'Unutursak kalbimiz kurusun' (27.12.2012)

Serhat Kural'ın dans gösterisiyle başlayan gecede, Ayşe Tütüncü, Erdoğan Emin, Ahmet Aslan, Aynur Doğan ve BGST müzisyenleri de sahnedeydi.

cumhuriyet.com.tr

Uludere’de 17’si çocuk 34 kişinin katledilmesinin birinci yılı yarın doluyor. Katliamın 1. yılında bir araya gelen sanatçılar da, Uludere’de kardeşi Serhat Encü’yü kaybeden Ferhat Encü’nün ev sahipliğinde önceki akşam Garajistanbul’daydı.

“Unutursak Kalbimiz Kurusun” isimli anma Serhat Kural’ın dans performansıyla başlayan etkinliğe Kazım Öz, Nur Sürer, Zeynep Tanbay’ın da aralarında olduğu sanatçıların yanı sıra BDP Eşbaşkanı Gültan Kışanak, BDP Mersin Milletvekili ve TBMM İnsan Hakları Komisyonu üyesi Ertuğrul Kürkçü, BDP İstanbul Milletvekili Sebahat Tuncel, İstanbul Bağımsız Milletvekili Levent Tüzel de katıldı.

Gecede ilk sözü Ferhat Encü aldı: “Devletin bize, Roboski’ye bakış açısı değişmedi. Baskılar daha da arttı. İki defa Meclis’i ziyaret ettik, taleplerimizi dile getirdik. AKP grup başkanvekilleriyle gö-rüştüğümüz zaman bize ‘Siyasi kimliklerinizi bırakın öyle gelin’ diyerek hakaret ettiler. Bir yıl dolmasına rağmen hâlâ orada öldürülenlerin sivil ya da çocuk olup olmadıklarını tartışıyoruz.”

Uludere’de yaşananlar ve bir yıllık süreçle ilgili film gösteriminin ardından “Umarım hepimizin şarkılarını daha güzel günlerde söyleriz” diyen Ayşe Tütüncü, Erdoğan Emin ile iki şarkı seslendirdi. Ahmet Aslan, Aynur Doğan ve BGST müzisyenlerinin de şarkılarıyla katkıda bulunduğu gecede Aynur Doğan, “Eskiden yaşlılardan katliam hikâyeleri dinlerdik. Oysa biz Roboski’yi yaşadık. Umarım Roboski vicdanların karardığı değil aydınlandığı yer olur” dedi.

Kışanak ise Başbakan’ın “yatıp kalkıp Uludere diyorsunuz” sözüne atıfta bulunarak “Bu katliamı örtbas etmek isteyenlere inat, yatıp kalkıp Roboski diyoruz, diyeceğiz. O gece bombalayıp 34 canı paramparça ettikten sonra da bombardımanı durdurmadılar. Teşekkür ederek, madalya vererek, ‘Para veriyoruz, susun’ diyerek bombalamaya devam ediyorlar” dedi.

Ertuğrul Kürkçü de komisyonun Genelkurmay’dan gelen bilgiye kendini bağladığını söyleyerek 34 kişinin sınır ötesi harekât sırasında öldürüldüğünü, bu yetkinin de TBMM tarafından hükümete verildiğini söyledi. “Dolayısıyla hükümetten başka hiçbir yerde bu harekâtın sorumlusunu aramak gerekmez.”