Vural'dan 'tekfur' açıklaması

MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'e ''Bizans tekfuru musun?'' demesinin sebebinin, bir ilçenin eski adını kullanması değil, Bizans'ı referans göstermesine yönelik olduğunu belirtti.

cumhuriyet.com.tr

MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural, ''ecdadının bulunduğu toprakların 'Tillo' olarak adlandırılmasından ve kendisine ''Tillolu'' denmesinden rahatsızlık duymadığını'' ifade etti. Vural, ''Ancak, Aydınlar isminin değiştirilmesini, sözde Kürt açılımına bir mesnet olarak kullanılmasını, siyasal bölücülük taleplerinin karşılanması olarak ortaya konulmasını da reddederim. Bu amaçla isim değiştirmek, bölücülüğü siyasallaştırmak ve cesaretlendirmek çabalarına destek olmak demektir, kabul edilemez'' dedi.

Vural, bugün bir gazetede çıkan haberle ilgili olarak yaptığı yazılı açıklamada, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'e ''Bizans tekfuru musun?'' demesinin sebebinin, bir ilçenin eski adını kullanması değil, Bizans'ı referans göstermesine yönelik olduğunu belirtti. Nüfus kaydının bulunduğu, eski adıyla ''Tillo'' olarak bilinen ''Aydınlar'' ile ilgili yapılan değerlendirmelerin gerçeği yansıtmadığını kaydeden Vural, bu ismin değiştirilmesine ilişkin kanun teklifinin 29 Mayıs 1997 tarihinde TBMM'ye verildiğini ifade etti. O tarihte milletvekili olmadığı için teklifte imzası olmadığını belirten Vural, teklifin daha sonra kadük kaldığını hatırlattı. Vural, ''Buna yönelik bir kampanyada da bulunmadım. Zaten ben TBMM'ye 1999 yılında girdim. Gazetelere ilan verdiğim hususu da doğru değildir. Bu teklif daha sonra 31 Mayıs 1999 tarihinde yenilenmiştir. Bu teklifte de imzam yoktur'' ifadesini kullandı.

''Ecdadının bulunduğu toprakların 'Tillo' diye adlandırılmasından rahatsızlık duymadığını'' belirten Vural, şunları kaydetti: ''Bana da Tillolu denmesinden de rahatsızlık duyamam. Halen bu ilçenin adının yer aldığı tabelada Aydınlar isminin altında 'Tillo' adına da yer verilmiştir. Aydınlar isminin de anlamlı olduğunu ve o ilçeye yakıştığını düşünüyorum. Şu anda temsil etmekle gurur duyduğum İzmirlilerin milletvekiliyim. Ancak Aydınlar isminin değiştirilmesini, sözde Kürt açılımına bir mesnet olarak kullanılmasını, siyasal bölücülük taleplerinin karşılanması olarak ortaya konulmasını da reddederim. Bu amaçla isim değiştirmek, bölücülüğü siyasallaştırmak ve cesaretlendirmek çabalarına destek olmak demektir, kabul edilemez.

Oysa benim ecdadım bu coğrafyayı vatan yapmış, milletin birlik ve bütünlüğünü temin etmiş manevi temellerinde harç olmuştur. Bu harcın ve Anadolu'ya vurulan mührün Türkiye Cumhuriyetinin kuruluş temellerinin bölücü amaçlarla gevşetilmesine izin verecek siyasal bölücülük hareketine geçit vermemek gerektiğini düşünüyorum. Kim bu coğrafyanın neresinden olursa olsun, herkes Türk milletini oluşturmaktadır. Ben de Türk Milleti adına egemenliği bir milletvekili olarak kullanıyorum. Türk milletinin birliği ve bütünlüğü, milli kimliği ve milli kültürü, milli ve manevi inanç değerleri her türlü tartışmanın üstündedir ve bunlar bizlerin varlık sebebidir. Bunların üzerine yemin ettim. Bunları gevşetmek, ortadan kaldırmak isteyenlere karşı durmak borcumuzdur. Milli kimlik yerine etnik kimlik, milli kültür yerine etnik kültür, millet yerine halklar, üniter yapı yerine federasyon, milli egemenlik yerine egemenlik paylaşımı, Türklük yerine Avrupalılık, Türk-İslam medeniyeti yerine Bizans, Frigya ve Helenizm taleplerine cevap vermek çözüm değildir. Bu dayatmalara dünde hayır, bugünde hayır, yarın da hayır! Birlikte rahmet, ayrılıkta azap vardır.''