Venedik’ten Türkiye'ye ifade özgürlüğü uyarısı

Avrupa Konseyi’nin danışma organı Venedik Komisyonu’ndan Türkiye’ye ifade özgürlüğü eleştirisi.

Duygu Güvenç

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, terör ve terörist kavramlarının yeniden tanımlanmasını isterken Avrupa Konseyi’nin anayasa hukuku konularındaki danışma organı olan Venedik Komisyonu’ndan Ankara’yı ifade özgürlüğü uyarısı geldi.

Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi’nin talebi üzerine Türk Ceza Kanunu’ndaki ‘216, 299, 301 ve 314’üncü maddeleri inceleyen Venedik Komisyonu’nun raporu dün tamamlandı. Cumhuriyet’in ulaştığı raporda, Terörle Mücadele Kanunu’nda Nisan 2013’te yapılan değişikliklerin Türk Ceza Yasası’nın 314. maddesinde düzenlenen terör örgütüne üye olma suçunun uygulanmasından kaynaklanan ihlalleri kısmen azalttığına dikkat çekildi. Sağlanan ilerlemenin yeterli olmadığı vurgulanan raporda söz konusu maddelerin aşırı yaptırımlar öngördüğü belirtildi. Raporda, “Söz konusu dört madde, AİHS’ni 10 ve 19. maddeleri ile uygun olarak tamamen farklı bir şekilde uygulanmalıdır. Komisyon, Türkiye’yi ifade özgürlüğünden uzaklaştırma etkisi olan bu davalarda, kişiler hakkında dava açılması ve mahkûmiyet kararları verilmesi gerektiğinin altını çizer” denildi.

Hakaret suçu düzenlensin

Raporda “Halkı kin ve düşmanlığa tahrik veya aşağılama” suçunun düzenlendiği 216’ncı maddenin, hükümet politikalarını sert eleştirenleri cezalandırmak için kullanılmaması gerektiği belirtilerek “Şiddete, silahlı mücadeleye veya ayaklanmaya açıkça kışkırtmayan düşünce açıklamaların cezalandırılmasının haklı görülemeyeceği” kaydedildi.

Cumhurbaşkanı’na hakaret suçunu düzenleyen TCK’nin 299. maddesinden ötürü açılan davaların oldukça arttığına dikkat çekilen raporda “Komisyon, daha fazla ifade özgürlüğü ihlalini önlemenin yolunun bu maddeyi yürürlükten kaldırmak ve hakaretle ilgili başvurunun genel hükümlerinin bu kriterlerle uyumlu hale getirmek olduğunu düşünmektedir” denildi. Maddenin tümden değiştirilmesini isteyen komisyonun raporunda, 299’uncu madde uyarınca medya kurumlarına açılan davaların “otosansüre” neden olduğu vurgulandı.

301 hâlâ muğlak

Komisyon, ‘katil-hırsız-diktatör’ gibi ifadelerin “kamusal tartışma kapsamında” değerlendirilmesi gerektiğini kayda geçirdi. Raporda “Türk Milletini, Türkiye Cumhuriyeti Devletini, Devletin kurum ve organlarını aşağılama ile ilgili 301’nci maddedeki sorunun 2008’de yapılan düzeltmelere rağmen devam eden muğlak ifadeler” olduğu belirtilerek, “Tavsiye edilen, içindeki tüm kavramları açık ve spesifik şekilde belirterek, bu hükmün yeniden yazılması ve tekrar düzenlenmesidir.

‘Örgüt üyeliği’ suçu

Silahlı örgüte (terör örgütüne) üye olmakla ilgili TCK’nin 314’üncü maddesi uygulanırken “Yargıtay’ın bir kişinin örgüt üyesi sayılarak cezalandırılması için bilerek ve isteyerek örgütün hiyerarşik yapısı içinde yer alması gerektiği” yönündeki kriterine uyulması gerektiği ifade edildi.

220’nci maddedeki “örgüte üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işleyen kişi, ayrıca örgüte üye olmak suçundan da cezalandırılır” hükmünün kaldırılması gerektiği kaydedilen raporda “220’nci maddenin kullanımı ifade ve örgütlenme özgürlüğünü kısıtlamamalı” uyarısı yapıldı.