"Uzay çağında ham çarık, kıl çorap.."

CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu Ahmed Arif'in, "Uzay çağında bir ayağımız, ham çarık, kıl çorapta olsa da biri" dizesini alıntıladığı soru önergesinde, 18 Aralık ODTÜ olaylarının bu şiiri anımsattığını iddia etti.

cumhuriyet.com.tr

CHP'li Sezgin Tanrıkulu, Başbakan Erdoğan'ın yanıtlaması istemiyle TBMM Başkanlığı'na sunduğu yazılı soru önergesinde öğrencilerin Başbakan Erdoğan'ın ODTÜ'ye gelişini protesto eden öğrencilerin kolluk güçlerinin saldırısına maruz kaldığını, bu esnada başta protestocu öğrenciler olmak üzere yerleşkede bulunan yüzlerce öğrenci, öğretim üyesi ve çalışanların atılan gaz bombalarından etkilendiğini ifade etti.

Tanrıkulu, "Bilindiği gibi "Göktürk-2" uydusu, bizzat Türkiyeli bilim insanları tarafından üretilmesi dolayısıyla ayrı bir önem arzetmektedir. Ne var ki önümüzdeki yılların bilim insanlarını yetiştiren üniversiteye ve müstakbel bilim insanı olan ODTÜ'lü öğrencilere yönelik tahammülsüzlük, hükümetin bilime karşı tutumunu da dışa vurmaktadır" dedi.

Kadın öğrenci kolluk mensuplarının tacizine mi uğradı?

Yöneticilere karşı, şiddete başvurmadan protesto gösterisinde bulunmanın, demokratik ülkelerde yurttaşların temel haklarından biri olarak görüldüğünü ancak 18 Aralık akşamı, ODTÜ kampüsünü kolluk kuvvetleri ve zırhlı araçlarla kuşatıp öğrencileri ve üniversitenin tüm mensuplarını hedef almanın, üniversite ve üniversitelilere yönelik, hiçbir mazeretle açıklanamayacak kadar aleni bir saldırı olduğunu iddia eden Tanrıkulu, "Daha da vahimi, kolluk mensuplarının attığı gaz bombası kapsülüyle ağır yaralan üniversite öğrencisi Barış Barışık'ın, yaralı halde yarım saat boyunca bekletildiği, ambulansa bile müdahale edildiği iddiaları bulunmaktadır. Müdahale sırasında bir kadın öğrencinin de kolluk mensuplarının tacizine uğradığı basına yansımıştır" dedi.

18 Aralık gününün ünlü şair Ahmed Arif'in "Uzay çağında bir ayağımız, ham çarık, kıl çorapta olsa da biri" dizesini anımsattığını kaydeden Tanrıkulu, "Teknolojik ilerlemeyle demokratik ilerlemenin paralel olmadığını ortaya koyduğu gibi, AKP hükümetinin bilime ve bilim insanlarına karşı da nasıl bir tutum benimsediğini bir kez daha göstermiştir" iddiasında bulundu. Tanrıkulu şu soruları yöneltti:
"-ODTÜ'deki protesto gösterilerinde, herhangi bir şiddet eylemine başvurmadıkları halde öğrencilere yönelik saldırı emrini siz mi verdiniz?
-Müdahale sırasında Barış Barışık'ın yakın mesafeden hedef alınarak ağır yaralanmasına sebebiyet veren kolluk güçleri hakkında herhangi bir işlem yapılmış mıdır?
-ODTÜ kampusu içine kolluk güçlerinin sokulmasının gerekçesi nedir? Yerleşkeye kaç kolluk mensubu ve zırhlı araç gönderilmiştir?
-Müdahale sırasında kaç öğrenci yaralanmış, kaçı gözaltına alınmıştır?
-Müdahale sırasında yaşandığı ileri sürülen cinsel tacizin sorumlularının bulunması için herhangi bir soruşturma başlatacak mısınız?
-Müdahale sırasında kaç gaz bombası kullanılmıştır?
-Olaylar sırasında kolluk mensuplarının ses bombası da kullandığı iddiaları doğru mudur?
-Daha önce Akademik Yıl Açılışı dolayısıyla gittiğiniz Ankara Üniversitesi'nde de öğrencilere yönelik sert müdahalelerde bulunulduğunu biliyoruz. Gittiğiniz hemen her üniversitede, öğrencilerin demokratik gösterilerine karşı yapılan sert müdahaleler, yeni olayların da habercisi niteliğindedir. Bundan sonra da benzer uygulamalar devam edecek mi?
-Demokratik ülkelerde böylesi müdahaleler ve ortaya çıkan ağır tablo, sorumluların istifasını veya görevden alınmasını gerektirir. Siz, ODTÜ'de yaşananların sorumlularını görevden almayı düşünüyor musunuz?
-Eğer müdahale talimatını bizzat siz verdiyseniz, öğrencilerden, müdahaleden dolayı "Göktürk-2" gibi tarihi bir başarıya imza atan bilim insanlarından ve olaylardan etkilenen tüm ODTÜ'lülerden özür dilemeyi düşünüyor musunuz?"