'Üniter yapının korunması gerekir'

DSP Genel Başkanı Masum Türker, Uşak Gazeteciler Cemiyeti'nde düzenlediği basın toplantısında, 12 Haziran'daki seçimlerin ülkenin geleceği açısından büyük önem taşıdığını, ancak medyanın seçimlerin parlamentoda egemen olan üç siyasi parti çevresinde geçtiği yönünde izlenim oluşturduğunu söyledi.

Seçimlerin ardından ''parlamentodaki sandalyelerin şu an egemen olan siyasi partilerce paylaşılması halinde'' Türkiye'de üniter yapının zarar göreceğini ileri süren Türker, şunları söyledi:

''Önümüzdeki seçimin diğer seçimlerden çok önemli bir farkı var. Eğer şu an parlamentoda egemen olan siyasi partiler yeniden iktidarı paylaşırsa, Türkiye federatif bir yapıya, başkanlık sistemine doğru gider. Başkanlık sistemi, Cumhuriyetimize, ulusal bütünlüğümüze zarar verir. Ülkemizde ciddi ayrışmalara neden olur. Şu an bile bazı gruplar, federal yapının yerleşik hale getirilmesini seslendiriyor. DSP üniter yapının korunmasından yanadır. İşte tüm bu gelişmeler ışığında medyaya önemli görev düşüyor. Seçimlere sadece üç siyasi parti giriyormuş gibi göstermek yanlış.''

''Kasetler havalarda uçuşuyor"

Türker, ''seçimlere giderken Türkiye'nin gerçek gündeminin değiştirildiğini, halkın gerçek sorunları ile yüzleşmesinin önüne geçmek için çeşitli kaset iddialarının ortaya atıldığını'' ifade etti.

Kaset iddialarını gündemde tutmanın ülkeye hiç bir faydası olmadığını dile getiren Türker, şöyle konuştu:

''Seçime bir aydan az kaldı kasetler havalarda uçuşuyor. Bizi kasetler ilgilendirmiyor, bunu açıksa söylüyoruz. Birileri kaset sayesinde parti içinde iktidar oluyor, birileri iktidarını sürdürebilmek için başka partilerin kasetlerini yayınlayabiliyor. Oysa halkın gerçek sorunları var. Toplum, kasetleri konuşuyor. Kimileri birbirlerini yalancılıkla suçluyor, kimileri anasına küfrederek medyada yer buluyor. Kim kime saldırırsa ertesi gün medyaya baş sayfalara çekiliyor. Bunu anlamak mümkün değil.''

''CHP Cumhuriyet değerlerinden uzaklaşıyor"

Türker, DSP olarak baraj sorununu göz ardı eden bir anlayışla 81 ilde seçime girdiklerini, bundan da CHP'nin rahatsızlık duyduğunu savunarak, DSP'nin 2007 seçimlerine girmeyerek yaptığı jestin, CHP yönetimi tarafından iyi algılanmadığını söyledi.

CHP'nin ''Atatürk'ten, Cumhuriyetin değerlerinden uzaklaşmaya başlamış bir parti'' olduğunu öne süren Türker, ''Bunun en somut örneği şudur: CHP diyor ki 'Dersim'le yüzleşeceğiz. Dersim'de katliam oldu.' Dersim'de bir isyan olmuştur. Burada yapılmak istenen Atatürk'le hesaplaşmaktır. CHP'nin kendisi düne kadar kurucum dediği Atatürk'ün yargılanmasına neden olabilecek vaatleri kendi seçim bildirgesine koymuştur. Demokratik solcuların CHP ile hiçbir ortak noktası yoktur'' açıklamasında bulundu.
 

"Dil bir ulusu birleştiren en önemli unsur''

DSP Genel Başkanı Masum Türker, bir ulusu birleştiren en önemli unsurun dil olduğunu belirterek, ''Dilimizi korumak, geliştirmek ve bozulmasını önlemek hepimizin vatandaşlık görevidir'' ifadesini kullandı.

Türker, 734. Türk Dil Bayramı ve Yunus Emre'yi Anma Haftası nedeniyle bir mesaj yayımladı.

Mesajında ''dilin bir ulusu birleştiren en önemli unsur'' olduğunu belirten Türker, şunları kaydetti:

''Dil, bir ulusun kuşaklar boyu kültürünün en önemli aktarım aracı olduğu gibi, tarih hafızasını da içeren en önemli değerdir. Toplumsal kimliğimizin önemli unsurlarından olan dilimizi korumak, geliştirmek ve bozulmasını önlemek, hepimizin vatandaşlık görevidir. Yunus Emre de dilimizi en güzel şekilde kullanan ulusal şairlerimizden birisidir.

O'nun kullandığı yalın ama şiirsel dil ve o dille günümüze kadar taşıdığı felsefe, sadece Türkiye'de tüm dünyada kuşaklar boyunca hafızalardaki yerini koruyacaktır.

Türkiye Cumhuriyeti'ni 'ulus' yapan Türk dilinin sonsuza dek yaşatılması temennisiyle Türkçe'nin 'devlet dili' olmasını sağlayan Karamanoğlu Mehmet Bey'i ve edebiyatımızın büyük ustası Yunus Emre'yi saygı ve minnetle anıyor, milletimizin Türk Dil Bayramı'nı kutluyorum.''