Veganların ayak sesleri
Bitkisel beslenme tarzını benimseyen vegan tüketicilerin hassasiyeti, vegan gıdanın yanı sıra vegan giyim, vegan kozmetik gibi alt pazarlar yarattı.
Gamze BalVegan market büyüklüğü dünyada 5 milyar dolara yükselirken, bitkisel beslenme tarzı kendisine vegan gıdanın yanı sıra vegan giyim, vegan kozmetik gibi alt pazarlar yarattı. Yalnızca yıllık kırmızı et tüketiminin 2017 itibarıyla bir milyon 173 bin ton olduğu Türkiye’de, bitkisel beslenmeyi yaşam tarzı haline getiren vegan tüketicilerin sayısı da her geçen gün artıyor. Türkiye’de henüz ne kadar vegan tüketici olduğunun sağlıklı bir verisi olmadığını, bunun için Türkiye İstatistik Kurumu’na (TÜİK) vegan sayımı için başvuru yaptıklarını anlatan Vegan Derneği Türkiye Kurucu Başkanı Ebru Arıman, vegan-vejetaryen etiketleme sistemi V-Label sertifikasını almak isteyen firmaların son 3 yıldır arttığını kaydetti.
Talep arttı
Son yıllarda bütün dünyada vegan popülasyonda ciddi bir artışın olması, tüketici tercihleriyle şekillenen pazara da etki ediyor. Örneğin Türkiye’de ilk V-Label sertifikası alan marka Nudo. Bu markayı Komagene, Eriş Un, Gloria Jeans Coffees markaları izledi. Dünyanın ilk vegan sertifikalı yapay ipek kumaşını İpeker firmasının ürettiğine değinen Arıman, Almanya’da her 10 üründen birinin vegan etiketli olduğunu; Avustralya’da 2014 ve 2016 arasında vegan iddiası taşıyan gıda ürünlerinin sayısının ise yüzde 92 oranında artış gösterdiğini ifade etti.
Süt pazarı...
Diğer yandan pazar araştırma kuruluşu Mintel tarafından yapılan bir araştırmaya göre, 2012-2017 arasında ABD’de bitkisel süt satışları yüzde 61 arttı; hayvansal süte olan talepse 2000-2016 arasında yüzde 22 azaldı. Mintel’e göre, hayvansal kaynaklı sütlerin 2020’ye kadar yüzde 11 daha düşmesi bekleniyor. Et alternatifleri küresel pazarının 2020’ye kadar 5.2 milyar dolarlık bir gelir elde etmesi ve 2015-2020 tahmin döneminde yüzde 8.4’ük ortalama yıllık büyüme kaydetmesi bekleniyor.
TÜİK’ten sayım bekleniyor
İngiltere’de 10 yıl önce 150 bin vegan nüfusu olduğunu, bu sayının şimdiyse en az 542 bine çıktığını söyleyen Vegan Derneği Türkiye Kurucu Başkanı Ebru Arıman, “İngiltere’de veganlık, ülkenin en hızlı büyüyen yaşam tarzı hareketi olarak görülüyor. Portekiz’de son 10 yılda vegan oranı yüzde 400 arttı. 2014’te ABD’li tüketicilerin sadece yüzde biri vegan olduğunu söylerken 2017’de bu sayı yüzde 6’ya yükseldi. Bu da sadece ABD’de bile son 3 yıl içinde veganların sayısında yüzde 600’lük bir artış olduğunu gösteriyor” dedi. Türkiye’de ise henüz bu konuda yapılmış bir istatistik çalışması olmadığına dikkat çeken Arıman, “Dernek olarak bir süre önce internet üzerinden başlattığımız araştırma, yalnızca internet kullanıcılarını kapsadığı için sağlıklı sonuçlar elde edemiyoruz. TÜİK’e bu doğrultuda yaptığımız bir başvurunun kısa süre içerisinde sonuçlanmasını umuyoruz” diye konuştu.
‘Bu tür beslenme daha ucuz’
Türkiye’de yalnızca ‘vegan ürün’ satan ilk işletme, Beyoğlu’ndaki Vegan Dükkân. İşletmenin sahibi Tarkan Aparı, Vegan Dükkân’ı 2004’te vejetaryen organik ve doğal ürün dükkânı olarak kurduğunu, şimdilerde ise ürünlerini 50 civarındaki tedarikçiden temin ettiğini anlatıyor. Özellikle ithal ürünlerin masraf ve vergiler nedeniyle pahalı olabildiğini söyleyen Aparı, bir litre soya sütünün 14.50 liradan, 100 gram vegan peynirin 5 liradan, 300 gram vegan dönerin 15 liradan ve 300 gram soya kıymasının da 7.50 liradan satıldığını söyledi. Bazı ürünlerin pahalılığından şikâyet eden tüketicilerin varlığına da değinen Aparı, tüketicilerin bir o kadarının fiyatı uygun bulduğunu belirtirken, vegan olmayan müşterinin de azımsanmayacak sayıda olduğunu aktardı. Bir veganın etçil ya da hepçil bir insana göre daha ucuza beslendiğini ileri süren Vegan Derneği Türkiye Kurucu Başkanı Ebru Arıman ise, “1 kg ete harcayacağınız para ile pazar alışverişinizde aslında neler alabilirsiniz? Bunun üzerine 1 kg peynir bütçesi de ekleyin. Tereyağı, kaymak, yoğurda hiç girmiyorum bile. Sağlıklı bitkisel alternatifler oluşturmak için yüksek bütçeler harcamak gerekmiyor” diye konuştu.