Üniversitelerin yüz yüze eğitime geçmesi tehlikeli mi?
Yükseköğretim Kurulu (YÖK) Başkanı Prof. Dr. Erol Özvar, 2021-2022 eğitim ve öğretim yılında üniversitelelerde yüz yüze eğitimin başlayacağını açıkladı. Öğrenciler ve velilerde virüs korkusu devam ediyor. Üniversitelerin açılması riskli mi? İşte ayrıntılar...
cumhuriyet.com.trÜniversitelerin 2021-2022 yılında yüz yüze eğitime geçeceği açıklandı. Üniversitelerin açılacak olması koronavirüs vakaları ile ilgili tartışmaları gündeme getirdi.
Konuyu Cumhuriyet.com.tr'den Senanur Yıldırım'a değerlendiren Tıp Hekimi Aile Danışmanı Dr. Bora Küçükyazıcı gençlerin varyantı hafif geçirdiğini belirtirken, alınabilecek önlemleri anlattı.
“ÜNİVERSİTE KAMPÜSÜNE ALINMAYAN ÖĞRENCİNİN EĞİTİM HAKKI İHLAL EDİLMİŞTİR”
- YÖK, Sağlık Bakanlığı'na yazı göndererek Eylül ayına kadar öğrencilerin aşılanma sürecinin tamamlanmasını istedi. Bu konu hakkında ne düşünüyorsunuz?
Mart 2019 tarihinden beri tüm dünyayı etkisi altına alan korona virüs pandemisi, yeni varyantların ortaya çıkması ile halen devam etmektedir. Karantina günlerinde sosyal kısıtlamalar ve iş yaşamındaki zorluklarla birlikte, çocuklarımızın eğitim ve öğretim süreçleri de sıkıntıya girdi.
23 Ağustos 2021 günü, FDA-ABD Gıda ve İlaç Dairesi ilk Covid-19 aşısının kullanımını 16 yaş üzeri bireylerde onayladığını duyurdu.
Bir ilacın FDA onayı almış olması, o ilacın Türkiye’de ruhsatlanıp onaylandığı anlamına gelmemektedir. Pfizer-BioNTech firmalarına ait olan Comirnaty isimli aşı, henüz Türkiye Cumhuriyeti Sağlık Bakanlığı tarafından ilaç olarak onaylanmadı. Halen Türkiye’de kullanımda olan korona virüs aşıları acil kullanım onayı statüsünde uygulanmaktadır. Aşılama sırasında imzaladığımız onam formunda, Faz 3 çalışmaları henüz tamamlanmayan koronavirüs aşısının acil kullanım onayı ile uygulanmasını kabul ettiğimiz ibaresi yer almaktadır.
Toplum olarak yüzde 80 tam doz aşılanma oranına ulaşıldığında, kitlesel bağışıklığa ulaşmak mümkün olacaktır. Salgının kontrol altına alınabilmesi için şu an başka bir çözüm yolu bulunmamaktadır. Lakin aşılanma konusunda karasız olan ya da karşı tutum sergileyenler için kanuni bir yaptırım bulunmamaktadır. T.C. Anayasası 17. maddesine göre, kanuni yazılı haller dışında kişinin bedensel bütünlüğüne dokunulamaz. Bununla birlikte, sosyal haklara erişimde kanuni düzenlemeler yapılabilir. T.C. Anayasası 42. maddesine göre ise, kimse eğitim ve öğrenim hakkından yoksun bırakılamaz. Yani Koronavirüs aşısı olup olmadığına bakılmaksızın, lisans öğrenim hakkı elde etmiş olan tüm öğrenciler eğitim alma hakkına sahiptir. HES kodu olmadığı için üniversite kampüsüne alınmayan bir öğrencinin, eğitim hakkı yasal olarak ihlal edilmiş olacaktır.
Zorlama ya da baskılar, hiçbir zaman insan düşünce ve davranışlarını değiştirmemiştir. Oysa duygular ve inançlar, davranışları şekillendirir.
Sağlıklı eğitim ortamı için koruyucu aşılanma takibi yanı sıra, dersliklerin havalandırma kalitesi, yüzey dezenfektanları ile hijyenik koşulların her ders sağlanması ve derslik girişlerinde el dezenfektanlarının bulunması sağlanmalıdır. Üniversitelerdeki yemekhane, kantin ve yurtlarda alınması gereken önlemler konusunda tüm çalışan personelin detaylı hizmet içi eğitimleri tamamlanması uygundur.
Koruyucu aşılama programı takibi için aile hekimlerine özel sorumluluk düşmektedir. Her aile hekiminin takip ettiği yaklaşık 4 bin 000 civarında vatandaş bulunmaktadır. Bu 4.000 kişi içindeki üniversite eğitimi alanların istatistikleri çıkartılarak, öğrencilerin aşılama programını tamamlamaları için mahallerindeki aile sağlığı merkezlerini ziyaret etmeleri sağlanabilir.
“BİLGİSAYAR EKRANINDAN DERS TAKİP ETMEK ÜNİVERSİTELİ OLMAK DEĞİLDİR”
- Delta varyantı hala tartışılan konulardan biri, öğrencilerin yüz yüze eğitime başlaması tehlikeli mi?
Türkiye’de delta varyantı özellikle turistik bölgelerde yaygın olarak görülmektedir. Özellikle gençlerde görülen bu varyant, belirtisiz veya çok hafif geçirilmektedir. Bu nedenle yoğun sosyal ortamlarda maske-mesafe-hijyen kuralına uyulmadığı anda, bulaşma riski çok yükselmektedir. Tam toplumsal bağışıklık kazanımı için yüzde 80 aşılanma oranına ulaşılmadığı sürece, virüs kendisini korumak için yeni varyantlar üretmektedir. En son bilgiler, 21 H ve Lambda varyantlarının görüldüğü yönündedir.
Öncelikle üniversite eğitiminin ne olduğunu ve ne olmadığını netleştirmek fayda sağlayacaktır. Üniversite öğrenimi demek, sadece derse girip, not tutup, sınava girmek ve okulu tamamlayıp bir diploma sahibi olmak değildir. Üniversiteli olmak demek, sosyal kulüpler, yurt ortamı, öğrenci birlikleri, üniversite festivalleri, spor ve sanat etkinlikleri demektir. Üniversite demek, kampüs demektir. Üniversite kampüsü, günün 24 saatinde öğrencilerin aktif kullandıkları bir ortamdır. Üniversite eğitimi yüz yüze olmalıdır. Bilgisayar ekranından ders takip etmek, üniversiteli olmak değildir.
- Sizce üniversiteler hangi şartlar altında açılabilir?
Öncelikle koronavirüs aşılamalarında T.C. Sağlık Bakanlığı ruhsatlı ilaç olarak tescillenmiş ilaçların kullanımı sağlanması uygundur. Üniversite gençlerinde yüzde 80 aşılama oranına ulaşıldığında toplumsal bağışıklık kazanılacaktır.
Bununla birlikte, kampüslerdeki tüm sosyal alanlarda gerekli hijyenik önlemlerin alınması üniversite personeli tarafından sağlanmalıdır. Yemekhane ortamlarının nasıl düzenlenecek? Yurtlarda kaç kişilik odalarda kalınacak? Virüs yayılımını artıran havalandırmasız ortamlar nasıl kontrol edilecek? Sınıf ortamları, belki de 30 dakika ders ve 10 dakika camlar açılıp havalandırma ile kontrol edilebilir? Üniversite etkinlikleri nasıl düzenlenecek? Konserler, sergiler, spor müsabakaları ortamları için üniversite yönetimleri hangi düzenlemeleri yapacak? Bu ve benzeri birçok durum, üniversite yönetimlerinin sorumluluğundadır.
- Üniversitelerin virüsü yayacağı düşüncesi dile getiriliyor. Bu durum da hangi önlemler alınabilir?
Delta varyantı çoğunlukla gençlerde görülmesi, salgının yayılması konusunda soru işaretleri barındırıyor. Sınıflar, yemekhane, konserler, yurt ortamı gibi yoğun temaslı alanlarda delta varyantı yayılımı artabilir. Bunu ölçmek ve yakından takip etmek için üniversite kampüsleri içinde koronavirüs testi yapılan üniteler hazırlanabilir. Öğrencilerin belirli sıklıkta bu testleri yaptırmaları istenebilir.
Öğrencilerin sağlık durumları yakından takip edilerek, olası bir viral enfeksiyonun erken tespiti için üniversite sağlık ekipleri hazırlanabilir. Sağlık personeline kolayca ulaşım sağlayan öğrencilerin, antikor testleri ve diğer sağlık muayeneleri yapılabilir.
Avrupa Hastalık Kontrol Dairesi (ECDC), raporunda 'okulların açılması için aşılanmayı öne sürmeyin' dedi. Virüsun bulaşıcılığı ile ilgili yanlış bilgilendirildiğimizi düşünüyor musunuz?
Aşı yaptırma, kişinin bedensel bütünlüğü için kendi onayı ile gerçekleşmesi gereken bir durumdur. Kanuni yaptırımlarla aşılama yapılamaz. Lakin, aşılama yaptırmamış olanların eğitim ve sosyal haklarının kısıtlanması gibi bir durum, insan hakları ve T.C. anayasasına aykırıdır.
Koronavirüs ve aşılar hakkında üniversitelerde öğrencilerin katılımıyla paneller düzenlenmesi fayda sağlayacaktır. Her farklı görüş ve düşünce bu panellerde ses bulmalıdır. Özgürce konuştukça, farklı düşünceler ortak çözüme ilerleyecektir. Bilimsel veriler şu an, pandeminin son bulması için yüzde 80 toplumsal aşılama oranının şart olduğunu ve başka bilenen bir çözüm olmadığını söylüyor. Belki yarın başka bir bilimsel veri yayınlanacak ve çok başka bir şey söyleyecek, bilmiyoruz. Şu an elimizdeki verilere göre hareket etmeliyiz.
Bilinmezlerle dolu bir dünyadayız. Yalanlarla döndürülen dünyada, neyin gerçek neyin yanlış olduğunu doğru seçmek çok değerlidir. Bunun için farklı tüm verilerin açıklıkla konuşulduğu paneller, söyleşiler fayda sağlayacaktır. 2021 dijital dünyasında, hangi haberin gerçeği yansıttığını, haber kaynağını takip ederek bulmalıyız. Aksi durumda, bizlere servis edilen her bilgiyi filtre etmeden düşünce sistemine almış oluruz. Bilim ve akıl düşüncelerimize yön vermesi dileğimle.