Vekile sansür yargıda

Umut Oran, sansür kararını veren savcı ve yargıcı HSYK’ye şikâyet etti, TBMM Başkanı Çiçek’i de göreve davet etti.

Ayşe Sayın/Cumhuriyet

CHP Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili Umut Oran, Sabah Gazetesi ve atv’nin satışıyla ilgili Başbakan Tayyip Erdoğan hakkında Meclis’e verdiği soru önergesine yönelik Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı’nın (TİB) “sehven” olduğunu açıkladığı yayın yasağı girişimini yargıya taşıdı. Oran, soru önergesinin kişisel internet sitesinden kaldırılması isteminde bulunan İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı ve kararı alan İstanbul 2. Asliye Ceza Mahkemesi hâkimini HSYK’ye şikâyet ederken, TİB’den de kararı bildiren personelle ilgili soruşturma başlatmasını istedi. Oran, TBMM Başkanı Cemil Çiçek’ten de “yasama faaliyetine” sansür anlamı taşıyan kararla ilgili yasal girişimde bulunmasını istedi.

Oran, TİB’in “sehven oldu” açıklamasına karşın, soru önergesine dönük sansür girişimine karşı hukuki mücadele başlattı. Oran, HSYK’ye yaptığı başvuruda, atv- Sabah Gazetesi’nin satışıyla ilgili soru önergesinin kendi kişisel sayfasında yayımlanmasının ardından 31 Ocak 2014 tarihinde TİB tarafından gönderilen e-postada, İstanbul 2. Asliye Ceza Mahkemesi kararı dayanak gösterilerek, soru önergesinin siteden kaldırılması, aksi halde internet sitesinin engelleneceği bilgisinin verildiğine dikkat çekti. Soru önergesinin “yasama faaliyetinin bir parçası” olduğu ve dolayısıyla anayasal güvence altında bulunduğuna dikkat çeken Oran, “Bu itibarla, TİB tarafından İstanbul 2. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2014/55 D. iş sayılı kararının gerekçe gösterilmesi ile kamuoyunda yer aldığı üzere, işbu kaldırma kararına dayanak gösterildiği iddia olunan Sayın İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı’nın talimatı tam anlamıyla bir hukuk garabeti olup, soru önergesinin yayımlandığı içeriğin kaldırılmasına yönelik talep veya talimat, açıkça yasama faaliyetine bir müdahale niteliğinde olup, yasama dokunulmazlığını da ihlal etmektedir” görüşüne yer verdi. Oran, ilgili hâkim ve İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı’nın HSYK tarafından benimsenen savcıların ve hâkimlerin görevlerine ilişkin ilkelere aykırı davrandığı, kuvvetler ayrılığı ilkesini ihlal ederek “Anayasayı ihlal” suçu işlediğini belirterek, bu hâkim ve savcı hakkında denetim, soruşturma ve kovuşturma yapılması talebinde bulundu.

Sansür niteliğinde

Umut Oran, TBMM Başkanı Cemil Çiçek’e yaptığı başvuruda da soru önergesinin engellenmesinin millet adına yaptığı yasama ve denetim faaliyetinin engellenmesi anlamına geldiği, ayrıca düşünce ve ifade özgürlüğüne de “sansür” niteliğinde olduğunu belirterek, “12 Eylül askeri darbesi sırasında bile eşine rastlanmamış bu saldırı, bizzat başkanı olduğunuz TBMM’ye ve size yapılmıştır. TBMM Başkanı sıfatıyla anayasaya, yasalara, demokratik toplumun vazgeçilmez değerlerine ve TBMM’nin faaliyetlerine yönelik bu saldırıya karşı gereken başvuruyu yapmanızı talep ediyor, bu konuda yüce Meclis’in haklarını koruyacağınızı umuyor, yasama faaliyetlerine yönelik bu sansür girişimine karşı yasal yetkilerinizi kullanmanızı bekliyoruz” talebinde bulundu. Umut Oran, TİB Başkanlığı’na da başvuruda bulunarak, soru önergesine sansür girişimine itiraz etti. Oran, yasama ve denetim faaliyetinin bir parçası olan soru önergesinin yayından kaldırılması için yetkisi olmadığı halde kendisine bildirimde bulunan personel hakkında adli ve idari soruşturma başlatılmasını istedi.