Uğur Kurt Davası'ında son dakika gelişmesi

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Bir yakınının cenaze törenine katılmak için gittiği Okmeydanı Cemevi'nde, polisin silahından çıkan kurşunun başına isabet etmesi sonucu hayatını kaybeden Uğur Kurt'un ölümüne ilişkin görülen davada, olay anında kayıt yapan polis aracının kamerasıyla ilgili düzenlenen rapor mahkemeye ulaştı.
İstanbul 11. Ağır Ceza Mahkemesi'nde bugün yapılan duruşmaya, Uğur Kurt'un annesi, babası, eşi ve çocuğu katıldı. Sanık polis memuru S.K. da duruşmada hazır bulundu. Mahkeme Başkanı, olay anında kayıt yapan kamera sistemine ilişkin Adli Tıp Kurumu tarafından düzenlenen raporun mahkemeye ulaştığını açıkladı.
 
RAPORA GÖRE SİLİNMİŞ KAYIT YOK
Adli Tıp Kurumu Fizik İhtisas Dairesi tarafından düzenlenen raporda, polis (akrep) aracındaki kamera kayıt sisteminin mahkemenin talebi üzerine ikinci kez incelendiği, olay anından 15 dakika öncesinde beliren "ters 1 rakamı, gülen yüz ve kalp" simgelerinin, klavyenin "return" tuşuna basıldığı için çıktığı, görüntülerdeki bozulmanın da bundan kaynaklandığı kaydedildi.
Raporda ayrıca, kamera kayıt sisteminde bulunan harddiskte silinmiş herhangi bir kayıt olmadığı belirtildi.
 
AVUKAT TURGUT KAZAN: POLİS FN SİLAHINI KULLANSAYDI BU ÖLÜM YAŞANMAZDI
Rapora ilişkin daha sonra beyanda bulunacağını bildiren Kurt ailesinin avukatı Turgut Kazan ise polis aracındaki boyalı top atan FN silahının Emniyet'ten gelen yazıya göre 1,5-2 kilo olduğunu, ancak sanık polisin bu silahı kullanmayıp beylik silahını kullandığı için Uğur Kurt'un hayatını kaybettiğini söyledi.
 
SANIK AVUKATI: KANUN DEĞİŞİKLİĞİYLE POLİS MOLOTOFA KARŞI SİLAH KULLANABİLİR
Duruşmada söz alan sanık polis S.K.'nın avukatı da, silahın ekipmansız sadece 1,5-2 kilo olduğunu, tüp ve yelek takılınca bu kilonun daha fazla olduğunu ifade etti. Sanık avukatı ayrıca, son yapılan kanun değişikliklerinde motolof atılmasına karşı polisin normal silahını kullanabileceğini belirterek, mahkemeden bu kanun değişikliğini göz önüne alarak değerlendirmede bulunmasını talep etti.
 
NARİN KURT: EŞİM BU OLAYDA HERHANGİ BİR SUÇU YOKKEN HAYATINI KAYBETTİ
Uğur Kurt'un eşi Narin Kurt ise "Eşim yaşanan olaylarla hiçbir ilgisinin bulunmadığı halde, bu olayda hayatını kaybetti. Sanık tarafı delilleri karartmaya çalışıyor. Sanığın tutuklanmasını istiyorum" dedi.
Ara kararını açıklayan mahkeme heyeti, Adli Tıp Kurumu'ndan gelen rapora karşı taraf avukatlarının beyanda bulunmaları için süre vererek duruşmayı erteledi.
 
İDDİANAME...
İddianemeyi hazırlayan savcı Hasan Yılmaz, Uğur Kurt'u vuran polis memuru S.K.'nın, "Taksirle adam öldürme" suçundan 3 yıldan 6 yıla kadar hapis cezası ile yargılanmasını istemiş, dosyayı İstanbul 85. Asliye Ceza Mahkemesi'ne göndermişti. Dosyayı inceleyen 85. Asliye Ceza Mahkemesi ise Uğur Kurt'u öldüren polis hakkındaki "Taksirle adam öldürme" suçlamasını yetersiz bularak, suçun 20 ila 25 yıl hapis cezasını öngören "Olası kastla adam öldürme" olduğunu belirtip, dosyayı "görevsizlik" kararıyla Ağır Ceza Mahkemesi'ne göndermişti.