Velilerin kriz isyanı
MEB yetkilileri, okulun kapanması durumunda, temel eğitimde olan öğrencilerin adrese dayalı, ortaöğretimdekilerin gerekli kriterlere göre devlet okullarına yerleştirileceğini açıkladı.
Figen AtalayÖzel Doğa Koleji’ndeki finansal kriz nedeniyle öğrenci, öğretmen ve veliler yaşanan mağduriyetin bir an önce giderilmesini istedi. Doğa Koleji, yaptığı açıklamada, okulun devri için alıcı kurum ile görüşmelerin devam ettiği duyurdu. Milil Eğitim Bakanlığı (MEB) yetkilileri, en kötü senaryo olarak görülen “okulun kapanması” durumunda öğrencilerin “okulöncesi ve temel eğitimde adrese dayalı, ortaöğretimde de istenen kriterler doğrultusunda devlet okullarına yerleştirileceğini” belirtti. Türkiye Özel Okullar Derneği Başkanı Nurullah Dal, okulun satılamaması ve eğitim-öğretim faaliyetinin durdurulması halinde Milli Eğitim Bakanlığı ile bir formül üzerinde çalıştıklarını söyledi.
Finansal kriz nedeniyle bir süredir maaş alamayan öğretmenlerin dersleri boykot etmesiyle eğitim ve öğretimin durma noktasına geldiği Doğa Koleji’nde taraflar sorunların bir an önce çözülmesini istiyor. Doğa Koleji’nden önceki gün gece saatlerinde yapılan açıklamada, “alıcı kurum ile görüşmelerin devam ettiği ve devrin gerçekleşmesiyle birlikte çalışanların geciken ödemelerinin yapılacağı” belirtildi. Okulun kapanmasından endişe duyan veliler ise dün de yaptıkları eylemle, öğretmenlere destek verirken, mağduriyetin giderilmesi için Milli Eğitim Bakanlığı’na çağrıda bulundu.
200 KURUM SIKINTIDA
Türkiye Özel Okullar Derneği Başkanı Nurullah Dal, okulun satılmaması ve eğitim-öğretim faaliyetinin durdurulması halinde Milli Eğitim Bakanlığı ile bir formül üzerinde çalıştıklarını söyledi. Dal, “Devir işleminin yapılamaması halinde biz de Özel Okullar Derneği olarak öğrencilerin okulsuz kalmaması için elimizden geleni yapacağız” dedi. Türkiye’de yaklaşık 12 bin 500 özel okul bulunduğunu, bunlardan yaklaşık 200 kurumun finansal kriz içinde olduğunu belirten Dal, şöyle devam etti: “Bu 200’den de 100’ü aynı kurum. Bur kurumun batışından bütün sektörün suçlanmaya başlanması bizi rahatsız ediyor. 1 milyon 500 bin öğrenciden 1 milyon 400 bini huzurla, güvenle okuluna gidiyor. Birkaç kurumun finansal hatalarının bütün sektöre mal edilmesi doğru değil. Veliler daha dikkatli olsun. Reklama, imaja bakarak karar vermeyin. Seçeceğiniz okulun sahibi kimdir, eğitim vizyonu, felsefesi nasıldır, finansal yapısı güçlü müdür, değil midir? Bunları öğrenmek lazım. Kurumların geçmişine bakmak lazım. Eğitimden kazanılan para kutsaldır ve tekrar eğitime harcanması gerekir. Kurum sahibi tüccar gibi davranırsa sıkıntı doğuyor.” Kurumdan net bir açıklamanın yapılması gerektiğine dikkat çeken Dal, “Devir işlemi gerçekleşirse sorunun yüzde 90’ı çözülmüş olur. Çalışanların ücretleri ödenir, yola devam edilir ancak aksi olması halinde velileri, öğrencileri rahatlatacak bir formülümüz olacak” diye konuştu.
Milli Eğitim Bakanlığı yetkilileri ise “Temennimiz süreç güzel sonuçlansın, okul kapatılmasın. Ancak en kötü senaryo gerçekleşirse, öğrenciler okulöncesi ve temel eğitimde adrese dayalı, ortaöğretimde de istenen puan kriterleri doğrultusunda devlet okullarına yerleştirilecek” dedi.
BAKAN ZİYA SELÇUK’A ÇAĞRI
İstanbul Milli Eğitim Müdürlüğü önünde toplanan veliler Özel Doğa Kolej’nde yaşanan krizin çözülmesini istedi. Veliler, taleplerini içeren dilekçeyi il milli eğitim müdürlüğüne verdi. Burada, Öğrenci Veli Derneği (Veli-Der) tarafından yapılan açıklamada, “Doğa Koleji’nde 10 bine yakın eğitim emekçisi görev yapmaktadır. İnsanca yaşayacak ücretin çok altında ücretlerle çalışan öğretmenlerimiz Doğa Koleji’ndeki gibi çoğu zaman ücretlerini dahi tam ve zamanında alamamakta, güvencesizlik koşullarında işsizlik tehdidiyle karşı karşıya kalmaktadır. Doğa Koleji’nde çeşitli yöntemlerle haklarını aramaya çalışan eğitim emekçilerinin ve velilerinin yanındayız” denildi.
İzmir’de de de İzmir Valiliği önünde toplanan veliler adına basın açıklaması yapıldı. Açıklamada, “Amacımız sadece Doğa Koleji öğretmenlerine ses olmak değil, kendini bu işe adamış hakkı verilmeyen tüm öğretmenlerimizin çığlığını bir nebze ilgili kurumlara duyurmaktır. Çocuklarımızın eğitim hakkı bir oldubittiye getirilerek elimizden alınmak istenmektedir. Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk’u ve tüm yetkilileri düşünmeye ve göreve davet ediyor, eğitimdeki drama ‘dur’ diyoruz” denildi.