Vali'ye göre Hatay'da sorun yok

Hatay Valisi Mehmet Celalettin Lekesiz, kentteki gelişmelerle ilgili olarak açıklamalarda bulundu. Bölgeyle ilgili iddialara yanıtlar veren Lekesiz, "Bir takım kirli planlar yapılıyor olabilir" dedi. Lekesiz, çocukların "sakallı" Suriyelilerden korktuğu haberleriyle ilgili olarak, "Sığınmacı dediğiniz günlük sinek kaydı traş olan insanlar değildir" dedi.

cumhuriyet.com.tr

Hatay Valisi Mehmet Celalettin Lekesiz, tüm kurumların temsilcileriyle birlikte düzenlediği basın toplantısında, ülkelerinden kaçarak Hatay'a gelen Suriyelilere ilişkin, çeşitli zamanlarda basında yer alan haberleri değerlendirdi.

''Ambulansla silah, uçakla terörist taşıdılar'', ''Tarifeli uçakla 50 terörist ithal ettik'' başlıklı haberlere ilişkin Lekesiz, ''İddiada ismi geçen Nass Havayolları Şirketi'ne ait uçakların yolcularının uçaktan inişten Hatay Havaalanı'ndan ayrılıncaya kadarki görüntü kayıtları ile yolcu isim listesinin incelenmesi neticesinde iddiayı doğrular nitelikte herhangi bir kayda rastlanılmamıştır'' dedi.

Ambulanslarla Suriye'ye mühimmat taşımanın söz konusu olmadığını dile getiren Lekesiz, ''Ambulansların Suriye topraklarına girerek hasta alması, mühimmat, teçhizat ve silah taşıması da hukuken ve fiilen mümkün değildir. Araç Takip Sistemi üzerinde yapılan inceleme neticesinde herhangi bir sınır ihlalinin bulunmadığı tespit edilmiştir'' diye konuştu.

Suriyeliler 157 olaya karıştı

Suriyeliler'in, Türkiye'ye gelmeye başladığı günden itibaren bugüne kadar toplam 157 olaya karıştığı bilgisini veren Vali Lekesiz, şöyle devam etti:
''Bu olaylarla ilgili olarak 380 Suriyeli hakkında yasal işlem yapılmıştır. Bunlardan 13 olay hakkında mahkemelerimiz olaya karışan Suriyeliler hakkında çeşitli mahkumiyet cezaları vermiştir. 15 olayla ilgili olaya karışanlar hakkında beraat kararı verilmiştir. 38 olay hakkında takipsizlik kararı verilmiştir. 91 olayla ilgili yargılama süreci halen devam etmektedir. 17 aylık süreç içerisinde konaklama merkezlerimizde 44 bin Suriyeli misafir edilmiştir. Aynı sayıda insanın yaşadığı başka şehirlere baktığımızda da olay sayısının en az bu kadar olduğu görülecektir.''

Kamu düzeninin korunması ve vatandaşların huzurunun temini için herhangi bir olaya karışan kişi veya kişilerin kim olduğuna bakılmaksızın yasal işleminin kararlılıkla uygulandığını anlatan Lekesiz, konaklama merkezi dışında kaldığı iddia edilen Suriyelilerin pasaportla yasal yollardan ülkeye girdiğini, vize sürelerinin de 3 ay olduğunu, 5 aylık vize uzatma süresinden sonra bu kişilerin konaklama merkezlerine alındığını kaydetti.

Lekesiz, konaklama merkezlerinde görevli kolluk kuvvetlerine görev yaptırmamak için direnç gösterilen 5 olayın yaşandığını, bu olaylarla ilgili 24 Suriyeli hakkında yasal işlem yapıldığını, bunlardan 3'ünün tutuklandığını bildirdi.

Hiçbir Suriyeli'nin hiçbir kampa silahla giremediğini vurgulayan Lekesiz, konaklama merkezlerinde misafir edilenlerin ayırt edici askeri elbise ya da üniforma gibi giysiler kullanmalarına da asla müsaade edilmediğini söyledi.

Suriyeliler'in güneş yağı ve güneş gözlüğü ücretinin devlet tarafından karşılanmasının mümkün olmadığına dikkati çeken Vali Lekesiz, şunları kaydetti:
''17 aylık süreç içerisinde Hatay'daki konaklama merkezlerimizde 44 bin Suriyeli misafir edilmiştir. Bu misafirlerimize toplam 178 bin 811 poliklinik hizmeti verilmiştir. Gelen misafirlerden 1980'i ateşli silah yaralısıdır. Bu yaralılara herhangi bir hastanede özel bölüm açılmamış, hastanelerimizin genel işleyişi içerisinde verilen sağlık hizmetlerinden yararlandırılmışlardır. 178 bin 811 poliklinik uygulamasına yönelik Suriyeli misafirlerden sağlık personeliyle ilgili 1 şikayet olmuştur. Yapılan inceleme sonucunda hizmet alımı ile çalıştırılan 3 şirket personeli yazılı olarak uyarılmıştır.''


Lekesiz, ''Harbiye'de Suriyeli isyancılara silah taşıdığı iddia edilen bir ambulansın taşlandığı'' yönündeki iddiaları da şöyle cevapladı:
''Yayladağı Sağlık Grup Başkanlığına ait bir ambulansın Yayladağı'ndan Hatay merkeze hasta taşırken, Harbiye beldesi içinde pazar yeri mevkisinde nereden, nasıl ve kim tarafından atıldığı bilinmeyen bir taş ile ambulansın bir camı kırılmıştır. Ancak ambulans şoförünün mahalledeki çocuklar tarafından yapıldığını değerlendirerek, kolluk kuvvetlerine herhangi bir müracaatta bulunmadan, hastayı bıraktıktan sonra aracın camını taktırdığı tespit edilmiştir.''


Ev kiralayan Suriyeliler

Konaklama merkezleri dışında kalan Suriyelilerin mevcut yasalar ve ikili anlaşmalara göre, Türkiye'ye yasal yollardan girdiğini vurgulayan Lekesiz, ''Ticari, turistik vb. amaçla yasal süreler içerisinde kalmaktadırlar. Pasaportu olmayanlar tespit edildiğinde Suriyeli ise konaklama merkezine yerleştirilmekte veya talepleri halinde ülkelerine dönüşleri sağlanmaktadır. İlimiz genelinde emniyet ve asayişe yönelik tüm tedbirler alınmakta olup, yasa dışı herhangi bir oluşuma kesinlikle izin verilmemektedir'' dedi.

Esnafın tehdit edilmesi

Bazı sığınmacıların Hatay'da esnafı tehdit ettiği, hiç para ödemeden hizmet satın aldığı haberlerine ilişkin sunları söyledi:
''Hatay halkı son derece duyarlı ve bilinçlidir. Her türlü olumsuzluğu 155 Polis İmdat ve 156 Jandarma İmdat telefonlarına iletmektedirler. İddialarla ilgili olarak bugüne kadar 155 ve 156 numaralı telefonlara ve kolluk birimlerimize herhangi bir ihbar veya müracaatın yapılmadığı anlaşılmıştır. Ayrıca esnaf odaları (HESOB, ATO vb. esnaf örgütleri) temsilcileri ile yapılan şifahi görüşmelerde kendilerine de böyle müracaatın veya şikayetin olmadığı bilgisi alınmıştır.''


CHP'li milletvekillerinin kampa alınmaması

Hatay'daki Apaydın kampına alınmayan CHP'li milletvekillerinden Hurşit Güneş'in, sığınmacılardan birinin, Arapça kendilerine "Bunları kıtır kıtır doğrayacaksınız" diye bağırarak tepki göstermesiyle ilgili olarak da konuşan Lekesiz, şunları söyledi:
"Sayın Başbakan yardımcımız konuyla ilgili açıklama yaptığı için devlet terbiyesi gereği açıklama yapmak istemiyorum ama konuyla ilgili neler yaşandığını paylaşmak istiyorum. CHP Hatay İl Başkanı Sayın Servet Mumlu’ya ilimiz sınırları içindeki kampları siyasi patilerin ziyaret ettiğini paylaşıp, ziyaret etmek istediğiniz kampta askeri kişilerin aileleriyle birlikte kaldığını, bu zaman kadar kimsenin ziyaret edilmesini istemedikleri, misafirlerin bu beklentisine uygun davranırsanız memnun olurum dedim. Sayın Mumluoğlu da bu duruma hassasiyet göstereceğiz dedi. Bahsi geçen heyet geldikten 7.05 saniye sonra geldikleri konaklama merkezinin önünden ayrılmışlardır. Basın açıklaması yapılan yere en yakın çadırın mesafesi 100-150 metre olup dışarıdan içerisi ve içeriden dışarısı görülmemektedir. "Bunları kıtırı kıtır keseceksiniz" şeklinde bağıran bir Suriyeli yoktur. Üzerinde askeri kyafet bulunduğu belirtilen Suriyeli Apaydın konaklama merkezinin kayıtlarında yoktur."

"Savaşa hayır diyen imam sürüldü" haberiyle ilgili de açıklama yapan Lekesiz, "Hatay’a yerleştiği iddia edilen bazı sığınmacıların Hatay’daki resmi görevli imamlara radikal söylemlerde bulunması için baskı yaptığı yönündeki iddialar tamamen gerçek dışıdır. Tehdit olayı yoktur, vuku bulmamıştır" dedi.

Lekesiz, Hatay'da çocukların "sakallı" Suriyelilerden korktuğu iddialarıyla ilgili şunları söyledi: "Sakal konusunu birkaç cümleyle konuşalım. Tarih boyunca inceleme yapanlar sığınmacı dediğiniz günlük sinek kaydı traş olan insanlar değildir. Zor şartlar yaşayan. Kafası karışık olan, geleceği belirsiz, adeta afakanların bastığı dolayısıyla kılığına kıyafet,ne sakalına saçına dikkat etmeyen insandır. Bugün hangi sığınma kampına giderseniz gidin sakalı göbeğine akdar uzanmış misafirlerimizi göreceksiniz. İnsanların başında bu kadar dert varken günlük traş olmasını bekleyemezsiniz. Dikmece Köyü’nün basıldığı iddiasıyla ilgili ise, olay günü jandarma muhtar tarafında aranarak hırsızlık olayı ihbar edilmiştir. Şikayetçi, vatandaş eve şüpheli herhangi birinin girmediği ve evden herhangi bir şey çalınmadığını belirtmiştir. Sadece vatandaşımız giyimlerinden şüphelilerin Suriyeliye benzettiğini söylemiştir."

Açıklamalarından sonra esnaftan bazılarının ''Benden alışveriş yapıp paramı vermediler'' dedirtebileceklerini vurgulayan Lekesiz, şunları kaydetti:
''Lütfen böyle yapmayalım. Biz yüzyılların sevgi, barış ve derin hoşgörü anlayışının merkeziyiz. Bize yakışan, büyüklüğümüze yakışan, büyük millet olmaya yakışan zor günler yaşayan komşularımıza kılığına kıyafetine, yerel giysisine, kültürel tarzına takılmayıp onlara iyi ev sahipliği yapmaktır. Bu yaklaşım, misafirlerimizin yanlışlıklarını görmeme anlayışı değildir. Bir yandan büyük milletimize yakışır şekilde misafirlerimize uygun ev sahipliğini yaparken, diğer yandan da her biri bu ülkenin birinci sınıf vatandaşı olan kendi vatandaşlarımızın bir tanesinin dahi dişine taş değmemesi, burnunun kanamaması için gerekli güvenlik önlemlerini alacağız, alıyoruz.''

Hatay Devleti Millet Meclisi'nde Türk, Arap, Sünni, Alevi, Hristiyan, Ermeni, her kesimden, renkten kişilerin bulunduğunu hatırlatan Lekesiz, 73 yıl önce Türkiye Cumhuriyeti'ne katılma kararını paylaşan iradenin Hatay'da bugün de güçlü bir şekilde dimdik yaşatıldığını söyledi.

Son günlerde, şehirdeki Suriyelilerle ilgili çeşitli haberler yapıldığını hatırlatan Vali Lekesiz,  şöyle devam etti:
''Kentimizle ilgili son zamanlarda gerçeğe tamamen aykırı, sistematik olduğu izlenimi veren haberlerin basında yer alması düşündürücüdür. Bu haberlerin bir kısmı iyi niyetli, ancak bilgi eksikliğinden kaynaklanıyor olabilir, bir kısmının önyargılı, bir kısmı ise kötü niyetli olabilir. Birileri ilimizdeki insanları birbirine düşürmek istiyor olabilir. Bir takım kirli planlar yapılıyor olabilir. Geleceği heba etmek için senaryolar yazılıyor olabilir. Sosyal medya üzerinden alelacele yazılan, yayılan şok haberler vasıtasıyla insanı adeta birbirine düşürücü, kışkırtıcı eylemler yapılmasını arzu edenler olabilir. Kaos, kardeş kavgası çıksın, toplumsal yaşama bir güvensizlik duygusunun yayılmasını arzu edenler olabilir.''


Hataylılar'ı sağduyulu olmaya çağıran Lekesiz, ''Gerçekten bu ilde yaşayan bireyler olan bizler, asırlardır hiç kimsenin temkinine, tavsiyesine ihtiyaç duymaksızın günlük hayatın bir parçası olarak yaşaya geldiğimiz kardeşlik ve sevgi iklimini canlı tutmaya ve gençlerimize daha da güçlendirerek aktarmaya mecburuz. Hoşgörü ve sevgi konusunda söyleyecek çok güçlü mesajlar ve sözler olan bir iliz'' dedi.

''Kardeşlik saflarının biraz daha sıklaştırılmasında yarar görüyorum''

İnsanların, gençliğin verdiği heyecanla, duyduğu dedikodu ve yanlış  yönlendirmeyle dinlemeden, doğruyu yeterince öğrenmeden birtakım fevri düşünce ve davranış içerisine girebileceğini vurgulayan Vali Lekesiz, şunları kaydetti:
''Gençlerin duygularını istismar etmek isteyen kişi ya da kişilere karşı uyanık olmalarını sağlamak, birikim ve tecrübelerimizi işte bu noktada devreye sokarak ortaya çıkabilecek olumsuz bir durumu engelleme konusunda hepimize düşen ortak sorumluluklarımız var. Gençlerimizin yaşlarının verdiği heyecanla doğru bildikleri, yanlışlara hizmet etmek veya kendilerinin doğrularına hizmet ettiklerini zannederken kötü niyetli başkalarının doğrularına hizmet etmek gibi bir hata işlememelerine meydan vermemek hepimizin için bir sorumluluktur.''

Bugünlerde kardeşlik saflarının biraz daha sıklaştırılmasında, daha dikkatli ve duyarlı olunmasında yarar gördüğünü ifade eden Lekesiz, son zamanlarda Suriyeli sığınmacılarla ilgili değerlendirmelerin zihinlere bir kelepçe takmasına, gerçek doğruyu görmeye mani olunmasına, ilin sosyal, kültürel ve ekonomik enerjisine heba edilmesine izin vermemesi gerektiğini vurguladı.

''Eksik bilgiyle sağlıklı bir kanaate varılmaz''

Yarını iyi kurabilmek için bugünün ve dünün iyi anlaşılması gerektiğini vurgulayan Lekesiz, fırsatların iyi değerlendirilmesi ve bu anlamda çocukların geleceğiyle ilgili bir zemin kaymasına izin verilmemesi gerektiğini kaydetti.

Eksik bilgi ile sağlıklı bir kanaate varılmayacağını belirten Lekesiz, konuşmasını şöyle sürdürdü:
''Sağdan soldan bir bölümünü bildiğimiz ve duyduğumuz değerlendirmeleri doğru zannedip lütfen onlara karar vermeyelim. Demokrasinin haklar ve özgürlükler rejimi olduğu kadar aynı zamanda sorumluluklar ve yükümlülükler rejimi olduğunu da ilin valisi olarak ben de sivil toplum örgütleri de siyaset kurumu da iş dünyası da hepimiz bir kez daha hatırlamayım. Bu günler çok çabuk gelip geçer. Bu kardeşlik iklimi devam edecek. Birbirimizin yüzüne bakamayacak tavır ve davranışlardan kaçınalım. Devletimiz tüm kurum ve kuruluşlarımız, Hatay'da yaşayan vatandaşlarımız, huzur ve güvenliği için yapması gerekenlerin hepsini de en iyi şekilde yapmaktadır. Bu medeniyet havzasında hep birlikte bir medeniyeti inşa ettik. Bu medeniyetin insanlık anlayış, dini, dili, inancı, kültürü etnik kökeni, ne olursa olsun ben zordayım, dardayım diyen insanlara kapımızı açmayı gerektirmektedir. Bunu geçmişte Museviler'e, Macarlar'a yaptık. Bundan 20-25 yıl öncede Türkiye 500 bin  Iraklı'ya ev sahipliği yaptı. Bugün de komşumuz Suriyeliler'i misafir ediyoruz.

Ülkelerine, güvenlik ortamı tesis edildiğinde en kısa zamanda dönecekler. Bizim büyüklüğümüze ve insanlık anlayışımıza yakışan misafirlerin durumunu anlayışla karşılamak ve bu süreci anlayış içerisinde yönetmektir.''


''Farklı görüşler kardeşlik ikilimine zarar verecek mecraya girmesin''

Demokrasilerde ve insanın olduğu yerde birbirinden farklı görüşlerin olmasının doğal bulduğunu dile getiren Lekesiz, ''Suriye ile ilgili dış politikayla ilgili de farklı görüşler olabilir bu normaldir. Ancak bu farklı görüşler ilimizde yüzyıllar içerisinde oluşmuş olan kardeşlik ikilimine lütfen zarar verecek bir mecraya girmesinler. Kardeşlik iklimini zedeleyecek, barış ve hoşgörü ortamını sabote edebilecek argümanlarla bu konu lütfen ele alınmasın'' diye konuştu.

Suriyeliler'in suç işlediği yönündeki değerlendirmeleri ciddiyetle ele aldıklarını kaydeden Vali Lekesiz, ''Bizim öncelikli konumuz vatandaşlarımızın huzuru ve güvenliğidir. Hiçbir şekilde hiç kimsenin suç işleme özgürlüğü yoktur. Vatandaşların hukukun çiğnenmesine asla müsaade etmediğimizin ve etmeyeceğimizin bilinmesini isterim'' dedi.

2 yıldır komşu ülke Suriye'de arzu edilmeyen olumsuz gelişmeler yaşandığını belirten Lekesiz, sevgi, barış ve hoşgörünün dünyadaki en önemli merkezlerinden biri olan Hatay'ın bu olumsuz gelişmelerden kaynaklanan etkiyi asgari düzeyde tutmak amacıyla yoğun bir gayret içerisinde olduklarını söyledi.