'Üniversitelerdeki kadrolaşma hukuk dışı'

KESK'e bağlı Eğitim Sen'in Genel Başkanı Zübeyde Kılıç, Gazi Üniversitesi'nde binası, öğrencisi, akademik personeli bulunmayan, hatta ÖYS kılavuzunda bile adı geçmeyen Maliye Meslek Yüksekokulu için kadro ilanı verildiğini söyledi.

cumhuriyet.com.tr

Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim Sen) Genel Başkanı Zübeyde Kılıç, hükümetin üniversitelerdeki kadrolaşma gayretinin hukuku ve akademik kuralları hiçe saydığını söyledi.

KESK'e bağlı Eğitim Sen'in Genel Başkanı Kılıç, yaptığı açıklamada, söz konusu tavrın en son örneğinin Gazi Üniversitesi'nde yaşandığını ifade ederek, binası, öğrencisi, akademik personeli bulunmayan, hatta ÖYS kılavuzunda dahi adı geçmeyen Maliye Meslek Yüksekokulu için kadro ilanı verildiğini belirtti.
 

'Bankamatik doçentler oluşturulmak isteniyor'

Kılıç, "bankamatik doçentleri oluşturulmak isteniyor" şeklinde değerlendirilen bu uygulamanın, özellikle Cumhurbaşkanı Abdullah Gül tarafından geçen yıl yapılan rektör atamalarının ardından gerçekleşiyor olmasının düşündürücü olduğuna dikkat çekerek şu görüşlere yer verdi: "Gazi Üniversitesi'nde bazı fakültelerin dekanlarının ve/veya bölüm başkanlarının herhangi bir talebi olmamasına rağmen, 25 Temmuz 2009 tarihli Resmi Gazete'de yardımcı doçent ilanı verilmiştir. Bu ilanla, Gazi Üniversitesi'nde iki yıldır kadro bekleyen onlarca araştırma görevlisi mevcutken, doktoralarını sadece bir buçuk ay önce bitiren bazı araştırma görevlilerinin yardımcı doçent kadrolarına atanması sağlanmıştır. Böylesi bir uygulamanın alelacele kadrolaşma çabasından öte bir anlam taşımadığı açıktır. Söz konusu ilanların içinde on yıldır öğrenci almayan, herhangi bir binası ya da dersliği bulunmayan, 2009 ÖYS Yüksek Öğretim Programları ve Kontenjanları Kılavuzu'nda yer bile verilmemiş olan Maliye Meslek Yüksek Okulu'na yardımcı doçent ilanı da bulunmaktadır. Verilen ilan, adı var kendisi yok okulun tek personeli olan okul müdürünün bilgisi dâhilinde de olmamıştır. Ayrıca bu kadroya atanacak kişiler için "mahalli idareler maliyesi" alanında çalışmalar yapmış olmak şartı belirtilerek aslında, alınması kararlaştırılmış olan kişi işaret edilmiştir. Zaten öğrencisi bulunmayan, herhangi bir dersin verilmediği bir okula alınacak öğretim elemanı için özel bir alanda çalışma yapmış olma koşulunun getirilmesinin başka hiçbir açıklaması bulunmamaktadır. Bu şekilde, gerekmediği halde verilen ve alınacak kişiyi açıkça işaret eden bir akademik kadro ilanının, "bankamatik doçentliği" yoluyla kamu kaynaklarının israf edilmesi bir yana, sergilenen kadrolaşma gayreti ve partizanlık düzeyi açısından kamu vicdanını rahatsız etmemesi mümkün değildir."

'Fakülte dekanı geri adım attı'

Son olarak 8 Ağustos 2009 tarihinde verilen kadro ilanları çerçevesinde İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi'nde de benzer bir durumun yaşandığı bildiren Kılıç, şöyle dedi: "Fakülte Dekanı, Fakülte Yönetim Kurulu toplantısında, akademik kadro alımında yapılacak dil sınavı için daha önceden hazırlanmış bir jüri listesi açıklamıştır. Öğretim üyelerinin bu yönteme itiraz etmesi karşısında 'Rektörün talimatıdır, bunu yapmak zorundasınız' diyerek üyelere baskı yapmıştır. Yönetim kurulu üyelerinin akademik etik kurallarında ısrar etmesi ve dayatmayı kabul etmemesi ile toplantı kilitlenmiş, 24 Ağustos tarihli toplantıda dekan, yönetim kurulu üyelerinin direnişi karşısında geri adım atmak durumunda kalmıştır."
 

Cumhuriyet savcılarına davet

Kılıç, sendikalarının bir dizi olumsuzluğu bünyesinden barındıran yükseköğretim sistemine büyük darbe vuracak olan bu kural tanımazlığa karşı sessiz kalınmayacağını da ifade ederek, "Üniversite özerkliğini ve bilimsel özgürlüğü savunan tüm kesimleri duyarlı olmaya çağırıyor; akademik etik ve hukuk kurallarının açıkça çiğnendiği bu uygulamalara karşı, başta Cumhuriyet Savcıları olmak üzere yetkilileri harekete geçmeye davet ediyoruz" dedi.