Uzmanlardan grip uyarısı

KBB Uzmanı Op. Dr. Özlem Özer, influenza virüsü konusunda 7 yaş altı çocuklar ve 65 yaş üzeri yaşlıların risk grubunu oluşturduğunu belirterek, "Risk altında olan grupların mutlaka hastaneye başvurması gerektiğini düşünüyoruz” dedi.

İHA

Kulak Burun Boğaz (KKB) Uzmanı Op. Dr. Özlem Özer, ’influenza virüsü’ ile ilgili önemli uyarılarda bulundu. Özer, özellikle kontrol altına alınmayan yüksek ateş, devam eden mide ve kas ağrılarında mutlaka doktora başvurulması gerektiğini belirtti. ‘Kuş ve domuz gribi’ gibi söylemlerine da açıklık getiren Dr. Özer, bu grip türlerini sağlıklı insanların atlatabileceğine dikkat çekti. İnfluenza virüsünün A-B-C şeklinde türleri olduğunu söyleyen Özer, "Daha önce de domuz gribi, kuş gribi gibi vakalara rastlanmıştı. Bireyin domuz gribinin olup olmaması önemli değil, domuz gribini normal sağlıklı bir insan da atlatabilir. Bu semptomatik tedaviler kendine iyi bakarak, istirahat ederek atlatılabilir ama risk altında olan grupların mutlaka hastaneye başvurması gerektiğini düşünüyoruz” diye konuştu.


“İKİ ETKEN DE ASLINDA VİRÜSTÜR”

Son günlerde rastlanan salgına dikkat çeken Dr. Özer, "Aslında kış ayı boyunca yaşadığımız nezle ve gribi her dönemde yaşıyorduk. Bu sene herkes 'Hiçbir şekilde bu kadar hasta olmamıştım, toparlanamadım, tam hastalığım iyileşiyordu tekrar ortaya çıktı' diyerek bize başvuruyor. Nezle ile gribi ayırmak lazım. Nezlede daha hafif şikayetler oluşmakta. Hafif bir burun akıntısı, hafif öksürük, boğaz ağrısı, hafif bir baş ağrısı. Gripte daha farklı semptomlar olur, bunlar çok şiddetlidir. İki etken de aslında virüstür” şeklinde konuştu.


“BİZ BUNA ASLINDA ‘PERİŞAN’ HASTALIĞI DİYORUZ"

Grip hastalığına neden olan virüse karşı antibiyotik tedavisinden ziyade hastanın şikayetlerine göre tedavi programı uygulanması gerektiğini söyleyen Dr. Özer, bu tür grip vakalarını ‘perişan’ hastalığı olarak nitelendirdiklerini ifade etti. Dr. Özer, “Virüs dediğimiz şey nedir? Antibiyotiklerin bir işe yaramadığı, tamamen semptomatik yani hastanın şikayetine yönelik tedavilerin gerektirdiği bir durumdur. Nezlede 2-3 gün içerisinde semptomatik ilaçlarla atlatılır. Fakat gripte çok şiddetli baş ağrısı, kas ağrısı, mide bulantısı, iştahsızlık, boğaz ağrısı eşlik edebilir, etmeyebilir, burun akıntısı eşlik edebilir, etmeyebilir ama hasta perişandır. Biz buna aslında perişan hastalığı diyoruz. Hasta kapıdan girdiğinde bile biz bunun gerçekten grip olabileceğini hastanın durumundan da anlayabiliyoruz” dedi.


HER GRİP OLAN HASTA HASTANEYE BAŞVURMALI MI?

Hastalığın kendisini göstermesinden sonra yüksek ateşin kontrol altına alınamaması başta olmak üzere devam eden şikayetlerde mutlaka doktora başvurulması gerektiğini dile getiren Dr. Özer, “Her grip olan hasta hastaneye başvurmalı mı? Hayır. O zaman zaten hastanelere girecek yer olmazdı. Eğer bu şikayetlerimiz özellikle yüksek ateş, kontrol altına alınamıyorsa, ateş düşürücüler ve ağrı kesiciler bazen fayda etmeye bilir. Hastanın iştahı tamamen kesilip yeterli sıvı alamıyorsa, mide bulantısı çok arttıysa, kas ağrıları çok arttıysa, özellikle solunum sıkıntısı arttıysa, öksürük çok şiddetlendiyse mutlaka hastaneye başvurulması gerekiyor. Eğer başvurulmazsa, komplikasyon dediğimiz zatürre, orta kulak iltihapları gibi vücudu etkileyebilecek, hastane yatışını gerektirebilecek durumlara yol açabiliyor” diye konuştu.


“7 YAŞ ALTI ÇOCUKLAR, 65 YAŞ ÜZERİ YAŞLILAR RİSK GRUBUNU OLUŞTURUYOR”

Hastalıkta yapılması gerekenleri de anlatan ve aşı olunması gerektiğine dikkat çeken Dr. Özer, “Bu durumlarda ne yapmalıyız? Aslında her şeyden önce gripten korunmak için aşı mutlaka yapılmalı. Kimlere yapılmalı? Herkese değil, daha çok bu risk altında diye bahsettiğimiz bazı hasta gruplarımız var ya da insan grupları diyelim. 7 yaş altı çocuklar, 65 yaş üzeri yaşlılar, ek hastalıkları olan şeker, kalp hastalıkları gibi ek hastalıkları olan hastalarımızın mutlaka eylül ve ekim aylarında aşı olması gerektiğini düşünüyoruz. Bununla beraber tabii ki hastane çalışanlarımız da risk altında, bu arkadaşlarımızın da aşı olması gerekmektedir. Aşı tamamen korur mu? Hayır ama en azından şikayetlerin daha hafif geçmesine yol açar" ifadelerini kullandı.