Venedik’in kapanışı, Toronto’nun açılışı...

Toronto’un açılışında izlenen Antoine Fuqua imzalı “The Magnificent Seven” serisinin son örneği, bu gece, Venedik’te ödül sonrası kapanış filmi olarak gösterilecek.

Mehmet Basutçu

Toronto’ya gelirken, uçağın eğlence menüsündeki filmlere göz atıyorum. Sam Mendes’in “Spectre”ı takılıyor gözüme. Gösterime girdiğinde izlemeye zaman bulamamıştım galiba diyerek başlatıyorum. Meksika’da çekilen şatafatlı giriş bölümü, bu James Bond fantezisini tümüyle izlemediğimi anımsatıveriyor hemen...

Yıllardır birbirini ardına düzenlenen Venedik ve Toronto festivalleri arasındaki tamamlayıcı, yapıcı örtüşme, giderek anlamsız bir benzerliğe mi dönüşüyor yoksa? Perşembe akşamı, Toronto’un açılışında izlenen Antoine Fuqua imzalı “The Magnificent Seven” serisinin son örneği, bu gece, Venedik’te ödül sonrası kapanış filmi olarak gösterilecek! Venedik’te yarışan Tom Ford’un, Damien Chazelle’in ya da Denis Villeneuve’ün, Oscar’larda söz sahibi olacak denen filmlerinin basın gösterimleri, Toronto’nun ilk gününde hemen yapıldı bile...

Sam Mendes başkanlığındaki jürinin bu gece Lido’da vereceği Altın Aslan’dan pek umutlu değil kimse. Üçte biri Hollywood reçeteli filmlerden oluşan ana seçkinin yaşattığı beklenmedik düş kırıklığını giderebilmek için, François Ozon ile Mariano Cohn ve Gaston Duprat ikilisi yanında, son günlerin beğenilen adayları Andrei Konchalovsky ile Lav Diaz’a ödül listesinde yer bulmayı başaracaklar mı acaba?

 

Bugüne dek sanat sinemasının vitrini olmakla gurur duyan Venedik’te yaratıcı sinemasının en ilginç örneklerinin giderek ‘Orizzonti’ bölümünde toplandığını görüyoruz. “Pazar” koşullarının zorlamasıyla bütün festivallerde yaşanan ve gettolaşma riski taşıyan bu ayrışmanın önüne ne yazık ki geçilemiyor. Son umut olan Venedik Festivali’nin de artık teslim olmuş izlenimi vermesi, bu nedenle daha da üzücü.

Bu konumda, Robert Guédiguian başkanlığındaki ‘Orizzonti’ jürisinin vereceği ödüller daha çok önem kazanmakta. Ne yazık ki, Altın Aslan yarışının sahte göz kamaştırıcılığı, ‘Ufuklar’ seçkisinin, aralarında “Koca Dünya”nın da bulunduğu 35 adayını (3 belgesel, 17 kısa, 18 kurmaca film) izlemeye yeterince zaman tanımıyordu. Aynı gözlem, bağımsız yan bölüm “Venice Days”in doyurucu seçkisi için de geçerliydi... Bu gece açıklanacak ödül listesi ne olursa olsun, La Mostra’nın yarattığı çelişkili düş kırıklığı, yeni dengeler arayışının yapaylığıyla açıklanabilir.