"Tutsak olan biz değiliz, adalettir"

Mektubunda, bir gazetede yer alan habere göre, Kılıçdaroğlu'nun kendisinin kitabını okuyor olmasından duyduğu memnuniyeti dile getiren Yıldız, 1983 yılında beri gazetecilik yaptığını belirterek, "Yeni Türkiye'yi inşa sürecinde ne yazık ki bize de böyle bir bedel kesildi. Şuna inanın; tamamen gazetecilik faaliyetimiz yargılanmak ve bizler üzerinden dışarıda kalanlara 'ayağınızı denk alın' mesajı verilmek istenmektedir" dedi.

Mevcut yasalara riayet edilmediğini belirterek, "Bu kadar insanın bir tekinin bile lehinde bir tek delil olmaz mı" diye soran Yıldız, savcıların yasanın açık hükmüne rağmen bunu görmezden geldiği gibi işlerini de kendilerine yaptırdıklarını belirtti. Bilgisayarına yüklenen "sözde talimatların" ne zaman, nasıl gönderildiğinin bulunmasını istediğini ancak ilgilenilmediğini ifade eden Yıldız, "O işi de ben yaptım ve gördüm ki, oyun sadece bizim üzerimize kurulmamış. Buradan da CHP'ye vurulmak istenmiş. Zira bana gönderdikleri o sözde talimatları, CHP'li milletvekillerinin adreslerini kullanarak gönderdikleri gördük" dedi.

Adalet Bakanı Sadullah Ergin'in, CHP'nin uzun tutukluluk süreleriyle ilgili yasa teklifine ilişkin değerlendirmesine de tepki gösteren Yıldız, "Benim gazeteciliğimi, tecavüzcü, asker katili ile aynı kefeye koyan, bunun ayrımını yapamayanlar mı 'adalet' dağıtacak?" dedi.
 

"Bu çalınanları bana kim verecek?"

Adaletin "zulmün temeli" olduğunu, mahkemelerin davaları değil, davaların mahkemeleri yargıladığı bir sürecin yaşandığını ifade eden Yıldız, "Keşke kendi şereflerine büyük bir kıskançlıkla sahip çıkanlar, aylardır yaptığım müracaatlara, 'Benim suçum ne? Bunu söyleyecek bir babayiğit arıyorum, neden tutukluyum?' sorularıma cevap verip benim de şeref ve haysiyetimi, en temel hak olan özgürlüğüme sahip çıkabilselerdi" dedi. Yıldız mektubuna şöyle devam etti:
"Tutsak olan biz değiliz adalettir. O yüzden bizlerden önce onun kurtarılması elzemdir. Kaybedilen her şey yerli yerine konabilir, ama adaletsizliğin tahribatı nesiller boyu sürer. 'Adalet kız' aynen Ebu Garip hapishanesinde tecavüze uğrayıp "Beni kurtarın, intihar edeceğim' diye feryat eden Nur Hanım gibi feryat ediyor. Silivri'de benim, eşimin, oğlumun doğum günü geçti. Anneler günü geçti. İki dini bayramı, bir Cumhuriyet Bayramını göremedim, çaldılar. Yeni yıla da Silivri'de gireceğiz büyük ihtimalle. Bu çalınanları bana kim verecek? Var mı bunu cevaplayacak biri? Benim şerefime kim sahip çıkacak, kim özer dileyecek?

Sayın Genel Başkanım, size bir kez daha teşekkür ediyor, 'Adalet Kızı' kurtarma mücadelenizde başarılar diliyor, yeni yılınızı şimdiden kutluyorum. En içten sevgi ve saygılarımla. Özgür olun, özgür kalın."