Tutuklu gazeteciler, Silivri Cezaevi’nde yaşadıklarına ve açılan davaya ilişkin konuştu
Görüş yasaklarının sona ermesinin ardından CHP Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer, Silivri Cezaevi’nde tutuklu gazetecileri ziyaret etti. 24 Haziran’da ilk kez hâkim karşısına çıkacak gazeteciler destek çağrısında bulundu.
Alican UludağGörüş yasaklarının sona ermesinin ardından CHP Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer, Silivri Cezaevi’nde tutuklu gazetecileri ziyaret etti. Gazetemiz yazarı, OdaTV Haber Müdürü Barış Terkoğlu, 4 aydır tecrit altında olduklarına dikkat çekerek, “Eşimi üç ay sonra bugün ilk kez gördüm” dedi.
OdaTV Genel Yayın Yönetmeni Barış Pehlivan, “TBMM’de biz burada kalalım diye özel yasa çıktı. Bundan ben ülkem adına, yargı adına utanıyorum” görüşünü dile getirirken, Yeniçağ gazetesi yazarı Murat Ağırel ise “Bizim tek ihtiyacımız var. Dışarıdaki dostlarımız sessiz kalmasın” mesajını verdi.
Libya’da şehit düşen MİT mensubunun cenazesine ilişkin haber yaptıkları gerekçesiyle 4 aydır Silivri Cezaevi’nde tutuklu bulunan gazeteciler Barış Pehlivan, Barış Terkoğlu ve Hülya Kılınç, Yeniçağ gazetesi yazarı Murat Ağırel, Yeni Yaşam Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Ferhat Çelik ile yazıişleri müdürü Aydın Keser ve yazar Ahmet Altan ile görüşen Çakırözer, 24 Haziran’da ilk kez hâkim karşısına çıkacak gazetecilerin mesajlarını iletti. Terkoğlu, tutuklandıkları günden bu yana 4 aydır tecrit altında olduklarını belirterek “Salgın nedeniyle tüm cezaevlerinde uygulanan bir tecrit var. Ama bir de bu davaya, bizlere özel bir tecrit var. Geldiğimizden beri her birimizi 4 aydır tek başımıza tutuyorlar” dedi.
24 Haziran’da hakim karşısına çıkacaklarını anımsatan Terkoğlu, “Bu ülke için MİT gibi, Emniyet gibi kuruluşlar ne kadar gerekli ise gazetecilik ve gazeteciler de o kadar gerekli. FETÖ döneminde polis ve savcılar, olmayan suçu üretirlerdi” dedi.
‘DUYURAN TANIK, YAZAN SANIK’
Barış Pehlivan, yargılamaya konu cenaze haberini MİT Yasası’na aykırılık teşkil etmemesi için büyük özenle yaptıklarına dikkat çekerek şunları söyledi: “Biz bu iddianameler gibisini çok gördük. Ama ‘Bunlar böyle’ diye bu hukuksuzluğu kabullenemeyiz. Bir fotoğraf yüzünden 4 aydır tutukluyuz. Orada MİT mensupları olduğunu bilsek, koymazdık. Cenaze haberini sosyal medyadan duyuran muhtar davada tanık. Ama onun duyurularıyla ifşa olmuş, haber olmuş bir konunun haberini yapan bizler sanık... Ortada aslında suç yok. Yargılanan gazetecilik. TBMM’de, biz burada kalalım diye, özel yasa bile çıktı. Burada bize yapılan adaletsizlik daha da ağırlaştırılarak tecrit altında tutuluyoruz. Bu açıkça düşmanlıktır. 24 Haziran’daki duruşmamıza kamuoyunun destek vereceğine güveniyorum.”
OdaTV muhabiri Hülya Kılınç ise 104 gündür tutukluluğunun ve tecrit halinin devam ettiğini söyleyerek, “Ama moralim çok iyi. Çünkü haklı olduğumu biliyorum” mesajını verdi.
‘DÜĞMEYE BASILMIŞ GİBİ DAVA AÇILIYOR’
Ağırel de 100 gündür haksız yere özgürlüğünden mahrum bırakıldığını belirterek “24 Haziran’da tahliye edilmemiz gerekir. Beni burada tutmak için başka davalar da açılıyor. Kitabımda belgelerini ortaya koyduğum yolsuzluklarda ismi geçenlerin hepsi İsmail Kahraman, Berat Albayrak, Bilal Erdoğan, düğmeye basılmış gibi tek tek davalar açmaya başladılar. Aynı Ergenekon, Balyoz süreçleri gibi. Yeni algı operasyonları gelebilir” dedi.
Aynı davadan tutuklu Yeni Yaşam Gazetesi Yazı İşleri Müdürü Aydın Keser de “24 Haziran’da neyin savunmasını yapacağız, ben de bilmiyorum. Sohbet hakkımız bile yok burada. Artık kendi kendimle konuşur hale geldim. Bu sağlıklı değil” sözleriyle ifade etti. Yeni Yaşam Genel Yayın Yönetmeni Ferhat Çelik, “İddianameye bizim gazetede çıkan haberleri koymaya utanmışlar. Hepimizi bir torbaya neden koyma çabasındalar, anlamadım” dedi. CHP’li Çakırözer, 24 Haziran’da ilk kez hâkim karşısına çıkacak olan gazeteciler için özgürlük çağrısında bulundu.