Üniversiteye Hazırlık ve Gençlik
cumhuriyet.com.trDaha iyi bir gelecek için üniversiteye hazırlanıyor yüzbinler. Daha yüksek yaşam standartları, daha iyi bir kariyer, toplumda saygı görmek için…
Başarılı ya da başarısız, kariyer sahibi ya da değil; bu hazırlık sürecini bir şekilde tamamlayan gençlik, dönüp geçmişe baktığında ne görüyor acaba? Güle oynaya yaşanmış bir çocukluk, yaşamı olanca güzelliğiyle kucaklayan ergenlik dönemi, insanlığa umut ışığı olan gençlik mi; yoksa sunulan seçeneklerden en iyisini seçmeye programlanmış, hayatın güzelliklerini tatmayan hayat mı?..
Utanılmasa anne karnında başlanacak “sayacaklarımdan en iyisini seç” eğitim modeliyle genç nesiller dar kalıplara sokularak egemen sisteme uygun bir hale getirilmeye çalışılıyor. Liseye hazırlık sürecinde dört şıktan en doğru olanı, üniversiteye hazırlık sürecinde beş şıktan en doğru olanı seçtirmeye yönelik eğitim politikalarıyla gençler üretmeyen, düşünmeyen, tabii duygulardan yoksun, merhametsiz ve bencil varlıklar haline geliyor. Birbirleriyle yarıştırılıyor, en yakın arkadaşların dahi birbirlerine düşman kesilmesi için çabalanıyor. Ve de en önemlisi toplumsal sorunlardan uzak tutuldukları için genç dinamiklerden yoksun, ilerlemeye sırt çevirmiş yönetimlerle karşı karşıya kalıyoruz.
Dünya geneline hâkim genel mantık, aşağı yukarı bu düzeyde iken durum Türkiye’de daha derin bir boyut kazanıyor. Okullarda okutulan kitapların dahi dogmatik anlayışa göre hazırlandığı ülkemizde “bilim”, formüle edilmiş belli kalıplar üzerinden aktarılıyor. Kişinin duyduğu, okuduğu, gördüğü her şey düşünce merkezine kök salmış dogma etrafında şekilleniyor. Üretmeyen, hep birtakım kalıplar üzerinden mantık yürüten kişi bilimi anlamıyor, yalnızca anladığını sanıyor. Ve bu profile sahip insanlar çoğaldıkça çoğalıyor: Kamu kurumlarını işgal ediyor, ülkeyi yobaz bir yapıya büründürüyorlar…
Gençler karamsar bir tablo ile karşı karşıya… Her ne kadar bugünlere, güdülmek istenen devlet politikalarının sonucunda gelindiyse de çözüm yine sorunun içinde, gençlerin elinde. Yeter ki bu durumun farkına varılsın, yeter ki gençler istesin…
Yeter ki isteyin!