Vitrindeki albümler (10.09.2016)
Vitrindeki yeni albümler Sertab Erener ‘Kırık Kalpler Albümü’ (DMC) ve Mor ve Ötesi ‘Dünya Yalan Söylüyor’ (Rainbow45 / Rakun Müzik).
Murat BeşerSertab Erener ‘Kırık Kalpler Albümü’ (DMC)
Hayatında açtığı yeni bir sayfanın izdüşümü “Kırık Kalpler Albümü”, Sertab Erener’in kariyerinde. Damıtılmış görüşleri ve olgun duruşu bir yana; ayrılık, yalnızlık ve hüzün yüklü duygusal şarkıları ile yeni bir Sertab var burada. Bunun en büyük müsebbibi yapımcısı, düzenlemecisi, albümdeki tüm gitarları çalan eşi -sayısız projenin yanı sıra Kes topluluğundan tanıdığımız- Emre Kula. Akustik ağırlıklı ve modern bir pop-rock soundu var albümün. Sertab’ın bilinenin biraz dışında seyreden vokal anlayışı da bu sounda son derece uyumlu.
Eski- yeni karışık bir ruh hali taşıyan, doksanlardan günümüze kadar uzanan müzikal bir yolculuğun eseri. Şarkıların içselleştirilmiş bir sürecin sonucu olduğu aşikâr. Bu anlamda yan yana geldiklerinde ciddi bir tematik bütünlüğe sahipler. Dikkat çeken önemli noktalardan biri de şahsi şarkılardan oluşmasına karşın, “Kırık Kalpler Albümü” hem bir solistin, hem de kalabalık bir müzisyenler topluluğunun albümü olma özelliğini bir arada taşıyor. Bu yüzden de pop dinleyicilerinin ötesine taşan bir potansiyele sahip. Görünen o ki, “Kırık Kalpler Albümü” Sertab’ın en iyileri listesinde iddialı bir yere oturacak; hatta “La’l” ve “Sertab Gibi” albümlerinin tahtını sallayacak.
Mor ve Ötesi ‘Dünya Yalan Söylüyor’ (Rainbow45 / Rakun Müzik)
“Dünya Yalan Söylüyor” sadece Mor ve Ötesi’nin değil, memleketin alternatif rock müzik tarihinin en güzel albümlerinden biri. Metaforik sözleri, Brit-Pop ile Türk müziği arasında tutturduğu dengeli çizgisi, renk sazlarının yerinde kullanılışı, “Cambaz” ile “Uyan” gibi kusursuz şarkıları içermesi ve samimi Fikret Kızılok yorumu “Sevda Çiçeği” ile tartışmasız bir şekilde ve tüm dinleyiciler için Mor ve Ötesi’nin ustalık albümüydü, diskografilerinde zirveyi işaret ediyordu. Ayrıca iyi kaydedilmiş davulu ve
Harun Tekin’in vokalindeki bariz güzelleşme dinleyen kimsenin kulağından kaçmamıştı. Eskilere göre -doğru bir tercihle- daha sert oluşu Tarkan Gözübüyük prodüktörlüğünde kaydedilmiş olmasının neticesiydi. 2004 yılında sadece CD ve kaset formatında çıkan albüm, topluluğun dördüncü çalışması olmasına karşın, kariyerlerinde bir dönüm noktası olmuş, yeni bir dönemin kapısını açmıştı. Şükür ki Rainbow45 diye plak basan ve çok da iyi basan bir firma var da, bu tip kilometre taşı eserleri bizlere plak formatında kazandırıyor. Topluluğun 20. yılına özel olarak basılan bu plak için yapılan remaster’da çok-katmanlı gitar soundu hafif törpülenmiş. Kapağı orijinaline sadık kalınarak eksiksiz yapılmış.