Ürküten tablo: İklim değişikliğinde en fazla Türkiye etkilenecek
İklim değişikliği artık kapımızda değil evimizde.
Hazal OcakTürkiye’de zamansız sağanak yağışlar devam ediyor. Marmara çevresinde geçen pazartesi günü 24 saat içinde 43 bin yıldırım ve şimşek tespit edildi. Sarıyer, Çamlıca ve Eminönü’nde önceki gece boyunca şimşekler etkili oldu. Şiddetli yağış dün de devam etti. Güney Asya ülkesi Laos’da heyelan sonucu hidroelektrik santralı çöktü, yüzlerce kişi kayıp. İsveç’te de ülke genelinde 20 yangın kaydedildi. Yunanistan’da 70’den fazla insanın ölmesine neden olan orman yangınının yayılma hızıyla da birlikte iklim değişikliğinin artık gündelik hayatımızın bir parçası haline geldiği bir kez daha gözler önüne serildi. Sivil toplum kuruluşları “iklim değişikliği artık kapımızda değil, evimizde” diyerek uyarıyor: “Kaybeden insan ve doğa.”
TÜRKİYE EN FAZLA ETKİLENECEK BÖLGEDE
Greenpeace Akdeniz İklim ve Enerji Kampanya Sorumlusu Duygu Kutluay, bilim insanlarının uzun yıllardır iklim değişikliği ile birlikte sıcak hava dalgalarının, aşırı hava olaylarının ve kuraklığın artacağına dair uyarılarda bulunduğunu anımsatarak şöyle konuştu: “İklim değişikliği artık kapımızda değil evimizde, gündelik hayatımızın bir parçası haline geldi. İklim değişikliğine karşı hızla harekete geçilmezse mevsimler altüst olacak, tüm bu aşırı olaylar gündelik hayatımızın değişmez bir parçası haline gelecek. Yunanistan’da yaşanan orman yangını hepimizi çok üzdü ve bazı acı gerçekleri de hatırlattı. İklim değişikliğinden en fazla etkilenecek bölgelerden biri olan Akdeniz Havzası’nda yer alan Türkiye’de de sıcak ve kurak devrenin uzunlugˆundaki ve s¸iddetindeki artıs¸a bagˆlı olarak, orman yangınlarının sıklıgˆı, etki alanı ve su¨resini artabilecegˆi o¨ngo¨ru¨lüyor. Türkiye bu zenginliğine sahip çıkmalı, yatırım kararlarında öncelikle hayatı yani ormanları seçmelidir. İklim değişikliğine karşı orman varlığını güçlendirmeli ve de bu gibi risklere karşı korumalıdır.”
BİRLİKTE HAREKET ETMEMİZ GEREK
Dünya Doğayı Koruma Vakfı (WWF) Türkiye ise şu açıklamayı yaptı: “İklim değişikliği, bölgemizde yangın sezonunun giderek uzamasına; yangınların sayısının ve şiddetinin artmasına neden oluyor. Ormanların yangına dayanıklılığı azalıyor, kaybedense doğa ve insan oluyor. Ormanlar sadece ağaç ürünleri, temiz hava, temiz su, ilaç ve gıda gibi temel ihtiyaçlarımızı sağlamakla kalmaz, birçok canlı türüne de ev sahipliği yapar. Yunanistan’daki trajik can ve doğa kayıpları, Akdeniz’deki büyük orman yangınları krizine karşı birlikte hareket etmemizi gösteren bir dayanışma çağrısıdır.”
İKLİMİ KORUMAK YANGINI SÖNDÜRMEKTEN KOLAY Enerji analisti Özgür Gürbüz ise şöyle konuştu: “Dünyanın neresinde olursa olsun yanan her ağaç yüreğimizi yakıyordu zaten ama Yunanistan’dan gelen can kaybı haberleriyle yüreğimiz de yangın yerine döndü. Ekosistem üzerindeki baskıların insan kaynaklı arttığı şu günlerde her doğal varlığın değeri büyük. İklim değişikliği nedeniyle orman yangınlarının şiddeti ve sıklığının artacağını bilim insanları yıllardır söylüyor. Yunanistan’daki yangınlar da bize bunun ne kadar ölümcül sonuçlar doğurabileceğini en acımasız şekilde gösterdi. Temiz havamızın, gıdamızın, suyun koruyucusu ormanları korumak hayati önem taşıyor. Bunun bir yolu, yangınların çıkmasını ve çabuk bir şekilde söndürülmesini sağlamak için hazırlık yapmaksa bir diğeri de iklim değişikliğini durdurmak. İklimi korumak, yangını söndürmekten daha kolay ve hâlâ yapılabilir bir hedef. Tek yapmamız gereken kömür, petrol ve doğalgazdan vazgeçip daha az enerji tüketerek kalan ihtiyacı yenilenebilir enerji kaynaklarından sağlamak. Tüketim toplumu kimseye sürdürülebilir bir gelecek sunmuyor. Enerji ihtiyacını makul seviyelere çekmek ve yenilenebilir enerjiyle karşılamak tüm dünya için erişilebilir, teknik sorunları olmayan bir hedef. Ormanlar ve onlarla birlikte biz yanıyorsak nedeni çözümü görmezden gelen politikalar. Unutmayalım, dünyanın diğer ucunda bir ağaç yansa külü bize düşer. Burada bir nehir kirlense, dünyanın başka bir ucunda deniz kirlenir. Dayanışmayla bu sorunları çözebiliriz ama herkesin elini taşın altına koyması şart.” ‘ORMANLAR KÜÇÜLÜYOR’ Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü’nün (FAO) geçen hafta yayımlanan Dünya Ormanlarının Durumu 2018 raporuna göre dünyadaki toplam ormanlık alan gün geçtikçe küçülüyor. Rapor ormanların iklim değişimiyle mücadeleden biyoçeşitliliğin korunmasına, eşitsizliklerin azaltılması ile şehir yerleşimlerinin iyileştirilmesine kadar uzanan alanlardaki 2030 Gündemi hedefleri için ne kadar temel bir önem taşıdığını belgeliyor.
|