Van'da yasal süreç başlayacak
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "Bizler tabii burada yasal süreci de çalıştıracağız. Kimler olursa olsun, ister üniversite camiasından olsun, ister AFAD'dan olsun, kim, nereden olursa olsun, kim burada oturulabilir şeyini vermişse, bunlarla ilgili de yasal süreci başlatacağız" dedi.
cumhuriyet.com.trBaşbakan Erdoğan, Atatürk Kapalı Spor Salonu'nda Orman ve Su İşleri Bakanlığınca yaptırılan 111 tesis için düzenlenen törene katıldı. İlk olarak Van'da meydana gelen 5.6'lık depreme değinen Erdoğan, halkı hasarlı binalardan uzak durması gerektiğini vurguladı. Hasarlı binalardan 22 tanesinin boşaldığını dikkat çeken Erdoğan, "Sadece üçünde enkaz altında kalanlar oldu. Arama kurtarma ekiplerinin özverili çalışmaları neticesinde, enkazdan 30 kişi yaralı olarak çıkarıldı, 20 kişi ise hayatını kaybetti" diyerek şöyle devam etti:
"İlk deprem sebebiyle zaten Van'da tüm kurumlarımız, ekiplerimiz, sivil toplum örgütleri teyakkuz halindeydi. Bu yeni depremle birlikte, 5 askeri, 2 sivil kargo uçağıyla bölgeye yardım sevkıyatını hızlandırdık. Çok hızlı bir şekilde, enkazın olduğu yerlere, 688 kamu personeli, 71 arama kurtarma ve sağlık ekibi, 14 arama köpeği, 62 araç ve 3'ü uçak, 8'i helikopter olmak üzere 22 ambulans gönderdik. 5.6'lık depremden sonra bölgedeki ihtiyaç sahiplerine, 8 çadır, 45 bin 407 battaniye ve 600 yatak ulaştırdık. Depremden etkilenen 300 vatandaşımızı da tedavileri için Ankara ve İstanbul'a taşıdık.
Gerek önceki büyük depremin, gerek son depremin yaralarını sarabilmek için, devletimizin tüm imkanlarıyla, tüm kurum ve kuruluşlarımızla, başta bakan arkadaşlarımız olmak üzere tüm yetkililerle bölgedeyiz. Şu anda yine Başbakan Yardımcım Sayın Atalay'ın riyasetinde 4 bakan arkadaşım orada. Vali arkadaşımızla birlikte değerlendirmeleri yapıyorlar. Ona göre adımlarımızı atacağız.
Vanlı kardeşlerim lütfen müsterih olsunlar. Biz onların korkularını, tedirginliklerini, yaşadıkları acıyı çok iyi biliyoruz, çok iyi hissediyoruz. Var gücümüzle, imkanlarımızı zorlayarak Vanlı kardeşimizin yanında olmanın mücadelesini veriyoruz. Daha önce de söyledim, kimseyi bu kış gününde aç ve açıkta bırakmayacağız inşallah. Allah'ın izniyle, çadır, battaniye, ısıtıcı, gıda ne gerekiyorsa fazlasıyla sağladık ve sağlamaya devam edeceğiz. Bölgede geçici konutları hızla monte ediyoruz, kalıcı konutlar için de kolları sıvadık. Yine Vanlı kardeşimden rica ediyorum. Lütfen, hasarlı binalara girmeyin, hatta bu binalara yaklaşmayın. Artçı depremler devam ediyor. Bilim adamlarımızın tespitlerine göre bir süre daha da devam edecek. Lütfen, tedbiri elden bırakmayalım, lütfen risk altına girmeyelim.
Sadece müteahhitleri, denetim kuruluşlarını, yerel yönetimleri değil, artık tek tek kendimizi de sorgulamak durumundayız. Eğer, 1903'te, Malazgirt'te 2 bin 626 kişinin vefat ettiği depremden ders çıkarılsaydı, inanın, 1930'da Hakkari'de 2 bin 514 kişi hayatını kaybetmezdi. Eğer 1939'da tam 32 bin 962 kişinin öldüğü büyük Erzincan felaketinden ders çıkarılsaydı, 1944'te Bolu Gerede'de 4 bin kişi hayatını kaybetmeyebilirdi. 1966'da Varto'da 2 bin 394 vatandaşımızı kaybettik. 1975'te Lice'de 2 bin 385 vatandaşımızı kaybettik, 1976'da Muradiye'de 3 bin 840 vatandaşımızı kaybettik. Bütün bu depremlerin üzerine, Sakarya, Gölcük, İstanbul depreminde maalesef 17 bin 127 kardeşimizi kaybettik.
Biz depreme karşı duyarsız olamayız, duyarsız kalamayız. Yaşanan onca felaketi unutup, hiçbir şey olmamış gibi davranamayız. Hükümet olarak en başından itibaren çok yoğun şekilde depreme karşı hazırlık yapıyoruz. Bir yandan acil müdahale konusunda önemli reformlar gerçekleştirirken, bir yandan da Türkiye genelinde hızla kentsel dönüşümü gerçekleştiriyoruz. Herkes şunu bilsin ki; bu iş tek başına Hükümetlerin çözebileceği bir iş değildir. Bu mesele, devlet-millet işbirliğiyle, karşılıklı güvenle, anlayışla çözülebilecek bir meseledir. İşte onun için 74 milyonu, muhtemel depremlere karşı teyakkuz halinde olmaya çağırıyorum. Allah'ın izniyle biz, milletçe bu meseleyi çözeriz. Can kaybını, yaralanmaları, mal kaybını en asgariye indirebiliriz. Sıfırlayabiliriz demiyorum. Biz bunu başarabiliriz ve inşallah da başaracağız."
"Yasal süreç başlatacağız"
Depremde hayatını kaybeden Japonya vatandaşı için başsağlığı dileyen Erdoğan, depremi speküle edenleri de sert dille şöyle uyardı:
"Bunun üzerinden kendisine rant sağlamaya çalışan çevreleri de buradan uyarmak istiyorum. Bunların hiçbirisinin depremle mücadelede verdikleri herhangi bir katkı söz konusu değil. Açık ve net söylüyorum. Bunlar depremzede de değil. Bunlar sadece buradaki süreci provake etmeye çalışan provakatörler. Bunlar depremzede değil. Orada çalışmakta olan, gayret eden bakanlarımız, valimiz, valilerimiz ve oraya emeğini koyan güvenlik güçlerimiz, hepsi birde orada bir de bunlarla mücadele etmek zorunda kalıyorlar. Bizim işimiz var. Orada böyle bir durum söz konusu olmuş ve bütün bu evlerin yapımında, inşasında gelinen noktada herkes ne yazık ki hesabını, kitabını çok farklı yapmalı ve menfaat odaklı, çıkar odaklı adımları bir kenara koyarak artık inşasında bulunduğumuz her türlü binada da bütün depreme dayanıklılık, zemin etüdüne varıncaya kadar her şeyi hep birlikte çok iyi götürmemiz lazım.
Bizler tabii burada yasal süreci de çalıştıracağız. Kimler olursa olsun, ister üniversite camiasından olsun, ister AFAD'dan olsun, kim, nereden olursa olsun, kim burada oturulabilir şeyini vermişse, bunlarla ilgili de yasal süreci başlatacağız. Zira bizler her şeyi bilen insanlar değiliz. Bu bilen insanları buralarda istihdam ediyoruz. Onların verdiği raporlara da uymak durumundayız. Uyulmadığı zaman da 'niçin uymadınız' diye siyasetçi bununla karşı karşıya kalır. Dolayısıyla bunların nedeni, niçini üzerinde de ilgili mercilerin tabii ki duracağını umuyorum."