Uluslararası İlişkiler Uzmanı Prof. Dr. Deniz Ülke Arıboğan’dan 3 kitap
Uluslararası İlişkiler Uzmanı Prof. Dr. Deniz Ülke Arıboğan’ın 3 kitabı yeniden okuyucuyla buluştu. Uluslararası İlişkiler Düşüncesi, Büyük Resmi Görmek ve Terör başlıklı 3 kitap İnkılâp Kitabevi etiketiyle gözden geçirilmiş haliyle yeniden raflarda.
cumhuriyet.com.trCoğrafyamız ve dünya baş döndürücü gelişmelerle 21. yüzyıla girdi. Uluslararası ilişkiler, güvenlik ve terör; dünyanın büyük çoğunluğunda “sıcak haber” olma özelliğini koruyor. Haber bültenlerinde sıcak olarak duyurulan bu haberi en sıcak yaşayanlar ise insanlar. İsmi anılmayan bu insanlar bizleriz. Üç kitapta da bizlerin hayatını esas alan konular titizlikle incelenmekte. Prof. Dr. Arıboğan, birikimi ve öngörüsü ile yaşadığımız coğrafyayı ve dünyamızı hangi tehlikelerin beklediğini yalın bir dille anlatıyor.
3 kitaptan özetler:
Uluslararası İlişkiler Düşüncesi
Uluslararası ilişkiler alanı, tıpkı diğer sosyal bilim alanlarındaki gibi, tarihsel tecrübeleri bilimsel deneylerden elde edilen verilere eşdeğer bir kaynak anlamında kullanmaktadır. Tarihi, politikadan bağımsız olarak incelemek mümkün olmadığı gibi, uluslararası politikayı da tarihsel süreçten ayrıştırarak analiz etmek olanaksızdır. İster lineer bir gelişme anlayışının isterse döngüsel bir tekrar anlayışının ürünü olsun, “insanlığın hikâyesi anlamında tarih”, bir yandan insanların eylemleriyle yaratılmakta öte yandan yine insanların duyguları, düşünceleri ya da çağın manevi değerleri ile şekillenmektedir.
Uluslararası ilişkiler düşüncesinin tarihsel süreç içerisinde nasıl geliştiğini ve ne gibi faktörlerden etkilendiğini incelerken birtakım tarihsel dönemeçlerin ve kırılma noktalarının varlığı göze çarpmaktadır. Çoğunlukla savaşlar, barışlar, antlaşmalar, devrimler, sosyal patlamalar ve teknolojik dönüşümler genel tarih aktarımları içerisinde ön plana çıkan temalardır. Geleneksel olarak “savaşların tarihini askerlerin, barışların tarihini ise felsefecilerin yazdığı” söylemi benimsense de, uluslararası ilişkiler araştırmacıları her iki tema üzerinde de çalışmaktan kaçınmamışlardır.
Uluslararası ilişkiler düşüncesini analiz ederken, tarihsel verileri değerlendirme aşamasında, her düşüncenin ortaya çıkış şartlarını, o dönemin ekonomik ve siyasal güç dengelerini göz önüne alarak ve muhalif görüşleri de hesaba katarak yorum yapmak gerekmektedir.
Terör
Kitabın ilk yayınlanışından bu yana seneler geçmesine rağmen, nefret ve korku halimizde herhangi bir değişiklik yok. Hâlâ nefret ediyor, korku duyuyor, ölüyor, öldürüyoruz. Dünya ateşler içinde yanıyor. İnsanlıktan mı çıktık, yoksa insanlık hali dediğimiz tam da bu mu? Terör ve korku hayatımızın vazgeçilmez tamamlayıcıları arasında çoktan yerini almış durumda. Kullanılan araçların niteliğinde kısmi değişiklikler olsa da henüz gerçek potansiyelini gizleyen büyük bir tehlikenin ortasındayız.
Çevremizde uçuşan minik şey bir sinek mi, yoksa istihbarat toplayan bir drone mu? Yüz tanıma sistemiyle hedefinin alnına kilitlenmiş, içinde yüksek düzeyli patlayıcı taşıyan bir suikast silahı olabilir mi?
Teknolojinin hızla gelişmesi çevremizi daha mı korunaklı kıldı? Güvenlik duvarları yükselirken; terör, o duvarları tırmanacak araçları yarattı. Terör saldırıları geçmişte de o günün teknolojisinden faydalandı. Bu halde; terörle mücadelenin vizyonu nasıl olmalı?
Elinizde tuttuğunuz bu kitap 11 Eylül saldırılarının hemen ardından yazıldı. Kitap, terörizmin farklı boyutlarıyla incelendiği denemelerden oluşuyor. Uluslararası İlişkiler Uzmanı Deniz Ülke Arıboğan, terörü bir mücadele stratejisi olarak reddediyor ve onunla mücadele edebilmek için çok yönlü bir analizin önemli olduğunu düşünüyor.
Büyük Resmi Görmek
Türkiye… Eski Dünya’nın en çalkantılı bölgesinin coğrafi olarak kıyısında, siyaseten ise tam ortasında. Zihniyetiyle Avrupalı olmaya çalışan ama yüreğiyle hep Ortadoğulu, Asyalı kalan bir ülke. Son yıllarda giyindiği yeni bir kimlik, benimsediği yeni tercihler var.
Kimilerinin eksen kayması, kimilerininse stratejik derinlik dediği yeni Türk dış politikası, bölgedeki güçler dengesi için bir mihenk taşı. Türkiye artık net bir biçimde yumuşak gücünü ön plana çıkarması gereken ve ekonomik-sosyal ittifaklarla derin bir strateji oluşturmak durumunda olan bir barış gücü.
Uluslararası İlişkiler Uzmanı Prof. Dr. Deniz Ülke Arıboğan, Büyük Resmi Görmek’te Türk dış politikasının yeni tercihlerini ve üçüncü yol stratejisini analiz etmekle kalmıyor; küresel sistemin anbean değişen yeni yüzünü, devletler ve küresel sermaye arasındaki gerilimi, global bir analiz içinde Arap Baharı’nın nereye oturduğunu, İran-Türkiye-Irak-Suriye hattındaki yeni güç dengelerini, ABD ve Rusya’nın bölgeye ve dünyaya dair perspektiflerini ve Türkiye’nin kendi içinde yüzleştiği temel meseleleri de masaya yatırıp resmin tamamını göstermeye çalışıyor.