Türk'ten 'soykırım' iddiası

DTP, İmralı'da bulunan teröristbaşına yönelik işkence iddiaları nedeniyle Diyarbakır'da toplandı. DTP Genel Başkanı Ahmet Türk, burada yaptığı konuşmada, "1980 askeri darbesi hem Kürt halkı için hem de Türkiye için soykırıma neden oldu. PKK bu ortamda doğdu ve büyüdü bu bir gerçektir" açıklamasında bulundu.

cumhuriyet.com.tr

DTP Genel Başkanı Ahmet Türk İmralı’da bulunan teröristbaşına işkence yapıldığı iddialarını hatırlatarak, İmralı Cezaevi’ne DTP’nin de içinde bulunduğu bir heyet gönderilmesini istedi. Türk, “İmralı Cezaevi sistemi ve uygulanan tecride son verilmelidir. Sosyal ve siyasal yaşama dahil olabileceği bir ortama yaratılmalı ve onur kırıcı davranışlardan vazgeçilmelidir" dedi. Türk, “1980 askeri darbesi hem Kürt halkı için hem de Türkiye için soykırıma neden oldu. PKK bu ortamda doğdu ve büyüdü bu bir gerçektir” diye konuştu.

DTP, İmralı’da bulunan teröristbaşına yönelik işkence iddiaları nedeniyle Diyarbakır’da toplandı. Toplantıya DTP Genel Başkanı Ahmet Türk, Eşbaşkan Emine Ayna, Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir, DTP milletvekilleri, belediye başkanları, MYK ve PM üyeleri katıldılar. Toplantıda şu sivil toplum kuruluşları da bulundu: Mezopotamya Kültür Merkezleri sanatçıları, Barış Anneleri İnisiyatifi, KESK Genel Sekreteri Emirali Şimşek, bölge şube başkanları, Diyarbakır Demokrasi Platformu'nun üyeleri Ortak basın açıklaması DTP Genel Başkanı Ahmet Türk tarafından okundu.

Türk, Türkiye Cumhuriyeti kurulduğundan bugüne kadar en temel sorunun ‘Kürt sorunu’ olduğunu belirterek, “1980 askeri darbesi hem Kürt halkı için hem de bir bütün Türkiye için eşi benzeri görülmemiş siyasi, sosyal ve kültürel soykırıma neden oldu. PKK, bu darbeye hazırlık ve soykırım ortamında doğdu büyüdü“ diye konuştu.

Bugün tam bir kaos ortamı yaşandığını belirten Türk şunları söyledi: “Bugün Türkiye’de kavramlar tanımlarını kaybetmiş durumda. Yaşamdan, yaşayarak çözmekten bahsetmek şiddete teşvik sayılıyor. Ölümden, öldürmekten dem vurmak idealize ediliyor. Şu açıkça görülmelidir; bu uygulamalar nedeni ile Kürtlerin bu konudaki bütün ısrarına ve irade beyanına rağmen, ortak yaşam olanakları ve demokratik siyaset yapma koşulları ortadan kaldırılıyor. Türkiye mozaiği bölünme noktasına götürülüyor. Bu sonuçların bütün sorumluluğu başta Başbakan Recep Tayyip Erdoğan olmak üzere AKP hükümetinindir.”

 

Yavaş yavaş öldürülmek isteniyor

Kendilerini Diyarbakır’da toplayan nedenin İmralı’da bulunan teröristbaşına uygulanan "fiziksel şiddet” iddiaları olduğunu vurgulayan Türk, teröristbaşının 2006 yılından bu yana yavaş yavaş zehirlenerek öldürülmek istendiğini öne sürdü. Türk, şöyle konuştu: “Bugün yönelimler fiziksel şiddet boyutuna çıkarılmıştır. Bir sonraki adım ne olacak? Saldırıyı yapan bir görevlinin de belirttiği gibi, ölüm mü? Abdullah Öcalan’a dönük geliştirilen her türlü politikanın Kürt halkına yönelik olduğunu, oradaki en ufak onur kırıcı, irade kırıcı uygulamanın Kürtlerin onur ve iradelerini kırmaya yönelik olduğunu hepimiz biliyor ve görüyoruz. Kürtlerin iradesi olarak gördüğü ve her türlü saldırıda, anında refleks göstererek iradesini beyan ettiği Sayın Abdullah Öcalan’a yapılan bu uygulama gayri insani, gayri ahlaki ve gayri hukukidir. Düşmanına bile saygı gösterilmesi sosyal ve siyasi etik gereğidir. Bundan yoksun olanlar kendilerine gösterilecek saygıdan da yoksun kalırlar.“

 

Herkesi dikkatli olmaya çağırıyoruz

Kürtlerin Öcalan’a ilişkin yapılan açıklamalara güvenmediğini kaydeden Türk, İmralı’ya DTP’nin de içinde olduğu bir heyet gönderilmesini istediklerini bildirdi. Türk şunları kaydetti: “Buradan herkesi dikkatli olmaya ve böylesi tehlikeli oyunlardan vazgeçmeye çağırıyoruz. Kürtler 80 yıllık uygulamalar nedeni ile bugün PKK lideri Abdullah Öcalan’a ilişkin yapılan açıklamalara güvenmiyor. Bizler de açıklamaları samimi bulmuyoruz. Çözüm için öncelikle şiddet politikalarından ve siyasi literatüre hakim olan şiddet dilinden vazgeçilmelidir. İmralı cezaevine biran önce DTP’nin de dahil olduğu bir heyet gönderilmeli, İmralı cezaevi sistemi ve uygulanan tecride son verilmelidir. Sosyal ve siyasal yaşama dahil olabileceği bir ortam yaratılmalı ve onur kırıcı davranışlardan vazgeçilmelidir. Buradan herkesi bu uygulamaların yaratacağı sonuçları görmeye ve buna göre daha sağduyulu ve çözümleyici yaklaşmaya çağırıyoruz.”

 

Başbakan çöp siyasetini bıraksın

Türk, ortak basın açıklamasında, gazetecilerin soruları üzerine dün Diyarbakır’da bulunan Başbakan Erdoğan’ın “Diyarbakır’ı çöp götürüyor” şeklindeki sözlerine “Başbakan bıraksın artık çöp siyasetini” karşılığını verdi.

 

"AKP'nin sığınacak limanı yok"

DTP Genel Başkanı Ahmet Türk, AKP’nin Diyarbakır’da ciddi oranda oy kaybına uğradığını söyleyerek, kamuoyu araştırmalarında DTP’nin Diyarbakır'daki oy oranının yüzde 65 olduğunu ifade etti. Türk, “Yaşanan süreç sonucunda, AKP’nin sığınacak bir liman olmadığını Diyarbakır halkı da tüm Kürt halkı da bölge halkı da görmeye başladı. Keşke elimiz kırılsaydı da oy vermeseydik diyen insanlara rastlıyoruz” dedi. DTP Genel Başkanı Türk, CNN Türk’te gazeteci Gürkan Zengin’in sorularını yanıtladı. DTP’nin bir misyon partisi olduğunu ve misyonlarının iktidara gelmek olmadığını ifade eden Türk, şunları söyledi: “Toplumsal realiteyi dile getiren demokratik yöntemlerle çözümü arayan bir misyona sahibiz. AKP yıllardan beri süre gelen nizam partileri dışında farklı bir parti olduğu mesajını hep vermeye çalıştı ve ‘ben gelirsem sorunu çözerim’ dedi. Böyle bir söylemi bölgede gündemde tuttu. Tabiatında bütün yaşanan süreçte AKP’nin sığınacak bir liman olmadığını Diyarbakır halkı da tüm Kürt halkı da bölge halkı da görmeye başladı. Sorunun demokratik yöntemlerle çözümü konusunda hiçbir proje ortaya koymadığını gördü.” Türk, “AKP oylarında gerilime mi olur?” şeklindeki soru üzerine, “Tabi bakın, esnaf ve vatandaşlarla konuştuğumuzda ‘keşke elimiz kırılsaydı da oy vermeseydik’ diyen insanlara rastlıyoruz. DTP’nin bu süreçte çok güçlü bir sonuçla seçimlerde başarılı olacağına inanıyorum” dedi. DTP’nin Diyarbakır’daki oy oranının yüzde 65’lere çıktığını söyleyen Türk, Başbakan Erdoğan’ı eleştirdi. Türk sözlerini şöyle sürdürdü: “Sayın Başbakan bu bölge insanlarının tepkilerinin eylemlerinin üzerinde durması gerekirken, seçim hesabı yaparak bu meseleyi gündeme getirmesi anlaşılabilecek gibi değil. Biz isterdik ki Başbakan bölge halkının kültürel, kimliksel talepleri birlikte yaşamanın koşullarını sevgiyle insanların kucaklaşmasını sağlayacak bir proje gündeme getirseydi ve sivil yöntemlerle bu sorunun çözümü konusunda hedefler ortaya koysaydı. Ama Sayın Başbakan bugüne kadar farklı farklı söylemlerle adeta ne yapacağını bilmeyen ve güvenini kaybetmiş bir konumda olduğunu ortaya koydu.” Türk, “Gerçekten Öcalan’ın İmralı’da kötü muameleye tabi tutulduğuna inanıyor musunuz?” sorusunu ise şöyle yanıtladı: “Avukatlarıyla yaptığı görüşmelerde maruz kaldığı kötü muameleyi ortaya koyuyor. Ayrıca bunun çok da büyütülmemesi gerektiğini açıkça ifade ediyor. Şimdi böyle bir şey yokken bunu gündeme PKK’nın getirdiğini söylemek bazı şeyleri örtbas etmeye yöneliktir."

 

"Kürt sorunu yok, terör sorunu var derseniz sorun çözülmez"

"Biz başından beri şunu söylüyoruz, eğer kendi yurttaşınızın sorununu diyalog oluşturarak uzlaşarak çözmezseniz başka yerde sorun aramayın. Böyle bir projeyi önümüze koymadığınız taktirde hiç kimsenin etkili olma şansı da olmaz. Biz bugün gerçekten bu sorunun diyalogla, uzlaşıyla, tartışarak çözülmesi konusunda bir ortak akıl ortaya çıkmasını istiyoruz. Şunu görüyoruz bu sorunun çözümü o kadar zor değil. Buradaki talepler meşru taleplerdir. Türkiye’nin bütünlüğü içinde sorunun çözümünü esas alan, bir sivil yaklaşımdır. Sorunu görmezden gelirseniz, Kürt meselesini terörize ederseniz, Kürt meselesi yok terör sorunu var derseniz bu sorunun çözümü olmaz.”