"Vicdanım kabul etmiyor"
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç katıldığı televizyon programında gündemi değerlendirdi. Milletvekili seçilen bir kişinin kaçacağı yönünde bir endişe olamayacağını söyleyen Arınç, ''Sebahat Tuncel isimli bir bayan parlamentere tanınan bir imkanın bugün milletvekili seçilmiş Mustafa Balbay, Haberal ve Engin Alan'a uygulanmamasını benim vicdanım kabul etmiyor" dedi.
cumhuriyet.com.trBaşbakan Yardımcısı Bülent Arınç, A Haber'de yaptığı açıklamada, depremin ardından Van'da evleri yıkılanlara çadır dağıtıldığını, ancak artçı sarsıntılar nedeniyle evlerine giremeyenlerin de çadır istediğini söyledi. Pazartesiden itibaren dağıtılan çadır sayısının 25 bini bulduğunu ifade eden Arınç, böylece çadır ihtiyacının çok büyük ölçüde çözüldüğünü dile getirdi. Arınç, ''Ancak insanlar çadır kuyruğunda ya da çadır ihtiyacının hemen giderilememesi karşısında bir feryatta, bir şikayette, bir eleştiride bulunmuş olabilirler. Kızılay'ın da ilk saatlerde bunu karşılayamamış olması eleştiri konusu olmuştur. Deprem çok büyük ölçektedir, şaşkınlığa yol açmıştır, bu kamu personeli ve yardım kuruluşları açısından geçici bir şoku meydana getirmiştir, ama pazartesiden itibaren bu sıkıntının çok büyük ölçekte çözüldüğünü biliyoruz'' diye konuştu.
Devletin depremden sonraki çalışmalarına 10 üzerinden en az 8 notunu verdiğini anlatan Arınç, bölgedeki çalışmalarda çok büyük başarı sağlandığını vurguladı.
Arınç, deprem bölgesindeki yağmalama olaylarına ilişkin olarak da ''Çok büyük ölçüde değil, ama bu tür olaylarda gözü dönmüş bir kısım insanların yağmaya varan eylemleri söz konusu'' dedi.
Kamu binalarının yıkılması
Arınç, depremde çok sayıda kamu binasının yıkıldığının hatırlatılması üzerine, olayda denetimsizlik, sorumsuzluk ve hırsızlığın söz konusu olabileceğini söyledi. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın bundan sonra yapı denetimlerinde, çarpık-ruhsatsız inşaat yapılmasında acımasız olunacağını, tüm bu binaların yıkılarak daha sağlam binalar yapılması için Çevre ve Şehircilik Bakanlığında tüm yetkilerin toplanacağını dile getirdiğine işaret eden Arınç, bu konuda yargıya da düşen görevler olduğuna işaret etti. Yargının bu konuda bütün yetkilerini kullanması gerektiğini ifade eden Arınç, ''Belediyeler iskan, imar, inşaat ruhsatı verirken ihmalin de ötesinde kasıtla hareket etmişlerse, iddia edildiği gibi şimdi milletvekili olan belediye başkanı da yol açmışsa, hiç kimsenin parti etiketine bakılmaksızın hiç kimsenin, şu andaki sıfatı çok önemli olmaksızın, bunlar hakkında da ibret verici işlemlerin yapılmasını arzu ederiz'' diye konuştu.
Ülkelerden yardım talebi
Depremin ardından Türkiye'nin kendi imkanlarıyla olaya müdahale ettiğini belirten Arınç, ''İmkanlarımızın yeterli olduğu bir anda orayı daha kalabalıklaştırmak, havaalanını daha işlemez hale getirmek işimize gelmedi'' dedi.
Bina enkazının üzerine onlarca insanın çıkmasının kurtarma çalışmalarını güçleştirdiğine işaret eden Arınç, kurtarma ekibi göndermek isteyen 30'dan fazla ülke olduğunu, hepsine minnettar olduklarını söyledi. Talepleri zaman içinde değerlendirmek istediklerini dile getiren Arınç, ''Yardıma ihtiyacımız olduğu zaman lütfen buyurun, dedik. İsrail de bunlardan biridir'' diye konuştu.
Çukurca'daki saldırı
Türk Silahlı Kuvvetlerinin Kuzey Irak'ta yürüttüğü operasyonda Kuzey Irak Bölgesel Kürt Yönetimi Başkanı Mesut Barzani'nin Türkiye'nin istediği desteği gösterip göstermediği yönündeki bir soruyu yanıtlayan Arınç, Kuzey Irak Bölgesel Yönetimi'nin ve Irak'taki Merkezi Hükümet'in, Türkiye'nin terörle mücadelesine destek verdiğini gördüklerini söyledi.
50 civarında PKK'lı teröristin yurt içindeki operasyonlarda, 250-270 civarındaki PKK'lı teröristin sınır dışındaki operasyonlarda etkisiz hale getirildiğini kaydeden Arınç, tankların sınırı geçerek doğrudan operasyona katılmadığını, sınıra paralel konuşlandırıldığını dile getirdi.
Arınç, Çukurca'daki saldırıyı yapan terörist sayısının söylendiği gibi 300-400 olmadığına, sayının daha az olduğuna dikkati çekerek, ''Kullandıkları silahlar ve eylemden sonuç alıcı imkanları kullanmaları bize epey bir yığınak yapıldığını ve birtakım yerel unsurlardan destek alındığını, böyle bir operasyonun içerideki gözetleme ve istihbaratlarla daha etkin hale getirildiğini bize gösteriyor'' dedi.
Bu olayların her zaman araştırıldığını anlatan Arınç, ''Bu çalışmaların bir kısmı sonuçlandı. Biz bu sonuçlara baktığımız zaman çok büyük ölçüde askerin, polisin veya bir başka güvenlik gücünün bir zafiyetinin bulunmadığını, ama bazı noktalarda birbiriyle buluşturduğunuz zaman, puzzleları birleştirdiğiniz zaman daha çok dikkat edilmesi, üzerinde durulması ve telafi edilmesi gereken bazı noksanlıklar olduğunu söyleyebilirim'' dedi.
Deniz Feneri e.V davası bağlantılı soruşturma
Arınç, Deniz Feneri e.V davası bağlantılı soruşturma kapsamında 3 kişinin serbest bırakıldığının hatırlatılması üzerine, ''Tahliye edilmiş olmaları kim olursa olsun, bizim için sevinç doğurur. Bir insanın hürriyetinin bağlayıcı hale gelmesi, tutukluluk ya da hükümlülük hoş değil'' dedi.
Hüküm verilinceye kadar tutukluluk süresinin uzamasının doğru olmadığını belirten Arınç, Deniz Feneri e.V davası bağlantılı soruşturma kapsamında 3 kişinin çok doğru, haklı ve yerinde bir kararla, tutukluluk cezaya dönüşmesin diye tahliye edildiğini dile getirdi.
Arınç, şunları kaydetti:
''Bunları tahliye eden hakimin verdiği kararın, başka davalardaki hakimlere örnek olmasını diliyorum. Kalben inanıyorum ki yakın zamanda diğer mahkemeler, heyetler veya hakimler, tahliye kararlarını vermeye herhalde başlayacaklar. Başlamaları gerekir, diye söylemek istiyorum. Yoksa bunun izahı olmaz. Buradaki da mahkeme hakimi, oradaki de mahkeme hakimi. Buradaki de tutuklu, oradaki de tutuklu.''
Milletvekili seçilen bir kişinin kaçacağı yönünde bir endişe olamayacağına işaret eden Arınç, ''Sebahat Tuncel isimli bir bayan parlamentere tanınan bir imkanın bugün milletvekili seçilmiş Mustafa Balbay, Haberal ve Engin Alan'a uygulanmamasını benim vicdanım kabul etmiyor, doğru bulmuyorum'' diye konuştu.
Milletvekili seçilen birinin yerinin Parlamento olduğunu belirten Arınç, ''Deniz Feneri sanıklarıyla ilgili tahliye kararının bütün davalarda yargılananlar için emsal teşkil ettiğine inanıyorum'' dedi.
Arınç, başka bir soruyu yanıtlarken anayasa değişikliğine ilişkin kırmızı çizgilerinin olmadığını belirterek, yeni bir anayasa yapılırken beyaz bir sayfanın ele alınarak birlikte doldurulması gerektiğini ifade etti.
''Genelkurmay Başkanlığı Milli Savunma Bakanlığına bağlanacak mı'' sorusunu yanıtlayan Arınç, sivil-asker ilişkilerinde gelinen noktanın iyi olduğunu dile getirerek, ''Geldiğimiz noktada çok büyük bir ihtiyaç içinde değiliz. Ama yeni bir anayasaya bağlantılı olarak sivil-asker ilişkilerinde Batı ülkelerindeki standart ve normlara ulaşmak istiyoruz'' dedi.