Valiliğin yasak kararına İzmir Barosu'ndan dava
İzmir Barosu, halkın toplantı ve gösteri yürüyüşü hakkı ile ifade özgürlüğünü kullanabilmesi önünde engel oluşturduğu gerekçesiyle, İzmir Valiliği’nin 10 gün süre ile il genelinde açık alanda gerçekleşebilecek yürüyüş, basın açıklaması, oturma eylemi, stant açma, çadır kurma, bildiri dağıtma, protesto gibi eylem ve etkinliklerin yasaklanmasına dair kararının iptaline ilişkin dava açtı.
İZMİR / CumhuriyetVarsayım üzerine haklar kısıtlanamaz
Her ne kadar Valilik kararında, yasaklama gerekçesi olarak birtakım şiddet içerikli eylemlerin gerçekleşebileceği ihtimalinden söz edilmişse de, bunun somut bir dayanağı olmadığı ifade edilen dilekçede “Bir varsayım üzerine, somut olgulara dayanmayan gerekçelerle, özgürlüklerin kullanılmasının kısıtlanması kabul edilemez. Doğma ihtimali bulunan bir riskin önlenmesi için özgürlüklerin kullanımının kısıtlanması yerine, gerekli ve yeterli tedbirlerin alınması, kamu otoritelerinin görevidir. Bu görevi yerine getirememelerinin sorumluluğunu da kişilere yüklemeleri mümkün değildir” denildi.
Valilik, kararını gerekçelendirmek zorunda
10 günlük süreyle, bütün İzmir genelinde bir yasaklama kararı verilmesinin hukuka aykırı olduğunun dile getirildiği dilekçede, “Valilik, eğer kamu açısından bir sorun teşkil ettiğini düşünüyorsa, her toplantı ve gösteri yürüyüşü için ayrı ayrı ve gerekçeleriyle birlikte karar vermek zorundadır” denildi.