Veli Ünder isimli erkek Duygu Çelikten'i katletti

Antalya'da kaybolduktan 13 gün sonra toprağa gömülü cesedi bulunan Duygu Çelikten'in (30) katil zanlısı Veli Ünder'in (37), cinayetin ardından 112 Acil'i arayarak, "Kardeşim acil yetişin. Varsak'tan geçiyordum. Bir adam orada kadına sıktı" dediği, ertesi gün, cesedi 50 bin lira karşılığı 2 kardeşe gömdürdüğü ortaya çıktı.

cumhuriyet.com.tr

Antalya Muratpaşa ilçesinde yaşayan Duygu Çelikten, geçen 6 Eylül günü, fatura ödemek için evden çıktı. Kent merkezine gelen Çelikten, erkek arkadaşı olduğu iddia edilen Veli Ünder'in otomobiline bindi. Ancak ikiliden bir daha haber alınamadı.

Antalya Emniyet Müdürlüğü ekipleri, iz takip köpekleri ve dronlar ile ormanlık alanda geniş çaplı arama yaptı. 19 Eylül günü saat 11.00 sıralarında, üzeri kısmen taşla kapanmış, Duygu Çelikten'in gömülmüş cesedi bulundu. Sırtı ve göğsünden bıçaklandığı, başına sert cisimle vurulduğu belirlenen cesedin, geçen sürede çürüdüğü, başının da vücudundan ayrıldığı görüldü.

Kan örneği alınarak DNA incelemesi sonucunda, ölen kişinin Duygu Çelikten olduğu belirlendi. Çelikten'in annesi ve kardeşi, ceset üzerinde bulunan kıyafet, küpe ve kolyeden de teşhis etti. Polis, kadının son olarak birlikte görüldüğü Veli Ünder'i yakalamak için çalışma başlattı.

FETHİYE'DE YAKALANDI

Katil zanlısı Veli Ünder, 29 Eylül akşamı Muğla'nın Fethiye ilçesindeki ormanlık alanda, kulübede saklanırken yakalandı. Gözaltına alınan Ünder, ilk sorgusunda cinayeti işlediğini itiraf etti. Ertesi gün adliyeye sevk edilen Veli Ünder, tutuklandı.

PARA KARŞILIĞI CESEDİ GÖMDÜRMÜŞ

Soruşturmayı genişleterek sürdüren polis, Veli Ünder'in, Duygu Çelikten'in cansız bedenini, arkadaşı Mahsun Demiralp ile Serhat ve Doğukan Özcan kardeşlere 50 bin lira karşılığı gömdürdüğünü belirledi. Polis, Mahsun Demiralp ile Serhat ve Doğukan Özcan kardeşleri yakalanarak, gözaltına aldı. Evlerinde yapılan aramada bir miktar uyuşturucu ile hassas terazi ele geçirilen Özcan kardeşler ile Demiralp de tutuklandı.

Antalya Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, cinayetin tüm ayrıntılarına yer verildi. Savcı Haki Çeliker imzalı iddianamede, Veli Ünder'in karı-koca hayatı yaşadığı maktulü, olay günü 25 yıllık resmi nikahlı eşi ve resmi nikahlı eşinden 3 çocuğu ile birlikte Fethiye'ye götürdüğünü kaydedildi. Aynı günün sabahı saat 10.00 sıralarında sanığın bu kez maktul ile aynı güzergahı izleyerek Antalya'ya geldiği ifade edilen iddianamede, şu cümlelere yer verildi:

“Şüpheli sanık, maktulü Kepez ilçesi Varsak mevkiinde ıssız, ormanlık alana götürerek burada ele geçirilemeyen kesici alet ile hayati bölgesine vurmak sureti ile öldürmüştür. Cesedi ise ormanlık alana bırakmıştır. Ardından olayı sanki kendisi gerçekleştirmemiş gibi, maktulün silahla bir başkası tarafından öldürüldüğü ihbarını cep telefonundan 112 çağrı merkezini arayarak iletmiştir. Şüpheli, 112 Çağrı Merkezi'ndeki görevliye, 'Kardeşim acil yetişin. Varsak'tan geçiyordum. Bir adam orada karıya sıktı. Karı düştü kaldı. Yetişin, ormanın içinde. Varsak'ın üstünde' dedikten sonra telefonu kapatmıştır. Maktulü bıçakla katleden şüpheli cesedin ortadan kaldırılması için şüpheli Mahsun Demiralp ile bağlantıya geçmiştir. Onun aracılığı ile diğer şüpheliler Serhat Özcan ve Doğukan Özcan cesedi 50 bin TL para karşılığında bulunduğu yerden alarak, ormanlık alanın iç bölgelerine götürmüştür."

SAVUNMASINDA 'TABANCA' DEDİ, OTOPSİDE BIÇAK ÇIKTI

Savcının sorularına, “Hatırlamıyorum. Susma hakkımı kullanmak istiyorum. Kendimi iyi hissetmiyorum" şeklinde cevaplar veren Veli Ünder, cezaevinden 7 sayfalık savunma gönderdi. İddianamede, bu sayfalarda yazılanlardan da alıntı yapılarak, “Şüpheli ceza infaz kurumundan 7 sayfalık el yazısı ile gönderdiği dilekçesinde, maktul ile Fethiye'ye gittiğini ve ertesi gün dönüşte maktulün araç içerisinde kendisine hakaret ettiğini belirtmiştir. Maktul ile ormanlık alana gittiklerini dilekçesinde belirten sanık, burada maktulün çantasından tabanca çıkartarak kendisine doğrulttuğunu öne sürmüştür. Maktulü ikna etmeye çalışırken, maktulün tabancayı kendisine doğrultarak kendi kendini vurduğunu söylemiştir. Halbuki maktulün tabanca ile değil, bıçakla öldürüldüğü otopsi raporu ile tespit edilmiştir" denildi.

İddianamede Veli Ünder hakkında 'kasten insan öldürme' suçundan ömür boyu, diğer sanıklar Mahsun Demiralp, Serhat ve Doğukan Özcan'ın hakkında da 'gerçeğin ortaya çıkmasını engellemek amacı ile gerçeği yok etme, gizleme veya değiştirme' suçundan 5'er yıl hapis talep edildi. Davanın görülmesine, önümüzdeki günlerde Antalya 4. Ağır Ceza Mahkamesi'nde başlanacak.

'CİNAYET CANAVARCA HİSLE İŞLENMİŞ'

Çelikten ailesinin avukatı Semih Gökpınar, DHA muhabirine açıklamalarda bulundu. Kadın cinayetlerinin ülkede son yıllarda büyük artış gösterdiğine dikkat çeken Semih Gökpınar, şöyle konuştu:

“Kadın cinayetlerine eylül ayının ilk haftasında bir yenisi eklendi. Bu olayda tasarlayarak, taammüden canavarca hisle eziyet çektirerek işlenen elim cinayette Duygu Çelikten vefat etmiştir. Katil bu cinayeti işlemek için arabasıyla öncelikle uygun bir yer aramaya başlamıştır. Maktulü Fethiye'den Antalya'ya getirmiş ve ormanlık alanda eylemini gerçekleştirmiştir. Sanık ayrıca bazı kişilerden yararlanarak delilleri yok etmeye çalışmıştır. Cinayeti işlerken canavarca hisle vücuduna büyük zarar vermiştir ve olay gerçekleştikten sonra da cesetten kurtulmak istemiştir ve taşırken de büyük zarar vermiştir. Cesedin üzerini toprakla değil taşla örtmüşlerdir. Suçun gizlenmesi, cesedin ortadan kaldırılması için sanığın akrabalarından birçok kişi yardım etmiştir ancak bu kişiler hakkında takipsizlik kararı verilmiştir. Gerek Fethiye'deki yakınları ve özellikle Antalya'daki yakınları delillerin gizlenmesi ve sanığın kaçmasına yardım ettikleri açıktır. HTS kayıtlarından da bu hususlar ortadadır. Bu nedenle sadece ortaya çıkan sanıklardan değil, suçu gizleyen, delilleri yok eden sanığın kaçmasına yardım eden tüm kişilerden şikayetçiyiz. Bu kişiler hakkında da ceza davası açılması için hukuki olarak elimizden geleni yapacağız."