Van raporu: 2 milyar TL nerde?
CHP Genel Başkan Yardımcıları Umut Oran ve Sezgin Tanrıkulu ile CHP Genel Sekreteri Bihlun Tamaylıgil Van'da yaptıkları ziyarete ilişkin hazırladıkları raporda, "Başbakan Recep Tayyip Erdoğan Van'a 3 milyar TL harcadıklarını söylüyor. 25 bin konut için 1 milyar TL harcandıysa geriye kalan 2 milyar TL nerede?" diye sordu.
cumhuriyet.com.trCHP Genel Başkan Yardımcıları Umut Oran ve Sezgin Tanrıkulu ile CHP Genel Sekreteri Bihlun Tamaylıgil Van'da yaptıkları ziyarete ilişkin bir rapor hazırladı.
16 Ağustos'ta 15.30'da Van Havaalanına inen CHP heyetini burada Van İl Başkanı Cemal Şen ve partililer karşıladı. İl Başkanlığına geçerek kısa bir basın toplantısı düzenleyen CHP yöneticileri daha sonra Canik Köyü'ne hareket etti.
Canik Köyü Muhtarı İdris İleri, Jandarma Tabur Komutanı ve köylülerin karşıladığı CHP heyeti vatandaşın derdini dinleyerek, çocuklarla sohbet etti.
CHP heyeti Canik Köyü'ne yaptıkları ziyaretin ardından Muradiye'de esnafla sohbet etti ve İlçe Başkanlığının Erciş Öğretmenevi'nde verdiği iftara katıldı. Erciş muhtarları, Esnaf ve Ticaret Odası Başkan ve yöneticilerinin de katıldığı iftar sonrasında CHP'liler, Van'a dönerek teravih sonrasında kahvehanelerde sohbet eden vatandaşlarla çay içerek dertlerini dinledi.
Daha sık gelin
Muradiye İlçe Başkanı Nurettin Beyaz parti yöneticilerinin daha sık gelmesini isteyince Oran, "Kaç üyeniz var?" diye sordu. Beyaz'ın 200 civarında üye olduğunu ifade etmesi üzerine Oran, "Üye sayısını 500 olunca bir daha gelelim" diyerek espri yaptı.
Van raporu
CHP heyetinin 3 TIR'lık yardım da götürdüğü Van ziyareti kapsamında hazırlanan raporda, "Başbakan Recep Tayyip Erdoğan Van'a 3 milyar TL harcadıklarını söylüyor. 25 bin konut için 1 milyar TL harcandıysa geriye kalan 2 milyar TL nerede?" diye soruldu.
"Canik civarında 17 olmak üzere il genelindeki çok sayıda cami yıkıldığı halde yenisi yapılmadı halk ibadethane sorunu yaşıyor" denilen raporda, Erciş'lilerin, "Çamlıca'ya cami yapmayı biliyorsun da Van'da yıkılan camiyi niye yapmıyorsun" diyerek bu duruma tepki gösterdiği ifade edildi.
Raporda yer alan notlar şöyle:
"Canik'te sağlık ocağı var ama lojmanı yok. Köylü yurttaş hafta sonunda basit bir tetanoz iğnesi veya aşısı için dahi büyük masraf yaparak 50 km ilerideki Van'a gitmek zorunda.
Muradiye'de; DSİ, Tapu-Kadastro, meteoroloji müdürlükleri ile cezaevi kapatıldığı için esnaf kan ağlıyor. Sadece Emniyet Müdürlüğü ve Ziraat Bankası'nın kamu adına hizmet verdiği Muradiye'de daha önce sadece cezaevinin dahi aylık olarak 100 bin TL ticaret büyüklüğü yarattığı, DSİ'de ise 100 kişinin çalıştığı belirtildi.
"Engelli ve dula konut yok"
Tekerlekli sandalye ile yaşama tutunmaya çalışan Menşure Durmaz, kirada oturdukları evde deprem nedeniyle ağabeyinin vefat ettiğini, şimdi dul kalan yengesiyle birlikte konteynerde yaşadıklarını, kendilerine konut yardımı yapılmadığını söyledi. Kiracılara konut yardımı yapılmaması özellikle dul kalan kadınlar için büyük sıkıntı yaratmakta."
Raporda, Erciş eski Belediye Başkanı Bülent Erdinç'in iftardaki 10 muhtar adına "CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu Erciş'in il yapılacağını söyleyerek CHP'nin yasa teklifi yapılmasını sağladı. Ama AKP'liler 'CHP söylediği için Başbakan Erciş'i il yapmayacak' diyor. Sizden ricamız bu teklifi geri çekmeniz'" dediği belirtilerek, muhtarların bu yönde Kılıçdaroğlu'na hitaben bir dilekçe yazarak topluca imzaladığı, Umut Oran ve söz konusu yasa teklifini hazırlayan Tanrıkulu'nun da bu talebi yerine getireceklerini söyledikleri kaydedildi.
Raporda şöyle denildi:
"Erciş Kışla Mahallesi'nde toplam 17 bin 500 nüfus olmasına karşın sadece 12 derslikli bir okul var. Bu sorun birçok mahalle için geçerli.
Çelebibağ Beldesi kente sadece 3 kilometre ama orada yıkılan evlerin yerine yenisinin yapılmasına niçin izin verilmiyor?
Erciş'te deprem sonrasında 7 bin büyük ve küçükbaş küpeli hayvan daha güvenli diye Muradiye'ye gönderildi. Daha sonra bu hayvanlar sahipleri tarafından geriye getirilmesine karşın devletin söz verdiği büyükbaş için 400 TL, küçükbaş içinse 60 TL'lik destek niçin ödenmiyor?
Konteynerlerin yüzde 30'u dolu
Erciş'te 5 bin 350 konteyner yapıldı ve tanesinin 25 bin TL'ye mal olduğu ve halen bunların sadece yüzde 30'unun dolu olduğu belirtiliyor.
Erciş'te 4 bin 500 ağır hasarlı konut var ve burada 5 bin 500 konut yapıldı. Ancak bu konutlar için sadece 2 bin 300 başvuru yapıldı ve bunların yüzde 90'ı da koşulları uygun olmadığı için iptal edildi. Sonuç olarak sadece 1400 konut verildi. Niçin uygun planlama yapılmayarak kamu kaynağı israf ediliyor?
Yapılan konutların 100 bin TL'ye teslim edildiği bunun 70 bininin ilgili kişinin ödemesine karşılık sadece 30 binini devletin karşılaması sosyal devlet anlayışına uygun mudur? TOKİ niçin bu konutları maliyetine teslim etmiyor da kar ekleyerek satıyor?
Yüklenici firmaların malzeme ve işçilikte yerel kaynaklardan yararlanmaması büyük eleştiri konusu. Gerek istihdam gerekse bölge ekonomisi açısından.
Yöre halkı 1976 depreminde dahi büyük hasar gören binalar için yapılan konutların 20 yıl geri ödemesiz olarak teslim edildiğini, bugün ise TOKİ'ye 2 yıl sonra ödeme yapmak durumunda kaldıklarını bildirdi.
Doğunun kendine özgü koşuları nedeniyle tapular baba veya baba yoksa büyük ağabeyin üzerine kayıtlı olması örneğin depremde yıkılan 10 dairelik bir binada büyük sıkıntıya yol açıyor. Bu binada yaşayan 0 kardeş veya akrabaya bu nedenle sadece tek konut tahsisi yapılması çok çarpık bir uygulamadır.
"Esnaf kredi alamıyor"
Esnaf sermayesini kaybetti ancak Halkbank ve Ziraat Bankası kredilerinin ertelenmesinden kaynaklı ve KOSGEB yardımlarında büyük sıkıntı yaşanıyor. İstenilen sonuç alınamadı. Deprem bölgesinde SGK Primlerine dahi gecikme cezası kesilmesi dikkat çekici.
Mart ayında elektriğe zam yapıldı. Ancak depremin yaşandığı Ekim 2011'den sonra fatura kesilemediği için Mart ayında gelen toplu faturalara da zam olduğu gibi yansıtıldı. Zaten 650 TL- 2 bin TL arasında toplu fatura gelmiş olan vatandaş bunu ödeyemezken bir de buna gelen zammın geriye yürütülerek borcun katlanılmaz hale getirilmesi kabul edilemez."