"Ucu kime dokunursa dokunsun gereken yapılacak"

Adalet Bakanı Mehmet Ali Şahin, Almanya'daki Deniz Feneri dosyasının bu gece Türkiye'de olacağını açıkladı. Dosyanın Ankara Cumhuriyet Savcılığı'na gönderileceğini söyleyen Şahin, "Ucu kime dokunursa dokunsun, eğer bir suç işlenmişse, bu suçun işlendiğine dair bilgiler, belgeler varsa yargı organlarımız gerekeni yapacaktır" dedi.

cumhuriyet.com.tr

Almanya Adalet Bakanı Brigitte Zypries ile görüşen Adalet Bakanı Mehmet Ali Şahin görüşme sonrası Deniz Feneri dosyasıyla ilgili açıklamalarda bulundu.

Şahin, şöyle dedi:
"Deniz Feneri dosyasını bizden Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı istedi. Oraya göndereceğiz. Tamamen yargının işidir. Bu bir yargı sürecidir. Böyle bir yargı sürencini siyasi polemik konusu yapılmasında, seçim meydanlarında taşınmasında doğrusu rahatsızım. En azında bir hukukçu olarak rahatsızım. Bu tür yangı süreçlerinin siyasi malzeme yapılmaması gerekiyor. İçeriği belli olmayan kırmızı dosyaların sallanarak bu dosyaya konan konuların siyasi malzeme yapılması yakışmıyor"
 

"Suç işleyenlerin yargıdan kaçırılması gibi bir düşüncemiz yok"

Dosya içinde, Türkiye uzantılarını gösteren belgelerin olması halinde mutlaka değerlendirileceğini ifade eden Şahin, şunları söyledi:
"Türkiye'de hukuk mutlaka işleyecektir. Biz hükümet olarak, hatta ben Adalet Bakanı olarak; suç işlediği iddia edilen kişilerin yargıdan kaçırılması gibi bir düşünce içerisinde olamayız. Bu konudaki iddiaları ve eleştirileri son derce haksız eleştiri olarak görüyorum. Dosya incelenmiştir, gereken neyse yargı organlarımız yapar. Bırakın yargı bu konudaki görevini yapsın, yasama kendi görevini yapsın, yürütme kendi görevini yapsın. Savcıların yapması gereken şeyle ilgili neden Adalet Bakanını eleştiriyorlar, Türkiye'de yargı bağımsız değil mi? Adalet Bakanlarının 2005 yılına kadar yetkileri vardı Cumhuriyet Başsavcılarına yönelik olarak. Ancak artık benim böyle bir yetkim yok. Zaten de olamaz. Onlara güveneceğiz. Onların yapmadığı iddia edilen bir şey için beni suçlamalarını haksız olarak görüyorum."

 

CHP'nin elindeki dosya

Bir gazetecinin ''CHP'nin elindeki dosyayı inceleme şansı buldunuz mu?'' sorusu üzerine Şahin, ''Eğer sayın Baykal o dosyayı en azından bilgi için bize gönderirse sevinirim. En azından mukayese yapma imkanı buluruz'' şeklinde konuştu.

Şahin, Deniz Feneri e.V davasının Ankara veya İstanbul'da görülüp görülmeyeceğine ilişkin bir soru üzerine, dosyayı Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nın istediğini, dolayısıyla dosyayı onlara göndereceklerini, bundan sonrasının yangının işi olduğunu belirtti. Şahin, ''Bu bir yargı sürecidir. Ben böylesine bir yargı sürecinin siyasi polemik konusu yapılmasından, seçim meydanlarına bunun taşınmasından, 'bu seçim Deniz Feneri seçimi olacaktır' denmesinden son derece rahatsızım. En azından bir hukukçu olarak rahatsızım'' dedi.
 

Seçim meydanlarında gösterilen dosya

Bakan Şahin, bu tür yargı süreçlerinin siyaset malzemesi yapılmaması gerektiğine dikkati çekerek, şöyle devam etti:
''Seçim meydanlarında içeriği belli olmayan birtakım dosyaların sallanarak o dosyaya konu davaların malzeme yapılmış olması Türkiye'ye pek yakışmıyor. Bu dosya tabii ki savcılar tarafından incelenecektir. Eğer bu dosya içerisinde Almanya'da işlenen suç ve benzer suçlarla ilgili Türkiye uzantılarını gösterir deliller varsa Cumhuriyet savcılarımız tarafından bu değerlendirilecektir. Türkiye'de hukuki süreç mutlaka işleyecektir. Biz hükümet olarak, hatta ben Adalet Bakanı olarak, suç işlediği iddia edilen hiç kimsenin yargıdan kaçırılması, cezasız kalması gibi bir düşünce içinde olamayız. Bu konudaki iddiaları ve eleştirileri de son derece haksız eleştiriler olarak değerlendiriyorum. Dosya incelenir, gereken neyse yargı organlarımız yapar. Bırakın yargı bu konudaki görevini yapsın. Yasama, yürütme kendi görevini yapsın. İşlerini birbirine karıştırmayalım.''

Bir gazetecinin ''Ucu nereye dokunursa dokunsun mu diyorsunuz?'' sorusu üzerine de Şahin, ''Gayet tabii... Ucu kime dokunursa dokunsun, eğer bir suç işlenmişse, bu suçun işlendiğine dair bilgiler, belgeler varsa yargı organlarımız gerekeni yapacaktır. Ama böyle bir davanın seçim malzemesi olarak kullanılması, hatta önümüzdeki 29 Mart seçiminin bu davanın bir seçimi olarak gösterilmiş olmasını bir talihsizlik olarak değerlendiriyorum'' diye konuştu.

CHP Genel Başkanı Baykal'ın ''Dosya gönderilmeseydi araştırma yapılmayacaktı'' şeklindeki ifadelerinin hatırlatıldığı Şahin, ''Savcıların yapması gereken işlemin hesabını niye Adalet Bakanına soruyorsunuz? Türkiye'de yargı bağımsız değil mi? Ben savcılara bu konuda bir talimat versem o zaman beni eleştirmeleri gerekir'' dedi.

Şahin, 2005 yılında yapılan bir değişiklikle bakanların savcılara soruşturma talimatı verme yetkisinin kaldırıldığını hatırlatarak, kuvvetler ayrılığının gereği böyle bir yetkisinin bulunmadığını belirtti. Şahin, ''Hakimler ve savcılarımıza güveneceğiz. Onların yapması gereken bir işi yapmadığı iddiasıyla beni suçlamış olmalarını haksızlık olarak değerlendiriyorum'' diye konuştu.