"Tutuklamalarda siyasi beklentiler ön planda"

İrtica ile Mücadele Eylem Planı Belgesi'nin altında ıslak imzası bulunduğu iddiası ile tutuklanan Kurmay Albay Dursun Çiçek'in oğlu Deniz Çiçek, aralarında babasınında bulunduğu 102 kişi için çıkartılan tutuklama kararının hukuki değil, siyasi olduğunu savundu.

cumhuriyet.com.tr

İrtica ile Mücadele Eylem Planı Belgesi'nin altında ıslak imzası bulunduğu iddiası ile tutuklanan Kurmay Albay Dursun Çiçek'in oğlu Deniz Çiçek, "Balyoz iddianamesinin İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edilmesi sonrasında alelacele, mesai saati bitiminde çıkarılan tutuklama emrinin ne kadar siyasi olduğu, hiçbir hukuki altyapısının olmadığı iddianame yakından incelendiğinde ortaya çıkıyor" dedi. Konuyla ilgili detayları ve belgeleri https://dursuncicek.wordpress.com/ adresli blogda açıkladığını belirten Çiçek, "Temel hukuk ilkesi olan 'aynı suçtan aynı delillerle yargılanan kişilerin aynı şekilde yargılanması' gereği 102 kişi hakkında çıkarılan bu tutuklama emri ile ayaklar altına alındı" dedi. Çiçek şöyle devam etti:

"İddianamede babamın 'Akdeniz Bölgesi Müzahir Subay ve Astsubay Listesi' hazırlamakla görevlendirildiği, bunun gereği olarak da babamın bir liste hazırladığı ve listenin sonunda imza yerinde Dursun Çiçek ismi (sadece isim, herhangi bir imza yok) olduğu belirtiliyor. Delil olarak da sadece Dursun Çiçek'in isminin olduğu iki Word dosyası gösteriliyor. Birincisi, bir kişinin sadece iki dosyada ismi olduğu için sanık kürsüsüne oturtulması zaten en büyük hukuksuzluk. Dahası ciddi hiçbir delil olmamasına rağmen tutuklu yargılama emri çıkarılması sözün bittiği yer."

Hukuki koşullar değil siyasi beklentiler ön planda

Çiçek ayrıca, "Bunların ötesinde Dursun Çiçek ile tamamen aynı gerekçelerle ve aleyhinde aynı deliller kullanılarak yargılanan İstanbul Müzahir Subay Astsubay listesi hazırladığı iddia edilen Ferhat Çolpan ve Gölcük Müzahir Subay/Astsubay listesi hazırladığı iddia edilen Ümit Özcan tutuksuz yargılanıyorken Dursun Çiçek'in, tekrar ediyorum, farklı hiç bir delil olmamasına rağmen tutuklu yargılanması kanun önünde eşitlik ilkesinin de ayaklar altına alındığının ve tutuklama emri verilen 102 kişinin belirlenmesinde hukuki koşullar değil siyasi beklentilerin ön planda olduğunun en büyük kanıtı" dedi.