Vitrindeki Albümler (09.08.2019)
Vitrindeki Albümler
Murat Beşer10 yıldan fazlasını geride bırakan Hedonutopia topluluğunda zaman zarfında eksilen tek şey eleman sayısı. Üçlüden ikiliye dönüşen, gitar ve vokalde Fırat Külçek, synthe’te Kerem Feyzi’den oluşan; ilk iki albümü yedişer parçadan oluşturan Hedonutopia’nın, üçüncü albümünde de şarkı sayısı sabit kalırken, müziğinin üzerine epey bir şey koymuş. Üçüncü albüm “Yakamoz Sandalı”, Taner “Jakuzi” Yücel’in elinde, Kaan Düzarat’ın Analog Kültürü’nde beş gün içinde kaydedilmiş.
Bu istikrarlı ve çalışkan İzmirli topluluğun, çağrıştırdığı çok şeye rağmen, kendine has bir sound’u, bilhassa da Norveç’te çekilmiş puslu bir fotoğrafı andıran kendine has bir hayal dünyası var.
Açılış şarkısı “Günaydın”ın sözleri Bülent Ortaçgil’e ait değil. Albümün devamı da baştan sona bir tek şarkı gibi akıyor, dinleyeni bir girdap gibi kendine çekerek tınlıyor. “Sev Beni” adlı şarkıda ince bir arabesk çizgi bulunsa da, ağır basan duygu Kuzey’den geliyor. Şarkıların arkasındaki ses manzaraları ve uçuşan iç sesler kötülüklerden arınmış semavi bir dünyaya sürüklüyor.
Mevcut yeni topluluklarımız arasında en zariflerinden biri olduğunu bir kez daha kanıtlıyor Hedonutopia, “Yakamoz Sandalı” albümüyle. Tutkulu, büyüleyici ve sofistike...
Kuhn Fu “Chain The Snake” (Berthold Rec)
Hollandalı topluluk Kuhn Fu’nun müziğini, piyasa müzisyenlerini anlatırcasına tarif etmek pek mümkün değil. Onları ancak Frank Zappa’nın absürd düşüncelerinden, John Zorn’un tekinsiz doğaçlamalarından, King Crimson’ın sınırsız yaratıcılığından meydana gelen çılgın bir karışım olarak görmek gerek. Ya da kısaca son albümleri “Chain The Snake” hakkında kullandıkları “paranoyak bir prog-punk-caz” lafını tepeye yazmak gerek.
Topluluğun üçüncü stüdyo albümünde bazı değişiklikler var. İlki aralarına yeni katılan İngiliz davulcu George Hadow. İkincisi ise müziklerinin giderek daha az neşeli, daha ziyade melankolik ve karanlık olmaya doğru yelken açışı.
Yaş ortalaması otuzun üzerinde. Kurucu ve lider, Alman gitarcı Christian Kühn, İsrailli bas klarnetçi Ziv Taubenfeld, Türk basçı Esat Ekincioğlu. Üyeler arasında uyum ve uyumsuzluk iç içe; aralarındaki devinimin reçetesi anarşi. Anbean her şey değişiyor bu müzikte: atmosferden ritme, melodiden armoniye... Grotesk parçaların tekinsiz bir mizah anlayışı var. Atonal vahşi pasajlar ve serseri serbest formlar son sözü söylüyor.
“Chain The Snake”, entelektüel bir kaos, keyfine planlanmış bir sabotaj, çatlak profesörlere has bir deney, modern kaçıklar için panayır.