‘Vicdanımı kimseye kiralamam’
Bu suça ortak olmayacağız” bildirisini imzaladıkları için “Terör örgütü propagandası” ile suçlanan akademisyenlere yönelik davalar Çağlayan’daki İstanbul Adliyesi’nde devam etti.
Zehra Özdilekİstanbul 36. Ağır Ceza Mahkemesi’nde iki akademisyenin, 34.Ağır Ceza Mahkemesi’nde ise 3 akademisyenin duruşması görüldü. Akademisyen Seçil Doğuç mahkemeye sunduğu savunmada, “Sonucun baştan belli olduğunu bilmek insanı bir yandan öfkelendiriyor bir yandan da rahatlatıyor sayın heyet. Bir yandan, hiç hak etmediğiniz bir şekilde suçlandığınız bir davadan ne yaparsanız yapın beraat edemeyeceğinizi görüyorsunuz. İki buçuk yıldır süren bir haksızlıklar silsilesinin mağduru olarak, yaşadığınız adaletsizliğin giderileceği yerin burası olmadığını bilmek, adalete dair bırakmamakta ısrar ettiğiniz ufacık inancı da yerle bir ediyor”dedi.
Doğuç savunmasını şöyle sürdürdü: “Sayın heyet, hayatımda kimseden ne düşüneceğime, ne beyan edeceğime dair talimat almadım. Düşüncemi, aklımı, vicdanımı kimseye kiralamam, satmam. Aksini iddia edenin bunu ispat etmesini beklemek de hakkımdır. ”
‘Tavrımız yargılanmamalı’
Akademisyen Burcu Konakçı ise, “Koşullara ve ihlallere karşı çıkarak dile getirdiğimiz ‘bu suça ortak olmama’ tavrımız yargılanmamalı, ihlallerin varlığı araştırılmalı, sorumlular ortaya çıkarılarak adil bir yargılama yapılmalıdır. Suçlamayı kabul etmiyorum” dedi. Mahkeme heyeti avukatların kovuşturmanın genişletilmesi talebini reddederek duruşmaları Kasım ve Şubat ayına erteledi.