Varlık felsefesine dini bakış
Ahlak felsefesinde Platon, Aristoteles ve Kant gibi önemli etikçilerin metinleri yerine, daha çok insan ve varoluş felsefesi yapan Sartre seçildi. Varlık felsefesi ünitesinde ise Aristoteles yerine Farabi'nin seçilmesi, belirli bir ideolojik tutum biraz daha örtük tarzda felsefe eğitim alanına hâkim kılmaya çalışıyor.
cumhuriyet.com.trMilli Eğitim Bakanlığı (MEB) Talim ve Terbiye Kurulu (TTK) Başkanlığı tarafından hazırlanan Ortaöğretim Felsefe Dersi Öğretim Programı’nda, varlık felsefesi konusu öğrencilere dini bir bakış açısıyla yansıtılıyor. Programa göre öğrencilere Allah’ın varlığının anlatıldığı bir metin okutularak, varlıkla ilgili sorular yöneltiliyor.
MEB TTK tarafından sosyoloji, felsefe, mantık, psikoloji ve bilgi kuramı derslerine ilişkin yeni öğretim programları belli oldu. 2010-2011 eğitim-öğretim yılından itibaren uygulanmaya başlanacak yeni programlarla beraber eski programlar da yürürlükten kalkacak. Öğretim programlarının bazı bölümlerinde yer alan dini vurgular dikkat çekti.
Varlık felsefesinin anlatıldığı metnin seçiminde belirli bir ideolojik tutumun bulunduğunu ifade eden Felsefeciler Derneği’nden bir uzman, metinle varlık felsefesinin teolojik bir bakışla öğrencilere sunulduğunu ve bunda da dini ideolojinin felsefeye hâkim olma çabasının yer aldığını belirtti. Uzman, “Bu metin tartışılabilir ve okutulabilir ancak bundaki niyet örtülü olarak teolojik bakışın öğretilmesidir” şeklinde konuştu.
‘Amaç bir tutumu benimsetmek’
Felsefeciler Derneği Yönetim Kurulu da programı değerlendirmek ve bir rapor oluşturmak üzere çalışma başlatırken, yaptığı açıklamayla MEB tarafından hazırlanan programın belirli bir perspektiften kaynaklanan vahim sorunlar içerdiğini bildirdi.
Programda metin seçiminde de bir rasgelelik bulunduğu kaydedilen açıklamada, ahlak felsefesinde Platon, Aristoteles ve Kant gibi önemli etikçilerin metinleri yerine, daha çok insan ve varoluş felsefesi yapan Sartre’ın metninin seçilmesinin anlaşılır olmadığı belirtildi.
Varlık felsefesi ünitesinde ise Aristoteles yerine Farabi’nin seçilmesinin hatalı olduğu ifade edilen açıklamada, daha önceki taslak programla din kültürü ve ahlak bilgisi dersine dönüşen programın şimdi belirli bir ideolojik tutumun biraz daha örtük tarzda felsefe eğitimi alanında hâkim kılınmaya çalışıldığı kaydedildi. Açıklamada, “Bu programla felsefe eğitimi yapmak neredeyse olanaksızdır” denildi.