Vitrindeki albümler (24.08.2018)
Vitrindeki albümlerde bu hafta Manzinga ve 12th Street yer alıyor.
Murat BeşerTolga Şanlı “Manzinga” (Stüdyo Arı)
“Manzinga”, 23 yaşındaki İstanbullu gitarcı Tolga Şanlı’nın çıkardığı dört parçalık ilk (EP) kısacalar. Dinleyende geleceğine dair büyük umutlar uyandırmasının ilk müsebbibi ise, şüphesiz emektar basçı ve has rakçı olan babası Zafer Şanlı.
Tolga, yurtiçi ve yurtdışında başarılı bir öğrencilik geçirirken muhtelif ödüller almış, 2016 yılında da What Da Funk’a katılarak topluluğun “WDF1” albümünde çalmıştı.
“Manzinga” kuru bir gitar çalışması değil, çünkü ciddi bir caz-rock, senfonik rock ve hard-rock konseptine sahip. Yerel motifler de var; biraz gizemli, biraz saldırgan, ama hep enerjik, melodik ve kompleks.
Çalışmaya -uyduruk bir kelime olarak- adını veren parça, Tolga’nın müzikal anlayışı, gitarcılığı ve besteciliği adına çok şey ifade ediyor. Güçlü seslerin arasına yerleştirilmiş incelikli melodi ve soloları ile bu parça muhtemelen onun çıktığı uzun yolculukta en önemli kılavuzu olacak. İyi bir sound konusunda harika yol arkadaşlarına sahip Tolga: klavyede (düzenlemelere ortak olan ve iki parçada nefis solo yapan) Nevzat Yılmaz, davulda Cengiz Tural, basta Zafer Şanlı, trompette Tolga Bilgin ve vokalde Özgür Kurum.
Kendi bestelerini çalan ve ümitten fazlasını vaat eden genç bir müzisyen Tolga.
Özgür Aydın “12th Street” (OnAir Müzik)
İskenderunlu, 1977 doğumlu Özgür Aydın gitar çalıyor, beste yapıyor. Matematik ve fizik okumuş, müziğe ve gitara öğrenciliğinde merak sarmış. Bu sevda uğruna müzik mağazalarında çalışmış. Derken yaşam boyu bir tutkuya dönüşmüş müzik. 1999 yılında Eskişehir’de üniversite okurken, okulun radyosunda program yapmaya ve ufak ufak birileriyle sağda solda tıngırdatmaya başlamış. Mezun olduktan sonra Antalya’ya taşınmış ve 2017 yılında yayımlanan ilk albümü “Mystic Blues”u burada kaydetmiş.
“12th Street” Özgür’ün ikinci albümü. Her iki albüm de enstrümantal. Ev stüdyosunda kendi olanaklarıyla yapmış. İlk albümü yalnız kaydeden Özgür’e ikinci albümde (Grup Tını ve Feridun Düzağaç’tan tanıdığımız) basçı Hakan Erken eşlik etmiş.
Yabancılaşmadan uzak, sosyal ve paylaşımcı bir duyguyla ince ince işliyor temalarını Özgür. Teknik gösterilere girmiyor, hız yapmıyor. Sakince kendini iyi ifade etmeye ve duygulara önem veriyor. Mark Knopfler’dan David Gilmour’a uzanan bir dizi etkinin altında olduğu gözlemlense de, kendine has olmayı başarıyor. Her parçada çağdaş bir hikâyeyi dramatik bir üslupla anlatıyor Özgür, hem de pastoral bir ortamda ve romantik bir ruhla. Blues motifli, soft rock tınılı masalsı albümler...