayvancılığı ise olumlu yönde etkiledi.
 

İzmit

İzmit Ziraat Odası Başkanı Şinasi Turoğlu, Kocaeli'de kış hava koşullarının mevsim normallerinin üstünde, ilkbaharda ise mevsim normallerinin altında seyretmesinin, gece ve gündüz ısı farkının fazla olmasının bitkilerin strese girmesine neden olduğunu söyledi.
Bitkilerin strese girmesinin yeterince döllenememesine, meyve ve sebze üretiminde azalma yaşanmasına neden olduğunu dile getiren Turoğlu, Kocaeli'de mısır, ayçiçeği ve açık alan sebze ekiminin olumsuz hava koşulları dolayısıyla geciktiğine dikkati çekti.

Turoğlu, hava koşullarının etkilediği, en fazla zarar verdiği bir başka alanın meyvecilik olduğunu belirterek, ''Erik, kiraz, elma ve armut başta olmak üzere tüm meyvelerde yağışlar dolayısıyla arı uçuşu olmadığı için yeterli döllenme sağlanamadı. Fındıklar da bu olumsuz hava koşullarından zarar gördü. Kasım ayından Nisan ayına kadar tozlanmanın gerçekleştiği fındıklarda tozlanmanın yetersizliği ve çiçeklerin zarar görmesi nedeniyle ürün rekoltesinde azalma olacağı bir başka endişe kaynağımızdır. Yağışların uzun sürmesi nemcil ortamları seven mantar hastalıklarının çoğalmasına da imkan sağlamaktadır. Yağışlar nedeniyle yeterli ilaçlı mücadele yapılamaması sonucu bu hastalıkların çoğalmasına uygun bir ortam yaratılmıştır'' diye konuştu. Şinasi Turoğlu, yağışlardan buğday, arpa, yulaf, yonca, fiğ ekilişleri ve çayır otlarının olumlu etkilendiğini sözlerine ekledi.