Tutuklu gazeteciler için 'Tanıklık Günleri' 16. gününde

Gazetecilere Özgürlük Platformu (GÖP) tarafından düzenlenen Tanıklık Günleri'nin 16. oturma eylemi Çağlayan’daki İstanbul Adalet Sarayı önünde gerçekleştirildi. Eylem, Etkin Haber Ajansı (ETHA) ve Atılım Gazetesi’ne bu sabah yapılan polis baskınlarının protesto edilmesiyle başladı.

"Mücadeleniz mücadelemizdir"

Açılış konuşmasını yapan DİSK Genel Başkanı Erol Ekici, Türkiye’nin olağanüstü günlerden geçtiğini dile getirerek şunları söyledi: “AKP’nin bu korku ve yıldırma kampanyasına karşı sus pus olan, bu çirkin kampanyaya destek veren, boyunlarına takıldığı söylenen tasmaya aldırış etmeyecek kadar gönüllü olanlar, kendi meslektaşlarına saldırıyorlar. Ama umudumuzu diri tutan, gazeteciliğin halka karşı sorumluluğuna gölge düşürmeyen onurlu insanların sayısının az olmadığını görmektir. Sizlerle gurur duyuyorum. Mücadeleniz mücadelemizdir.”

"Bir bayram sabahı evine baskın yapılıp alındı"

Azadiya Welat’tan Ali Çat adına tanıklık eden Tuğba Bulut, Kürtçe yaptığı konuşmasında, arkadaşının suç olacak hiçbir suç işlemediğini, bir bayram sabahı evine baskın yapılıp alındığını, Kürtçe yazan bir gazetede çalıştığı için tutuklandığını belirtti. Bulut, gazetenin 15 çalışanının tutuklu olduğuna dikkat çekti.

"Onlar iktidarın kucağında değil gerçeklerin peşindeydiler"

Aram Yayınları ve Hawar Gazetesi’nden Bedri Adanır adına, ablası Kadriye Adanır tanıklık yaptı. Adanır “Hapisteki 100’ü aşkın gazeteciden biri de benim kardeşim. Ama onların her biri benim kardeşim. Hepsine tanığım, onlar iktidarın ve sermayenin kucağında değil, gerçeklerin peşindeydiler. Hepsiyle gurur duyuyorum” diye konuştu.

"Oğlumun tek silahı vardı, kalemiydi"

DİHA ve BirGün muhabiri Ömer Çelik adına annesi Remziye Çelik ve babası Ahmet Çelik tanıklık yaptı. Remziye Çelik Kürtçe yaptığı konuşmasında “Ben gazetecilerin cezaevinde olmasını istemiyorum. Onlar gerçekleri yazdılar. Benim oğluma iftira atanlar suçludur. Oğlum KCK’liyse hepimiz KCK’liyiz, hepimizi içeri alsınlar. Yeter artık bıraksınlar çocuklarımızı. Çocuklarımızı bırakmıyorlar okusunlar. Okuduklarında da bırakmıyorlar ki çalışsınlar. Bu AKP’nin zulmüdür” dedi.

Ahmet Çelik ise “Başbakan’a sesleniyorum. Oğlumun tek silahı vardı, kalemiydi. Muhalif gazeteci istemiyorlar. Ya bizden olacaksın ya içeri gireceksin diyorlar. AKP’yi kınıyorum” şeklinde konuştu.

Eylemde Azadiya Welat yazarı Hasan Özgüneş, Azadiya Welat eski yazı işleri müdürü Ozan Kılınç, Azadiya Welat Elazığ temsilcisi Ali Konar için de tanıklık edildi. Bu gazetecilerin gazetecilik faaliyetlerinden ötürü cezaevinde oldukları vurgulandı.

Cuma günü Taksim'de eylem

Tanıklık Günleri 28 Haziran’da sona erecek. GÖP, 29 Haziran Cuma günü saat 19.00’da Tünel’den Taksim Meydanı’na “Zindanlar Boşalsın- Gazetecilere Özgürlük” yürüyüşü düzenleyecek. Taksim Meydanı’nda saat 20.00’de basın açıklaması yapılacak.