Vekalet Cevdet Selvi'de

CHP Parti Meclisi toplantısının ardından, CHP'li Cevdet Selvi'nin Kurultay'a kadar Genel Başkanlığa vekalet edeceği açıklandı.

cumhuriyet.com.tr

CHP Parti Meclisi; görevinden istifa eden Deniz Baykal'dan boşalan Genel Başkanlığa kurultaya kadar vekillik yapacak ismi seçmek üzere toplandı. CHP Genel Başkan Yardımcısı Cevdet Selvi, PM kararıyla Genel Başkan vekilliğine seçildi. Selvi, PM toplantısının ardından yaptığı konuşmada CHP'nin, acımasız bir saldırıyla karşı karşıya kaldığını ifade ederek, "Tek adam yönetimi, dikta özlemcileri 8 yıldan beri hiçbir soruna bakmadan sadece örgütlenme ve Anayasal kurumları, devlet birimlerini kuşatma çabalarını sürdürdü. Medyayı susturdu, RTÜK'ü susturdu, YÖK'ü teslim aldı. En son nokta yargıyı tamamen teslim alma girişimini başlattı" diye konuştu.

CHP'nin, AKP'ye karşı mücadelesini etkin bir şekilde yürüttüğünü, referanduma gidilen dönemde "hukuk dışı, kişisel hak ve özgürlükleri tahrip eden" bir saldırıyla karşı karşıya kaldığını dile getiren Selvi, "Biz yine CHP olarak her koşulda ve her ortamda Türkiye'nin gerçekten sorunlarını çözme yolunda birikimiyle, deneyimiyle, tecrübeli politikacılarıyla, programıyla, çözüm önerileriyle bu mücadeleyi devam ettireceğiz. Hiç kimse umutsuzluğa düşmesin. Türkiye sahipsiz değildir. Türkiye, elbet en kısa süre içinde bu tehlikeyi de aşacaktır. Tarihine bakılınca bundan daha önemli günleri de bir yürek olarak, bir beraberce birlik içinde bu sorunları aşmıştır, yine de aşacaktır" diye konuştu.


"Sorunu birlikte aşacağız"

Baykal'a yönelik bir "sivil darbenin bir parçasının" acımasızca ortaya konulduğunu söyleyen Selvi, buna karşılık Baykal'ın istifa ettiğini anımsatarak, "Umduklarını bulamadılar. Yapılan açıklamalardaki acımasızlık, dolaylı yıpratma çabaları hiç kimsenin gözünden kaçmadı. Ama bir gerçek var, umduklarını bulamadılar. Panik içerisinde saldırılarını daha farklı yönlere çekip kendi kusurlarını, eksikliklerini, tezgahlarını örtmeye çalışıyorlar" dedi.

Selvi, PM tarafından kendisine Kurultay'a kadar CHP Genel Başkan vekilliği görevinin verildiğini ifade ederek, "Bu sorunu aşacağız. Örgütümüzle aşacağız. CHP'nin, Türkiye'nin 4 bucağında bu ilkelere, laik, demokratik, sosyal hukuk devleti ilkelerine gönülden bağlı olan tüm örgütüyle bu olumsuzluğu birlikte aşacağız. Beraber karar vereceğiz. Beraberce bu olumsuzlukları aşmaya karar verdik" diye konuştu.

Selvi, görevinin, örgütün özgürce karar verebileceği demokratik bir kurultayı hazırlamak olduğunu vurgulayarak, şöyle konuştu:
"Türkiye sahipsiz değil. Türkiye kim ucundan tutarsa alıp götüreceği bir ülke değil. Türkiye, CHP ile beraber tüm bu ülkenin sahibi olduğunu, doğuda, batıda yüreğinde hisseden tüm yurttaşlarıyla bu makus talihi yenmeye kararlıdır, CHP de bu konuda birikimli, deneyimli ve hazırlıklıdır. Sorumluluğumuz budur, bunu en etkin, en demokratik bir biçimde, bir bütünlük içinde, halkın güvenini sarsmayacak biçimde sürdüreceğiz."

Selvi, bir soru üzerine CHP Merkez Yönetim Kurulu'nun (MYK) yarın toplanacağını ve başta İl Başkanları Toplantısı olmak üzere Kurultay'a kadar atılacak adımların belirleneceğini bildirdi. Selvi, "Örgütümüzün de kapı kapı gezeceğine inanıyorum. Yürekleri yanıktır. Bu haksız, adaletsiz saldırı karşısında tüm örgütümüz, vicdan sahibi yurttaşlarımız kapı kapı herkese bunu anlatacaktır" diye konuştu.


"Karar Baykal'a ve örgüte aittir"


Selvi, "Baykal'a parti yönetimi olarak 'dön' çağrısında bulunacak mısınız?" sorusunu ise şöyle yanıtladı:
"Sayın Baykal'ın kırgınlığını anlamamak mümkün değil. Ömrünü toplumsal mücadeleye, Türkiye'nin aydınlık geleceğine adamış bir genel başkanın kırgınlığını biliyoruz. Elbette karar kendisine aittir, karar örgüte aittir. Üzüntümüz bu konuda çok büyüktür. Bu adaletsizliği, vicdansızlığı yapanların bir kez daha düşünmesini, bunu istismar edenlerin, bu komployu hazırlayanların bir kere daha düşünmesini rica ediyorum. Bu CHP için değildir, bu Sayın Deniz Baykal için değildir. Bu, Türkiye'de özgürce yaşamak isteyen tüm yurttaşlarımızın sorunudur.Böyle ele alınmalıdır. Hukukun yok edildiği, özgürlüklerin, mahremiyetin, her şeyin mübah olduğu, böylesine siyaset kurumunun yozlaştırıldığı bir ortamda herkesi ilgilendiren bir durumdur."