Uzaktan çalışın ama haklarınıza uzak kalmayın!

Kadınların yükünü direkt artıran bir çalışma biçimi olarak uzaktan ya da evden çalışmada hâlâ pek çok konu tam olarak açıklığa kavuşmuş değil. Zira yayımlanan yönetmelik pek çok soruya yanıt veremiyor.

Olcay Büyüktaş

Salgınla birlikte hızlı bir geçiş ve büyük bir uyum gösterilen uzaktan çalışma pek çok sektörde geniş bir kabul gördü. Pandeminin ilk bir kaç ayında özellikle teknolojinin yaygın kullanıldığı alanlarda, uzaktan çalışmaya, bulaşı önlemenin yanı sıra masrafları da düşürmenin bir aracı olarak can kurtaran simidi gibi sarılanlar oldu. Hatta işyerlerini tamamen kapatıp işleri evlere taşıdıklarını açıklayan şirketler, markalar oldu. Hal böyle olunca da iktidar, İş Yasası’na 2016’da eklenen uzaktan çalışmanın nasıl olacağına ilişkin yönetmeliği yaklaşık 5 yıl sonra yayımladı.

Kadınların yükünü direkt artıran bir çalışma biçimi olarak uzaktan ya da evden çalışmada hâlâ pek çok konu tam olarak açıklığa kavuşmuş değil. Zira yayımlanan yönetmelik pek çok soruya yanıt veremiyor. Kadınların yükünü zaten ağırlaştıran evden çalışmanın bazı hakları da uzaklaştırma riski olduğundan belli noktaları hatırlatmakta yarar var.

YAZILI SÖZLEŞME 

Öncelikle uzaktan çalışmaya ilişkin iş sözleşmeleri yazılı yapılmalı. Sözleşmede; işin tanımı, yapılma şekli, işin süresi ve yeri, ücret ve ücretin ödenmesine ilişkin konular, işveren tarafından sağlanan iş araçları, ekipman ve bunların korunmasına ilişkin hükümler saptanmalı. 

İşi yapmak üzere kullanılacak tüm ekipman işveren tarafından sağlanmalı. Evde kendi bilgisayarınızı kullanmak durumunda değilsiniz. İşin gerektirdiği her türlü ekipmanı işveren temin etmek durumunda. Dolayısıyla işveren, evden çalışmada bilgisayar, internet donanımını sağlamak, elektrik internet masrafı ve benzeri giderleri de karşılamakla yükümlü.

LÜTUF DEĞİL

Gerekli olması halinde, uzaktan çalışmanın yapılacağı mekân ile ilgili düzenlemeler iş yapılmaya başlanmadan önce tamamlanmalı. Bu düzenlemelerden kaynaklanan maliyetlerin karşılanma usulü, uzaktan çalışan ile işveren tarafından birlikte belirlenmeli.

Uzaktan çalışmanın yapılacağı zaman aralığı ve süresi iş sözleşmesinde belirtilmeli. Evde çalışıyorsunuz diye günün herhangi bir saatinde örneğin öğlen yemek saatine toplantı konulmaz, gece ya da haftasonu sokak yasağı var diye haftasonu iş istenemez.

Evden çalışma bir lütuf değil. İşveren, çalışana iyilik olsun diye evden çalışmaya geçmiyor. Kendi çıkarı onu gerektirdiği için geçiyor. Bu nedenle evden çalışırken bu 'iyilik' karşısında işin yasal zeminini hiç sorgulamadan işverenden gelen talimatlara uymak zorunlu değil. 

FAZLA MESAİ ALINMALI

Çalışma saatleri insanca düzenlenmeli. Olağanüstü durumlar dışında, sanki ofiste çalışılıyormuş gibi düşünülerek belirli saatler içinde çalışılmalı. Mesai saatleri ihlal edilmemeli.

Çünkü, İş Yasası’nın çalışma sürelerini, dinlenme sürelerini düzenleyen hükümleri evden çalışanlar için de geçerli. 4857 sayılı İş Yasası’nın 14. maddesine göre evden çalışmada (yasanın deyişiyle “uzaktan çalışma”da) “işçiler, esaslı neden olmadıkça salt iş sözleşmesinin niteliğinden ötürü emsal işçiye göre farklı işleme tabi tutulamaz”.

Dolayısıyla, haftalık çalışma süresi 45 saat. Haftalık 45 saatlik çalışma süresini aşan çalışmalar da fazla çalışma olarak işlenir. Yani çalışan fazla çalışmalar için fazla mesaisini almalı.

Günlük çalışma süresi fazla çalışmalar dahil hiçbir durumda günde 11 saati aşamaz. Yılda 270 saatten fazla rızanız dahi olsa çalıştaramaz. 

Sırf evde çalışmayı kabul ettiği için işveren, ücret ve sosyal haklarınızdan indirim yapamaz. İşyerinde çalışırken almış olduğunuz ücret, ikramiye, giyim yardımı, yemek yardımı, sağlık yardımı  gibi tüm haklarınızı almaya devam edersiniz. Eğer yol ücreti ödeniyor, servis kullanılmıyorsanız yol ücreti de geniş anlamda ücret kavramının içine girdiği için işverence ödenmesi gerekir.

Evden çalışmaya başladıktan bir yıl sonra, yıllık izne hak kazanırsınız.

CAM KAVANOZ AYAĞINA DÜŞÜRSE

Yasaya göre, işveren, uzaktan çalışanın yaptığı işin niteliğini dikkate alarak iş sağlığı ve güvenliği önlemleri hususunda çalışanı bilgilendirmekle, gerekli eğitimi vermekle, sağlık gözetimini sağlamakla ve sağladığı ekipmanla ilgili gerekli iş güvenliği önlemlerini almakla yükümlü.

Ancak bazı belirsizliklerin tanımlanması gerekiyor. Örneğin evde, işyeri tam olarak neresi? Yemek için mutfaktan bir şey alırken düşen cam kavanoz ayağınızı kestiğinde bu bir ev mi yoksa iş kazası mı? 

PATRON GÜVENMİYOR

Evde, işte olduğundan çok daha uzun süreler çalışılsa bile patron ya da yönetici memnun olmuyor. Evden çalışan üzerinde baskı oluşuyor. Daha düşük zam yapıyor. Oysa  işverenin bu uygulamaları öncelikle eşit işlem borcuna aykırı. Çünkü, 4857 sayılı İş Yasası’nın 14. maddesine göre evden çalışan “İşçiler, esaslı neden olmadıkça salt iş sözleşmesinin niteliğinden ötürü emsal işçiye göre farklı işleme tabi tutulamaz”. İş, çalışanın sosyal fiziksel ruhsal iyilik halini ortadan kaldıracak şekilde organize edilemez.