'Vergisini ödeyen vatandaş da bu pakete dahil edilmeli'

CHP Grup Başkanvekili Akif Hamzaçebi, hazırlıkları süren ve ödenmemiş vergilerin yeniden yapılandırılmasını öngören paketi olum bulduklarını, ancak vergisini zamanında ödeyen vatandaşlara da vergi indirimi uygulanması gerektiğini söyledi.

cumhuriyet.com.tr

CHP Grup Başkanvekili Akif Hamzaçebi, Mecliste düzenlediği basın toplantısında, Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Ali Babacan'ın konuya ilişkin yaptığı açıklamaları anımsattı. 2009 yılında yaşanan ağır ekonomik krizden sonra vatandaşların vergi ve diğer ödemelerini zamanında yapamadıklarını belirten Hamzaçebi, paketi bu açıdan olumlu bulduklarını söyledi. Paket konusunda ''geç kalındığını'' öne süren Hamzaçebi, krizin üzerinden bir yıla yakın zaman geçtiğini ifade etti.

Hamzaçebi, düzenleme yapılırken bugüne kadar vergi ve prim borçlarını düzenli olarak ödemiş olan yurttaşların da dikkate alınması gerektiğini vurgulayarak, ''Çünkü, bu tip düzenlemeler, yani af kanunları, vergi adaletini zedeleyen birtakım sonuçlar yaratabilir. Bunu önlemek amacıyla vergisini zamanında ödeyen vatandaşlara gelecek dönemleri ilişkin olarak ödeyecekleri vergilerinde belirli bir oranda indirim yapılmasını bu pakete dahil etmek gerekir'' dedi. Herhangi bir oran telaffuz etmeyi doğru bulmadığını, ancak yüzde 1 ile 3 arasında bir oranın düşünülebileceğini ifade eden Hamzaçebi, Bakanlar Kuruluna bu sınırları belirleme yetkisinin verilebileceğini anlattı. Hamzaçebi, ''stok affı'' ve ihtilaflı kamu alacaklarında belirli bir miktarın ödenmesiyle ihtilafın ortadan kaldırılmasına yönelik düzenlemeleri de olumlu bulduklarını söyledi.

'Matrah artırımı, tehdit unsuru'

Pakette yer alan matrah ve vergi artırımı konusunda ise hassasiyet ve kaygılarının bulunduğunu belirten Hamzaçebi, konunun ekonomik kriz ile bir ilgisinin bulunmadığını öne sürdü. Hamzaçebi, ''Ekonomik kriz kalkan yapılarak yapılan bir düzenlemedir. Sayın Başbakan Yardımcısının açıklamasında, matrah artırımı diğer mükellefler için bir tehdit unsuru olarak sunulmaktadır. 2003 yılındaki vergi barışında da AKP böyle yapmıştır. Matrah artırımında bulunmayan mükellefler incelemeye alınmıştır. Bu, ekonominin değil, AKP'nin adamlarının ihtiyacıdır. AKP'nin yarattığı zenginlerin ihtiyacıdır. AKP'nin bu konudaki sicili temiz değildir. Bu konudaki düzenlemenin ekonomik kriz ve ekonomik ihtiyaçlarla hiçbir ilgisi bulunmamaktadır'' görüşünü dile getirdi. Türk Ceza Kanunu'nda yapılması planlanan değişiklikle ''görevi kötüye kullanma'' suçunu işleyenlerin dosyalarının ortadan kaldırılmasının hedeflendiğini ifade eden Hamzaçebi, ''Matrah artırımı ile AKP kendi yarattığı işadamlarının denetimsiz bir ortama kavuşmasını hedeflemektedir'' iddiasında bulundu.
 

'Naylon faturacılar kapsamda olmamalı'

CHP Grup Başkanvekili Hamzaçebi, naylon fatura düzenleyen ve kullananların pakete dahil edilmemesi gerektiğini, Babacan'ın açıklamalarından ''sanki naylon fatura düzenleyenlerin değil, kullananların kapsama gireceği'' gibi bir izlenim çıktığını söyledi. Hamzaçebi, ''Bunu kesinlikle doğru bulmuyoruz. Naylon fatura düzenleyen en ağır cezayı hak ediyor. Dolayısıyla 'kullanan daha masumdur' gibi bir anlayış kesinlikle yanlıştır. Naylon faturayı kullanacak olan talep eder. Düzenleyiciler küçük bir komisyon karşılığında bunu düzenler. Bundan asıl yararlanan kişiler kullananlardır. Gerek düzenleyenler, gerek kullananlar kesinlikle pakete dahil edilmemelidir'' diye konuştu.

Ekonomik kriz nedeniyle çeklerini zamanında ödeyemeyen yurttaşların muhatap olduğu adli para cezalarının idari para cezasına dönüştürülmesinin de pakete dahil edilmesinde yarar bulunduğunu belirten Hamzaçebi, şöyle devam etti: ''Pakette vatandaş yoktur. Ekonomik kriz sadece işletmelerin vergi borçlarının ödenememesine yol açmadı, aynı zamanda kredi kartı borçlularının da borçlarını zamanında ödeyememesini yol açtı. İnsanlar işlerini, gelirlerini kaybetti. Geliri olmayan insan kredi kartı borcunu zamanında ödeyemez. Kredi kartı borçlarının yeniden yapılandırılmasına ilişkin kanun beklenen sonucu ekonomik kriz nedeniyle vermemiştir. Ekonomi krizden çıkmanın sinyallerini vermektedir. Böyle bir süreçte kredi kartı borçlarını pakete dahil etmekte yarar vardır. Halen takipteki kredilerin yüzde 40'ı bireysel kredi borçlarından oluşmaktadır. Pakette sicil affı da yer almalıdır. Bu yapılmadığı takdirde birçok diğer düzenlemenin olumlu etkileri kaybolup gidecektir. Çünkü, sicil affı, kayıtların silinmesi şeklinde gerçekleştirilmediği sürece esnafımız ve diğer işadamlarımız bankalarla olan ilişkilerinde büyük zorluklarla karşı karşıya kalacaklardır.''

Hamzaçebi, bir soru üzerine, kredi kartı borçları konusunda, BDDK'nın bankacılık sektörü ve tüketici örgütleri ile görüşerek önerilerini hükümete sunabileceğini, bu çerçevede kanun tasarısı hazırlanabileceğini bildirdi.