Üç kara bela: İşsizlik, büyüme ve becerisizlik
OECD İstihdam Başkanı Keese’e göre dünya üç büyük riskle karşı karşıya: Yavaşlayan büyüme, genç işsizlik ve düşük beceriler. Acilen harekete geçilmezse sosyal patlamalar yaşanabilir.
Pelin ÜnkerG20’nin iş dünyası ayağı B20 (Business 20) Türkiye Zirvesi için Ankara’ya gelen Mark Keese, gazetemizin sorularını yanıtladı. Keese, küresel ekonomik risklere ve Türkiye’de büyüyen işsizlik sorununa karşı çözüm önerilerini Cumhuriyet’e anlattı.
Küresel ekonominin karşılaştığı en önemli üç risk sizce nedir?
En önemli risklerden biri büyümenin düşmesi. Büyümeyi yeniden inşa etmeliyiz. Çin piyasasından başlayan bu önemli risk gelişmekte olan pazarlara ulaştı. Sadece Çin değil Brezilya da önemli oranda yavaşlıyor. Türkiye de aynı şekilde. Bu yüzden büyümenin teşvik edilmesi gerekir. Avrupa’da da büyüme problem. Avrupa büyümeye yeniden başladı ancak bu büyümenin sürdürülebilir olmasını sağlamamız gerekir. ABD için de aynı şey geçerli.
İkincisi yüksek oranlarda seyreden genç işsizliği azaltmak için önemli adımlar atmamız gerekiyor. Çok sayıda genç ne okula gidiyor ne de çalışıyor. Bu gelecek için büyük bir risk. Eğer çok uzun süre işsiz kalırlarsa iş bulmakta daha da zorlanacaklar. Uzun vadeli işsizlik sosyal uyum için risk.
Göçmenler işgücü piyasasına dahil edilmeli
Göçmen sayısının artması işgücü piyasası için risk mi?
Göç iyi yönetilirse ekonomi ve işgücü piyasaları üzerinde uzun vadeli olumlu etkisi olur. Kısa vadede ise geniş göçmen akımları, özellikle düşük vasıflı ise ücretler üzerinde aşağı yönlü baskı yaratabilir ya da işsizliği artırabilir.
Bu nedenle ev sahibi ülkenin göçmenleri hızlı entegre etmek için politikalar yürütmesi önemli.
Ev sahibi ülkenin dilinde yeterlilik edinmek göçmenlerin en büyük sorunu. Bunu aşabilmek için etkili bir kamu istihdam hizmeti ve eğitim yoluyla göçmenlerin işgücü piyasasına girişi kolaylaştırılmalı.
Kriz öncesine ulaşamadık
Ekonomik yavaşlama küresel işsizlik oranını nasıl etkiledi, geçen yılla karşılaştırma yapar mısınız?
OECD ülkelerinde işsizliğin küçük bir miktar gerileme ile bu yıl yüzde 6.9’a, gelecek yıl ise yüzde 6.6’ya ineceğini öngörüyoruz. Geçen yıl bu oran yüzde 7.3 idi. Ancak bu oranlar hâlâ kriz öncesi seviyeler olan yüzde 5.6’dan uzak. Diğer yandan işsizliğin OECD üyesi olmayan bazı ülkelerde gelecek yıl daha yüksek olması bekleniyor. Brezilya gibi düşen emtia fiyatlarından etkilenen ülkeler bunlar.
Kayıt dışı varsa güvence yok
Türkiye’de yine önemli bir problem olan kayıt dışı istihdamı azaltmak konusunda önerileriniz neler?
Kayıt dışı istihdam çoğunlukla düşük ücret ve güvencesiz çalışma ile sonuçlanıyor. Dahası kayıt dışı çalışanlar kayıtlı çalışanlardan daha az eğitimli ve bu şekilde kariyer basamaklarını yukarı tırmanları engelleniyor. Türkiye kayıtlı çalışmanın teşviki için önemli çalışmalar yaptı. Bu gayret devam etmeli ve işverenlerin iş yaratma maliyetleri azaltılmalı.
Sadece büyümek yetmez
Üçüncü büyük riskin ise becerilerle ilgili olduğunu söyleyen Keese şöyle devam etti:
Becerileri geliştirmek üzerine daha çok şey yapmalıyız. Hâlâ çok sayıda insan düşük becerilere sahip ve hızlı teknolojik değişim karşısında herkesin gelecekte işe girebilmek için doğru becerilere sahip olmasını garantiye almalıyız.
İşsizlik problemini çözebilmek için GSYH en az yüzde kaç büyümeli?
İşsizlik problemini çözmek için daha güçlü bir büyümeye ihtiyaç var. Ancak daha güçlü büyüme işsizlikle mücadele etmek için tek başına yeterli değil. Yapısal reformlar gerekli. Beceri ve iş uyumsuzluğunu azaltacak reformlara ihtiyacımız var. İstihdamı artırmak için mal piyasası rekabetini sağlayacak, rekabeti artıracak politikalar gerekiyor. Kadınların ve gençlerin iş gücü piyasasına girmesinin kolaylaştırılması şart.
Reformlar uygulanmalı
Türkiye’de de genç işsizlik yüksek oranlarda seyrediyor. Sizin Türkiye’ye tavsiyeleriniz neler?
Türkiye’de genç işsizlik son 10 yılda azalsa da yapılması gereken çok şey var. Türkiye’de yapısal reformlar var ama bu reformların uygulamaya geçmesi gerek. OECD verilerine göre Türkiye’de de 15-19 yaşları arası kızların yüzde 44.3’ü, erkeklerin yüzde 22.6’sı ne çalışıyor ne de okula gidiyor. Türkiye, bu oranlarla OECD ülkeleri içinde açık ara önde.
Bu oran, Meksika’da kız ve erkekler için sırasıyla yüzde 27.8, yüzde 8.1, Yunanistan’da yüzde 10.1, yüzde 8.6, Çek Cumhuriyeti’nde ise yüzde 6.2, yüzde 5.4 düzeyinde bulunuyor. OECD ortalaması da yüzde 8.2, yüzde 8.1 düzeyinde.
Gençlere destek
Türkiye gençlere yatırım yapmaya devam etmeli. Minimum lise diploma derecesi gerçekten önemli. Gençlere istihdam sağlayabilmek için kamu istihdam hizmetinin geliştirilmesine ihtiyaç var. Kadınlara, aile bakım sorumluluğu için destek olunmalı.