Ülkemizde yılda 5 bine yakın kişi kök hücre bağışı bekliyor

Prof. Dr. Zafer Gülbaş: Türkiye’de 700 binin üzerinde kök hücre bağışçısı bulunuyor. Dünyada ise 25 milyon kök hücre bağışçısı var. Yani diğer ülkelerde yeterince farkındalık söz konusu. Hedefimiz bu sayıyı 5 milyonlara çıkarmak olmalı. Kök hücre bağışında bulunun, hayat kurtarın.

Sibel Bahçetepe

Ülkemizde, başta lösemi, lenfoma (lenf kanseri), Multiple Myeloma gibi pek çok hasta kök hücre bağışı bekliyor. Toplumumuzda ise konu ile ilgili bağış sonrası kalıcı yan etki ve ağrılı bir süreç olması, hastaneye yatma gerekliliği gibi birçok yanlış bilgi dolaşıyor. Bu tür yanlış bilgileri ortadan kaldırmak ve kök hücre bağışı farkındalığına dikkat çekmek için yapılan “Türkiye Kök Hücre Bağışı Farkındalık Araştırması”na göre, katılımcıların yüzde 41’i kök hücre bağışı ile ilgili hiçbir bilgisinin olmadığını söyledi. Yine araştırmaya göre, katılımcıların yüzde 72’si hangi kanser türlerinin tedavisinde kök hücre bağışı yapılabileceği hakkında bilgi sahibi değil veya yanlış bilgiye sahip. Pfizer Onkoloji ve Twentify araştırma şirketi tarafından yapılan araştırma, Türkiye’nin 7 coğrafi bölgesindeki şehirlerden 900 kişi ile gerçekleştirildi. Araştırmanın sonucuna göre, katılımcıların yüzde 73’ü kök hücre bağışını daha önce duyduklarını belirtti.

YAN ETKİ KORKUSU

Yine katılımcıların yüzde 72’si ise hangi kanser türlerinin tedavisinde kök hücre bağışı yapılabileceği hakkında bilgi sahibi değil veya yanlış bilgiye sahip. Araştırmaya göre katılımcıların donör olmanın en büyük iki çekincesinin kalıcı yan etkiler olacağı ve işlem sırasında canın çok yanacağı düşüncesinin getirdiği görüldü. Araştırmada; katılımcıların yüzde 87’si kendisi dahil çevresinde herhangi birinin kök hücre bağışçısı olmadığını belirtti. Katılımcıların yalnızca yüzde 32’si kök hücre bağışının nerede ve nasıl yapıldığı hakkında bilgi sahibi.

HEDEF 5 MİLYON

Avrupa ve Amerika Kemik İliği Nakli Dernekleri üyesi Prof. Dr. Zafer Gülbaş, her organın bir kök hücresi olduğunu anımsatarak “Bugün için kök hücrenin en çok konuşulduğu kısım hematopoetik (kan yapıcı) kök hücre dediğimiz kemik iliğindeki kök hücredir. Kök hücreyi bağışlamanın önemi şudur: Kişinin lösemi, lenfoma, aplastik anemi, myeloma gibi bir hastalığı olduğu zaman, öncelikle bu hastalıklarda ama daha az olarak da başka hastalıklarda kök hücre nakli yapılarak hastaların hastalığı ortadan kaldırılıyor ve yaşamı kurtuluyor. Dolayısıyla kök hücre bağışlarsanız birçok hastalıklı kişinin tekrar yaşama tutunmasını ve iyileşmesini sağlarsınız” dedi. Türkiye’de TÜRKÖK ismiyle Sağlık Bakanlığı tarafından kurulan Türkiye Kök Hücre Koordinasyon Merkezi’nin son beş yılda önemli bir başarıya imza attığını anımsatan Gülbaş, özetle şunları kaydetti: “Şu anda Türkiye’de 700 binin üzerinde bağışçı bulunuyor. Fakat bu sayının artırılmasında fayda var. Bu sayıyı daha da yükselttiğimiz zaman, daha çok insanın yaşamını kurtaracağız. Hedefimiz bu sayıyı 5 milyonlara doğru çıkarmak olmalı.”

DOĞRU BİLİNEN YANLIŞLAR

Kök hücre bağışı konusunda doğru sanılan yanlışlar olduğunu ifade eden Prof. Dr. Gülbaş, şunları anlattı: “Kök hücre bağışında bulunduğunuz zaman tekrar bu hücreleri yerine koyamayabilirsiniz, sizi de kanserli hale getirebilir ve kanınızdaki hücreler eksilebilir gibi yanlış bilgiler var. Bunlar toplum arasında çok konuşuluyor ancak hiçbiri doğru değil. Kök hücre toplama işlemini koldan yapıyoruz. Kemik iliğinde olan kök hücrelerin koldaki miktarının artması için beş gün boyunca sabah-akşam iğne veriyoruz. Beş günün sonunda kök hücreler kemik iliğinden kana geçiyor. Bir koldaki damara iğne ile giriyoruz, kan hücre ayırıcı cihazın içine geliyor ve kök hücreleri bunun içinde ayırıp geri kalan kanın hepsini öbür koldan hastaya geri veriyoruz. 3.5 saat süren işlem sonucu kişi yürüyerek gidiyor. Üzülerek söylüyorum ki Covid-19 döneminde Türkiye’deki donörlerin yüzde 25 kadarı donör olmaktan vazgeçti.”