Vekilime "konfor" lazım!

TBMM’nin klasik mimari yapısıyla uyuşmayan ve bu nedenle çirkin bir görüntüye neden olan yeni hizmet binasının 2014 yılında hizmete girmesi bekleniyor. Milletvekillerinin makam odalarının yaklaşık 3 kat büyüyeceği yeni hizmet binası, milletvekilleri “rahat etsin” diye son teknolojiyle donatıldı.

Ayşe Sayın, Emine Kaplan, Mahmut Lıcalı / Cumhuriyet

Parlamento Kulisi
Ali’nin nikahını kim kıyacak?
CHP kontenjanından RTÜK üyesi gazeteci arkadaşımız Ali Öztunç, geçen hafta CHP Denizli Milletvekili İlhan Cihaner’in danışmanı Buket Görgülü ile nişanlandı. RTÜK üyeliği öncesinde uzun süre CHP’nin grup danışmalığını yapan Öztunç’un nişan töreninde, çok sayıda CHP’li milletvekili, parti yöneticisinin yanısıra, BDP İstanbul Milletvekili Sırrı Süreyya Önder de vardı. Nişan yüzüklerini CHP Parti Meclisi Üyesi Çetin Soysal taktı. Beşiktaş’tan belediye başkan adaylığına hazırlanan Soysal, Öztunç’a, “Nikahı 29 Mart sonrasına bırak, Beşiktaş Belediye Başkanı olarak nikahını ben kıyıcağım” diye takıldı. Her ne kadar Öztunç, “Ben Çankaya bölgesindeyim, nikahı Çankaya Belediye Başkanı kıyar” dese de çevresindeki çok sayıda “aday adayı”, nikah kıymaya talip olduklarını açıkladılar. BDP’nin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adaylığı için adı geçen Sırrı Süreyya Önder, Soysal’a, “Beşiktaş için elini çabuk tut. Yoksa, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı olarak nikahı ben kıyarım” deyip, noktayı koydu.
Ali Öztunç, taliplisi çok olunca nikahı 29 Mart yerel seçimleri sonrasına bıraktı. Bakalım Ali’nin nikahını kıymak kime kısmet olacak?
Mucidinden “gece koşan beygir” savunması...
AKP’li kadın milletvekillerinin TBMM Genel Kurulu’na türbanla geldiği birleşimde CHP Grup Başkanvekili Muharrem İnce, milletvekillerini şu sözlerle eleştirdi:
“İnşallah şimdiden sonra ‘Benim maaşımı şans oyunlarından lotodan, totodan, iddiadan, yedi gün koşturduğunuz beygirlerden, içkiden alınan vergilerden ödemeyin’ dersiniz. Siz dinin emrinden bahsediyorsunuz. ‘Şans topu’nu kim buldu mucitler? İçinizdeki mucit kim? ‘İddia’yı kim buldu mucitler, kim? Beygirler iki gün koşuyordu, beygirleri yedi gün koşturuyorsunuz, yetmedi, bir de gece koşturuyorsunuz. Kumardan parayı kazanan kim? Siz değil misiniz? Bunlar siz değil misiniz?”
Bu konuşmanın ardından gazeteciler de beygirlere yaptırılan bu “fazla mesai”nin nedenini, hangi düzene göre koşturulduklarını kuliste, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker’e sordular. Eker’e göre, bu gayet “doğal”dı. Gerekçesini de yine beygirlerin “doğası”na bağlayıp, ekledi:
“Koşmak, atların doğasında var. Asıl koşturmazsanız onlara zarar verirsiniz. Biz atları koşturarak hem onları koruyoruz hem de bütçeye gelir sağlıyoruz.”
Vekilime “konfor” lazım!
TBMM’nin klasik mimari yapısıyla uyuşmayan ve bu nedenle çirkin bir görüntüye neden olan yeni hizmet binasının 2014 yılında hizmete girmesi bekleniyor. Milletvekillerinin makam odalarının yaklaşık 3 kat büyüyeceği yeni hizmet binası, milletvekilleri “rahat etsin” diye son teknolojiyle donatıldı.
550 milletvekili odasının yanı sıra 9 büyük komisyon salonu ve 550 kişilik büyük bir konferans salonundan oluşan akıllı binada yemekhaneler ve dinlenme alanları da bulunuyor. Yeni hizmet binasının kaba inşaatı ve iç dekorasyonu geçtiğimiz ayın başında sona erdi. Fiilen inşaatının tamamlandığı akıllı binadanın sistemleri özellikle son 2 haftadır ilginç bir yöntemle test ediliyor.
Sabah saatlerinden akşam geç saatlere kadar bina içindeki tüm ışıkların boş yere yanmasının maliyeti bir yana; kaloriferlerin en yüksek derecede yakılmasının da tek bir nedeni var; “Bina açılınca milletvekillerinden şikayet gelmesin.”
Milletvekillerine verilecek makam odalarının tek tek kontrol edildiği herhangi bir sorun olup olmadığı araştırıldığını söyleyen bir TBMM bürokratı; hizmete açıldıktan sonra herhangi bir aksilik yaşanmaması için binanın uzun bir süre tüm sistemlerinin çalıştırılacağı ve kontrollerin yapılacağı bilgisini verdi.
Her gün 100 binlerce kişinin kullandığı Marmaray bile yeteri kadar test edilmeden açılırken; milletvekili odaları için gece-gündüz demeden “teste” tabi tutulması o bildik “asil mi önemlidir, vekil mi?” sorusunu bir kez daha akla getirdi. Nitekim, egemenliğin “asıl” sahipleri, Marmaray’ın azizliği ile “yer altında yürüyen ilk Türkler” ünvanını alırken, rahatları ancak “ceylan derisi” koltukla sağlanan vekiller, “üzülmesin” diye hiçbir fedakarlıktan kaçınılmıyor.
(Ayşe Sayın, Emine Kaplan, Mahmut Lıcalı-parlamentokulisi@gmail.com)