Vitrindekiler... (03.07.2021)
Vitrindekiler’den haftanın seçkisi...
Cumhuriyet Kitap EkiMelez Zaman / Erdoğan Özer / Cumhuriyet Kitapları / 112 s.
“Önasya’nın iç içe girmiş uygarlıklarına eğilmek,” yararlanmanın ötesinde bir anlam kazanıyor Erdoğan Özer’in şiirinde. Çünkü o, günümüzü kavramanın nesnel koşullarını, bu toprağın tarihsel yazgısında buluyor. Kısır ve yoz sapmalara karşı, halkımızın yaşam süreciyle bütünleşmeye çağırıyor şiiriyle. Halk şiirinden gelen cesur ve tok söyleyişin yanında, divan geleneğinin ince duyarlığıyla, Anadolu’nun kendine özgü sesini, çağdaş bir anlayışla yoğuruyor. İmparatorluktan Cumhuriyet’e uzanan karmaşık ve çalkantılı dönemi, ardından İkinci Dünya Savaşı’nı, vesikalı, karartmalı günleri güncel sorunlarla ilişkilendirerek şiirleştiren Özer’in sanatı, nesnel karşıtlıklara dayalı bir estetiğin başarılı örneklerini vermesi açısından da yeni bir aşama. Özgün bir imge evreniyle bezeli güngörmüş dizeler ardında gerçek bir protesto ve devrimin şiiri Melez Zaman.
İngilizlerin Gözünde Türkiye (1776-1823) / David S. Katz / Çev. Nurettin El Hüseyni / Yapı Kredi Yay. / 256 s.
İngiltere’deki bugün hâlâ sürdüğü söylenebilecek Türk imajı üzerindeki etkilerin oluşumunda kilit rol oynayan, İngiltere’de kamuoyunun - ve dolayısıyla İngiliz politikasının - şekillenmesine katkıda bulunan en dikkate değer simalardan beşi “İngilizlerin Gözünde Türkiye, 1776-1923”ün konusu: Tarihçi Edward Gibbon, şair Lord Byron, başbakan Benjamin Disraeli, romancı John Buchan ve tarihçi Arnold Toynbee. Kitap, anılan isimlerin ortak noktasının Türk hayranlığı olması, özellikle ikisinin söz konusu dönemde İngiltere’de hâkim olan Türk düşmanı siyasete alet olduğu göz önünde bulundurulduğunda şaşırtıcı bilgilerle dolu. İngilizlerin Gözünde Türkiye, ele alınan bu beş simanın yaşamöyküsü, Türklerle ilişkileri ve Türkler hakkındaki görüşleriyle şekillenmesinde rol oynadıkları Türk imajı arasındaki tezatı ortaya koyuyor.
Merhaba Amerika / J.G. Ballard / Çev. Özge Ege Altan / Sel Yay. / 240 s.
Distopik edebiyatın kült isimlerinden J.G. Ballard'dan, Amerika'nın mecburi yeniden keşfine ilişkin gaipten bir anlatı... Beklenen son gerçekleşmiş; Amerikan rüyası enerji kaynaklarının aşırı tüketimiyle her anlamda yerle bir olmuş, hem uçsuz bucaksız topraklar hem de bir bütün olarak zihinler çölleşmiştir. Ballard, tekrar ayağa kaldırılması gereken “yeni” Amerika'nın bu yaratım sürecini ikonikleşmiş anti-kahramanlar üzerinden kurgularken, yıkımın sorumluları tarafından yaratılan toplumsal ve yerleşik korkulara nüktedan dokunuşlar yapmaktan geri durmuyor. Kalemini iktidar odaklarına çevirmiş bir kâhinden, yeni bir gelecek vaat eden yıkımı hicveden bir yapıt.
Bir Seçim Nasıl Kazanılır? / Cicero / Çev. Farkın Akderin / Say Yay. / 64 s.
Romalı hukukçu, hatip, devlet adamı ve filozof Marcus Tullius Cicero, Roma Cumhuriyeti’nin sendelediği, Julius Caesar’ın yu¨kselişini, diktatörlu¨ğu¨nu¨ ve ölu¨mu¨nu¨ gördu¨ğu¨ heyecanlı bir dönemde yaşadı. Siyasetin bu karmaşası ve entrikaları siyasi konuşmaları ve yazışmalarında açıkça göru¨len Cicero, MÖ 64 yılının yaz aylarında konsu¨llu¨k seçimine girdi. Kardeşi Quintus, ona seçimi hangi kampanya yöntemleriyle ve nasıl kazanabileceğine yönelik önerilerle dolu uzunca bir mektup kaleme aldı. Bir Seçim Nasıl Kazanılır iki kardeşin mektuplaşmasının kitaplaştığı ve siyasetin günümüzde de geçerli kurallarının açımlandığı bir el kitabı niteliğinde.
Kral, İmparator, Çar: Dünyayı Savaşa Sürükleyen Üç Kuzen / Catrine Clay / Çev. Ayşen Sarı / Pan Yay. / 408 s.
İngiltere Kralı V. George, Alman İmparatoru 2. Wilhelm ve Rus Çarı 2. Nikolay ya da aile arasındaki adlarıyla Georgie, Willy ve Nicky... Milyonlarca insanın kaderini belirleyen, dünyayı uçurumun kıyısına sürükleyen üç kuzen; çocukluk yıllarında, tatillerde, düğünlerde, doğum günü kutlamalırnda, tahta çıkma törenlerinde sık sık bir araya gelirlerdi. Birinci Dünya Savaşı’nı kadar birbirlerine siyasî yorumların aile hayatının olağan dedikodularıyla karıştığı mektuplar yazmışlardı. Catrine Clay, kraliyet mektupları ve günlüklerden geniş ölçüde yararlanarak, kraliyet ailesinin kesişen hayatlarını, aralarındaki çatışmaları, aşklarını, dedikodularını, siyasî farklılaşmalarını ve nihayetinde dünyayı sürükledikleri acımasız savaşın arka planını anlatıyor.