Vitrindeki albümler (29.04.2017)

Vitrinde yer alan bu haftaki albümler...

Murat Beşer

Tampon ‘Planet Tampon’ (Prof Sny Records)

İstanbullu Punk topluluğu Tampon, doksanların ortalarından bu yana bir konser ekibiydi. Toplamalarda yer alan parçaları bir yana; onlar şimdi albümlü bir topluluk. Sadece plak olarak çok az sayıda ve renkli olarak basılan “Planet Tampon” albümünde, yıllardır konserlerde çaldıklarına ilaveten üç yeni parça var; “Candy Castles”, Umut’un hapiste yazdığı “Tampon” ve eski gitarcı Özge’nin yazdığı “Tek Tabanca”. Orijinal kadrodan sadece kurucu solist Aslı var. Bas, gitar ve davulları sırtlayan Umut ile Anıl. Özge ise bu plağın müsebbibi, zira Prof. Syn Records onun. Parçalar konserlerde çalınandan farklı. Her parçada üst üste gitarlar var. Vokal, bas ve davullar yeniden düzenlenmiş, muhtelif efektler eklenmiş. Eskiye nazaran hayli uslu çalıyorlar, stüdyo berraklığına rağmen canlı kayıt heyecanı eksik değil. Ruhu da yerli yerinde. Albüm çıkarmadan önce efsane olarak milli underground tarihimizdeki yerini almış bulunan Tampon bu albümle birden fazla kuşağa ulaşıyor. Geçmişten bugüne, tüm zamanlardan süzülmüş retrospektif albüm; “Planet Tampon” aynı kuşaktan aynı öfke için bir araya gelen yaramaz çocukların ortak hayali, onları ta başından beri takip edenlerin muradıydı. Şimdi çıkalım kerevetine.

Jakuzi ‘Fantezi Müzik’ (City Slang)

Peygamber Vitesi’nden tanıdığımız Kutay Soyocak’ın besteleri ve vokaliyle, Taner Yücel’in prodüktörlüğü ve çalgısıyla buluşunca vücuda gelmiş Jakuzi. Ya da başka bir tarifle, Kutay’ın hamurunu yoğurmuş Taner. İki kişiden oluşan bir toplulukla, proje arasında konumlanan Jakuzi’nin, Peygamber Vitesi ile müzikal akrabalığı yok. Kapak resminde görünen BDSM maskeli figürde bir Roxy Music ilhamı var, tıpkı albümün adında olduğu gibi. İşin içine tam boy sokulan synthesizerlar, bu müziğin kategorisini new—wave-popa dahil etmiş doğal olarak. İlhamını geçmişten alsa da günümüzün tam içinde. Dünyadaki yeni eğilimler ve topluluklarla paralel bir anlayışa sahip. Belli ki zevk yelpazeleri IDM’den avangart popa kadar uzanıyor. İkili kendilerini büyüten müziklerin (özellikle seksenli yılların) sonik dünyasına yolculuk ediyor; cenin pozisyonunda. Bununla yetinmiyor, bu yolculuğu yaratıcı bir varsıllığa dönüştürerek paylaşıyor. Şarkı sözlerindeki ince cinsel göndermeleri, parodi dolu aşk hikâyeleri, ayrıntıyla süslenmiş histerik duyguları ve garabet sarmalındaki insanlık ilişkileriyle ultra-modern bir dünyadan sesleniyor dinleyicisine Jakuzi. Adına kurban, karanlıkta dans ettiriyor adamı “Fantezi Müzik”.