Üreten kadınlardan 8 Mart armağanı
Sofrayı yine Zoom’da kurduk, Anadolu kadınlarıyla paylaştık.
Yazgülü AldoğanKadınlar Günü’nü kadın üreticilerin yaptıklarını armağan ederek kutlayan bütün kurumlara teşekkürler! Hangi birini sayayım: El işi peçeteler, örtüler, emek verilmiş küçük güzel armağanlar. Tabii kadın olarak en tepelerde görev yapan yöneticilerin çikolataları! Sağ olun!
Salgın öncesi güzel günlerimizde toplantılarımızı yüz yüze, canlı yaparken kıymetini bilememişiz. 8 Mart haftasında her gün bir yerde buluşurduk. Tabii sadece martta değil. Örneğin, Anadolu’dan gelen kadınlarla buluştuğumuz çok keyifli, anlamlı, değerli bir proje için birkaç ayda bir buluşup tadım yapıyorduk, Hilton İstanbul Bosphorus Oteli’nde. Anadolu’nun değişik yörelerinde kurulu kadın kooperatifleri, dayanışma derneklerinden kadınlar İstanbul’a gelip, otelde konuk edilip, profesyonel bir mutfakta bildikleri yemeklerini pişirerek bir haftalığına otelin lokantasında servis edilmesine tanıklık ediyor, ilk akşamında da bir grup gazeteci, yazar tadım yapıyorduk.
Bu yıl, Kadınlar Günü’nde, o programa katılmış 8 bölgenin yemeklerinden bir seçki, bu kez Hilton’un Executive Şefi Savaş Özkılıç’ın ekibi tarafından hazırlanarak evlere yollandı ve biz çevirimiçi zoom programını açıp bu buluşmalardaki anılarımızı paylaştık.
Trabzon’dan “Holefter&Ligene Köyü Kadınları Dayanışma Derneği”, Kars’tan “Hanımeli Kars Mutfağı”, Antakya’dan “Defne Kadın Girişimi, Üretim ve İşletme Kooperatifi”, Adana’dan “Kınalı Eller Salmanbeyli Kadın Kalkınma Kooperatifi, Seferihisar’dan “Hıdırlık Tarımsal Kalkınma Kooperatifi”, Mardin’den “GAP Medrese Gül ÇATOM” ve Giresun’dan “Şeyhli Mahallesi Güzelleştirme ve Kalkındırma Derneği”nin temsilcilerinin kendi şehirlerinden katıldığı toplantıda Ferah Yağan Hilton’u, Şule Kadak ise Sade İletişim Danışmanlığını temsil ederken sürpriz ise Seferihisar’ı Neptün Soyer’in temsil etmesiydi.
Dikkat ederseniz, Tunç Soyer’in eşi demiyorum! Neptün Soyer, kendi projelerini hayata geçiren bir kadın. Birlikte olduğumuzda da kadınların öykülerini dinlemiştik. Burada da dinledik: O kadınlar köylerinden başka bir dünyaya açılmışlardı. Kendi ürettikleri yiyecekler, sabun, el işlerini kendileri pazarlıyor, para kazanıyor, çoğalıyor, başkalarına da iş olanağı yaratıyorlardı. El sanatları, tarımsal üretim, hatta turizm, sadece bu kadınların değil, köylerinin, kasabalarının da hayatını değiştirmişti.
Kars’ın kazını tadamadık ama hikâyesini dinledik. Kınalı Eller kooperatifinin, Seyhan’dayken kendilerine bir kooperatif binası yapıp sonra Adana Belediye Başkanı seçilen Zeydan Kara’nın yerine seçilen yeni belediye başkanının kadınları o binadan çıkarıverip malzemelerini kapının önüne yığıverme olayına çok üzüldük! Hayat kolay olmasa da mücadele etmek güzel. Başarmak daha da güzel. Seferihisar’ın sızma zeytinyağlı enginarı şahane. Bu aralar tam zamanıymış! Mardin’in Frik salatasına bayılmamak mümkün değil. Anadolu’nun zenginliklerini yeniden gidip yaşamadan internet alışverişine devam!