Vergi alıyorsa halkı da dinleyecek...

Süleyman Tosunoğlu

Süleyman Tosunoğlu

Fransa’da Devlet Televizyon ve Radyosu’nun yayınları izleyicilerle toplantılar yapılarak belirleniyor. Kurum yayın programlarını belirlemek için bu yıl da izleyicilerle bir araya gelerek 2019’un ilk toplantısını yaptı. Her altı ayda bir ülkenin çeşitli bölgelerinde 7’den 70 e her yaştan televizyon seyircisi ile görüşülüyor. “Sizi Dinlemek İçin Buradayız, Nasıl Bir Televizyonumuz olsun” adı altında yapılan toplantılarda eleştiri ve istekler not alınıyor.


Elde edilen veri, bilgiler daha sonra televizyon merkez binasında TV üst kurul yöneticileri ve izleyici dernekleriyle bir araya gelinerek değerlendiriliyor, ardından da yıllık programlar belirleniyor. Toplantıya katılanlardan Stephan adlı kişi “Devletin kurumu olan Fransa Televizyonu bizlerin ödemiş olduğu paralarla yayın yapıyor, onun için yayımlanacak programları da bizleri dinleyerek yapmak zorundalar” diyor...

‘Daha çok belgesel’ talebi

Yeni yılın ilk ayında Fransa TV’sinin dördüncü katında katıldığımız program belirleme toplantısı oldukça eğlenceli başladı ve küçük bir kokteyle son buldu. İzleyicilerin ve TV derneklerinin katılımıyla gerçekleşen etkinlikte daha önce ülkenin çeşitli bölgelerinde yapılan toplantılarda not alınan istekler ve eleştiriler son kez masaya yatırıldı.

Fransa’daki televizyonlarda çok sayıda eğitim ve belgesel yayını olmasına rağmen, izleyicilerin belgesel programlarının sayısının daha da çoğaltılmasından yana tutum izledikleri görüldü. Diğer yandan izleyicilerin reklam kuşağından yana olmadıkları da bir kez daha ortaya çıktı. Halkın reklam istememesi daha önceki dönemlerde de dikkate alınmış ve devlet televizyonunda akşam saat 20.00 haberlerinden sabah 06.00’a kadar bu tür yayınlar eski Cumhurbaşkanı Sarkozy’nin çıkarmış olduğu bir yasayla yasaklanmıştı. Çeşitli siyasi partilerinden gelen reklam gelirlerinin özel televizyonlara kayacağı yönündeki eleştirilere karşı, Sarkozy bu yasayı “halkın parasını ödediği bu TV’ler halka zorla reklam izlettiremez ” diyerek savunmuştu.

Reklamların yasaklanması sonucunda devlet televizyonunun 400 bin Avro’luk bir gelirden olduğu da gündeme yansımıştı. Halen Fransa Ulusal Meclisi’nde devlet televizyonunun reklam yasağının kaldırılması zaman zaman gündeme getirilip tartışılsa da şimdiye kadar bu konuda herhangi bir adım atılmadı. Fransa’da halk her yıl gelir kazançlarına göre devlet televizyonuna, Görsel İşitsel Vergisi adı altında vergi ödüyor. Programların en az birkaçının toplum tarafından belirlenmesine, kamuoyunun isteklerine kulak verilmesine olanak tanıyan bir yönetim kararı olsa da izleyicilerin pek çoğunun, yine de devlet TV’lerinin yayınlardan tam anlamıyla memnun olduğunu söylemek zor... Televizyon yayınlarının geçmişi ülkede 1930’lara uzanıyor. Sağcı Sarkozy başkanlığı döneminde 7 Eylül 1992’de devletin yedi televizyon kanalı yeni yapılan merkez binada tek bir çatı altında toplandı.

Devlet kanalları France 2, 3, 4 ve 5 ile France O, France Info ve TV 5 Monde olarak adlandırılıyor. France 3 kanalı bölgesel yayınlar yapıyor. Örneğin Paris’te yayın yapan France 3 ile Marsilya’da yayın yapanın programları farklı. II. Dünya Savaşı’ndan sonra günlük hayatın bir parçası haline gelen televizyonlar süreçle birlikte toplumların yaşamlarında etkili bir mekanizma haline geldi. Kimi ülkelerde TV yayıncılığı iktidar tarafından toplum üzerinde etkin propaganda amacı için de kullanılıyor. Haliyle televizyon yayımcılığı habercilikten kültür-yaşam programına çeşitli türleriyle tartışmaların merkezinde olmayı sürdürüyor.