Tutuklu 23 sosyalistin davası bugün
EHB avukatları, ETHA gazetecileri ve ESP'lilerin yargılandığı dava bugün Çağlayan'da görülüyor. Dava öncesi yapılan açıklamada, lŞlD'e karşı savaşırken yaşamını yitirenlerin cenazelerine katılmanın suç sayılırak tutuklama gerekçesi yapıldığı belirtildi.
cumhuriyet.com.tr"Baskılar bizi yıldıramaz"
“Özgürlük”, “Özgür basın susturalamaz, tutuklu gazetecilere özgürlük”, “sendikamızın avukatları Özlem Gümüştaş ve Sezin Uçar'a özgürlük” pankartları açılırken, tutuklu Avukatların, gazetecilerin ve Sosyalistlerin fotoğrafları taşındı. “Özgür basın susturulamaz”, “Bize gücünüz yetemez, biz kazanacağız”, “Baskılar bizi yıldıramaz” sloganları atıldı.
Destek verildi
Açıklamaya Ezilenlerin Sosyalist Partisi, HDK Yürüyme Kurulu ve İstanbul Yürütme Koordinasyonu, HDP İstanbul İl Örgütü, HDP Milletvekilleri Musa Piroğlu, Gülistan Kılıç Koçyiğit ve Züleyha Gülüm, Devrimci Parti, DİSK Yönetim Kurulu ve Limter-İş Genel Başkanı Kamber Saygılı, Suruç Aileleri, Cumartesi Anneleri, Sosyalist Gençlik Dernekleri Federasyonu Eş Başkanı Okan Danacı ve üyeler, Sosyalit Kadın Meclisi MYK, Özgürlükçü Hukukçular Platformu, Tutsaklarla Dayanşma İnisiyatifi, Demokratik Alevi Dernekleri, Özgür basın Platformu, İstanbul KHK Direnişçileri, BEKSAV'da destek verdi.
İlk duruşma bugün
İlk olarak konuşan Ezilenlerin Hukuk Bürosu adına Avukat Tombul, “Büromuz avukatları Özlem Gümüştaş ve Sezin Uçar’ın, Etkin Haber Ajansı çalışanları lsminaz Temel ve Hayva Cuştan’ın, Suruç'ta yaralanan Mazlum Demirtaş'ın ve kardeşini Suruç katliamında kaybeden Özgen Sadet’in, Ezilenlerin Sosyalist Partisi üye ve yöneticilerinin tutuklu yargılandığı davanın ilk duruşması, bugün İstanbul 27. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülmeye başlayacak” dedi.
"2017 yılına geldiğinde suç oluverdiğini söyledi"
Tombul, Gözaltına alınanların alındıkları tarihten “tam 6 ay önce” gerçekleşen referandum öncesinde eylem yapabilecekleri gerekçesiyle gözaltına alınan, 2014-2015 ve 2016 yıllarında gerçekleşen çoğunluğu lŞlD'e karşı savaşırken yaşamını yitirenlerin cenazelerine katıldıkları gerekçesiyle tutuklandılar. Yani o yıllarda suç olmayan cenazeler ve anmalar 2017 yılına geldiğinde suç oluverdiğini söyledi. Tutuklanmalarının esas gerekçesini açıklayan Tombul, mesleğe ilk başladıkları andan itibaren gözaltında kaybedilenlerin, katledilen-şiddet gören kadınların, hapishanelerde işkence görenlerin. Devrimcilerin, istismara uğrayan çocukların, işçilerin, öğrencilerin, Gezi direnişçilerinin. dokunulmazlıkları kaldırılan seçilmişlerin avukatlıklarını yapmış ve her koşulda yapacaklarını belirtikleri için olduğunu ifade etti.
"'Yaşam hakkı savunuculuğu' yaptıkları için siyasi iktidarın her zaman hedefinde olmuşlardır"
Tombul, “Soma katliamında, Diyarbakır, Ankara, Suruç, İstanbul bombalı saldırılarında yüzlerce insanın yaşamını elinden alan failleri ve bu faillerle kurulan ilişkileri sorgulayan gazeteciler, yazarlar ve araştımacılar gibi meslektaşlarımız da, 'yaşam hakkı’ savunuculuğu yaptıkları için siyasi iktidarın her zaman hedefinde olmuşlardır” dedi.
"Karanlığı zorbalığı ve yasakçılığı savunuyor"
Ardından konuşan ESP MMYK Şahin Tümüklü, “Uzun bir süredir faşizm koşullarında partimiz ve toplumsal muhalefetin dinamiği, tutuklama gözaltı saldırısı ve faşizmin zor biçimleriyle muhatap oluyor. Bunların her biriyle mücadele eden bizler faşizmi tanıyoruz. Faşizm Suruç'tan bugüne, toplumsal muhalefetin, demokratik kuvvetlerin ve özgürlük mücadelesi verenlerin karşısında karanlığı zorbalığı ve yasakçılığı savunuyor” diye konuştu.
"Özgür basını gözaltı ve tutuklamalarla yıldıramazsınız"
Çalışanlarının tutuklandığı ETHA adına konuşan Ebru Yiğit, gerçekleri halka ulaştırma iradesinin ve vicdanının yargılandığına tanık olacağımızı belirtti. “Arkadaşlarımız bu iktidarın zulmünü insanlara ulaştırdığı için yargılanacak” diyen Yiğit, “Arkadaşalrımız bu zulme karşı çıkmanın insanlık vicdanı olduğunu onların yüzüne haykıracak. Etha olarak ilk kez bu sansürle karşı karşıya kalmıyoruz. Bu ülkedeki onlarca basın kurululu gibi yayın hayatına başladığımız ilk günden itibaren gerçekleri halka ulaştırmak istediğim,z için susturulmak istendik ama iktidar bir türlü şunu anlayamadı, ETHA’yı özgür basını gözaltı ve tutuklamalarla yıldıramazsınız. Çünkü ETHA gücünü iktidardan değil iktidarın yandaş medyasından değil gerçeklerden halktan ve gerçekleri halka uylaştırma vicdanından alıyor, dolayısıyla bu saldırıların boşuna olduğunu söyüyoruz özgür basın susmayacak” ifadelerini kullandı.
ÖHP İstannul eşbaşkanı İlknur Alcan ise, “Bu davayı OHAL'den sonra yapılan baskılardan ayrı düşünemiyoruz. ÖHP olarak Özlem Gümüştaş ve Sezin Uçar'ın her daim yanında olduk ve bundan sonra da olacağız. Siyasi iktidar kendisine tabi avukatlar yaratmaya çalıştıkça direnen avukatları baskı tehditiyle karşı karşıya bırakıyor. Bundan sonra da meslektaşlarımızın yanında olmaya devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.
"İktidar bu ülkenin hukuk sistemini lağvetti"
Son olarak konuşan HDP milletvekili Gülistan Kılıç Koçyiğit, “Hergün haksız hukuksuz tutuklamalara tanıklık ediyoruz” diyerek konuşmasına şöyle devam etti: “İktidar bu ülkenin hukuk sistemini lağvetti bizlerde bu sisteme karşı direnyoruz. Ne yazık ki hükümet ve hükümetin elinde oyuncağa dönüşen siyasi bir aparata dönüşen yargı hiçbir hukuğu tanımıyor.İktidar bu ülkenin hukuk sistemini lağvetti bizlerde bu sisteme karşı direnyoruz. Ne yazık ki hükümet ve hükümetin elinde oyuncağa dönüşen siyasi bir aparata dönüşen yargı hiçbir hukuğu tanımıyor. Birileri şunu düşünüyor olabilir biz bir çoğunu cezaevine koyarız bir çoğunu sindiririz ve böylece bu ülkenin sistemini değiştirebiliriz diye düşünebilirler. Kimse öyle bir rahatlığa kapılmasın. Ezilener burda hak mücadelesi v erenler burada bir an olsun mücadele içerisinde tereddüt geçirmedik. Bu özgürlük mücadelesi bayrağını daha çok yükseltme sözü veriyoruz. Dayanışmamızı artıracağız.”