Tutukluluk ceza aracı haline geldi
TGC, TGS, TGF, Basın Konseyi, Basın Enstitüsü Derneği, ÇGD, İzmir TGC tutuklu gazetecilerin serbest bırakılması istemiyle ortak bildiri yayımladı.
cumhuriyet.com.trTürkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC), Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS), Türkiye Gazeteciler Federasyonu (TGF), Basın Konseyi, Çağdaş Gazeteciler Derneği ve Basın Enstitüsü Derneği, tutuklu gazetecilerin serbest bırakılması istemiyle ortak bildiri yayımladı. Bildiride “Tutuklama tebdir değil, cezalandırma aracı haline geldi” eleştirisinde bulunuldu.
Gazetecilik meslek örgütleri, TGC’nin Cağaloğlu’ndaki lokalinde dün ortak basın toplantısı düzenledi. Toplantıda hazırlanan ortak metni okuyan TGC Başkanı Orhan Erinç, cezaevlerinde çok sayıda gazeteci ve basın çalışanının haklarında hüküm verilmemiş olmasına karşın tutuklu olarak yargılandığını belirterek, “700’den fazla ceza ve tazminat davası ise mahkemelerde görülüyor” dedi. Gazetecilerin mesleklerini yapmaktan alıkoyan hapis cezalarının basın özgürlüğü üzerinde ciddi bir tehdit olduğunun da altını çizen Erinç, Ergenekon davası kapsamında tutuklanan Mustafa Balbay, Tuncay Özkan, Deniz Yıldırım, Ufuk Akkaya, Hikmet Çiçek, Emcet Olcaytu ve Ergun Poyraz’ın soruşturmanın başından beri tutuklu yargılandıklarını anımsattı. Bildiride özetle şunlar kaydedildi:
“Silivri’de süren Ergenekon davalarında 6 gazeteci yargılanıyor. Hepsi soruşturmanın başından beri tutukludur. Savcılar soruşturmaları tamamladı, delilleri topladı, iddianameleri hazırladı. Davalar açıldı, duruşmalar sürüyor. Mahkeme başkanı lehte oy vermesine rağmen, gazetecilerin tahliye talepleri sürekli reddediliyor. Bazılarının tutukluluk süresi 2 yılı buldu. Açıkça görülüyor ki, tutuklama tedbir değil, cezalandırma aracı haline geldi. Yargılama sonunda belki de suçsuzlukları ortaya çıkacak olan, en az 8-10 seneye mahkûm olunca yatacakları kadar uzun süre bu yüzden tutuklu kaldılar. Bu yaşananları ‘hukuk devleti’ ve ‘hukukun üstünlüğü’ adına savunmaya çalışanlara anımsatmak isteriz. Biz Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararları doğrultusunda bir uygulama bekliyoruz. AİHM kararlarına açıkça aykırı olan bütün tutuklamaların kaldırılmasını istiyoruz. Türkiye’nin geçmişindeki 33 yıllık Abdülhamit istibdadı, İstiklal Mahkemeleri dönemi, Takrir-i Sükûn Kanunu dönemi, tek parti dönemi ve Demokrat Parti dönemi dahil hiçbirinde hapse atılmış gazeteciler Ergenekon soruşturması bağlamında olduğu kadar uzun süre tutuklu kalmadılar. Gazeteciler açısından bu uzun tutukluluk süresinin tek örneği hükümetin her fırsatta eleştirdiği ve şimdi ‘intikam’ almaktan söz ettiği 12 Eylül 1980 darbesi dönemindeki ‘Barış Derneği’ davasında görülmüştür. Gazeteci arkadaşlarımız yalnız değildir ve yalnız bırakılmayacaktır.”