"Türkiye'yi yönetenler kendine gelsin"

CHP Antalya Milletvekili Deniz Baykal, ''Türkiye kendini ciddi şekilde sorgulamalıdır. Tüm kurumlar buna dahildir. TSK da dahil olmak üzere...'' dedi.

cumhuriyet.com.tr

CHP Antalya Milletvekilleri Deniz Baykal, Osman Kaptan, Arif Bulut ve Yıldıray Sapan ile Antalya Gazeteciler Cemiyeti'ni (AGC) ziyaret etti.

AGC Başkanı Mevlüt Yeni ile sohbet eden Baykal, daha sonra gazetecilerin sorularını yanıtladı.

Deniz Baykal, Türkiye halkının Afyonkarahisar'daki cephaneliğin infilak etmesiyle çok büyük bir faciayla daha karşı karşıya kaldığını ifade ederek, şehitlerin yakınlarına başsağlığı diledi.

Olayın tüm ayrıntılarıyla ortaya çıkarılması gerektiğini belirten Baykal, ''Konuyla ilgili soru işaretleri var. Gece bir patlama olduğu anlaşılıyor. Bu konu normal şartlar altında ortaya çıkabilecek tesadüfi bir olayla ilgilidir ya da değildir. Tesadüf ise bu çok vahim. Bir kazaysa bunun sorgulanması lazım'' dedi.

Nasıl ortaya çıktığı ve bir daha böyle bir kazanın olmaması için tedbirlerin alınması gerektiğini vurgulayan Baykal, tedbirlerin şimdiye kadar neden alınmadığının sorgulanması gerektiğini, bunun halkı tedirgin eden olayların bir uzantısı olma ihtimali varsa bunun çok daha farklı bir olay olduğunu kaydetti.

"Türkiye kendini ciddi şekilde sorgulamalı"

Baykal, Suriye'de düşen uçağı da dahil Türkiye'deki birçok konunun aydınlatılması gerektiğini belirterek, ''Türkiye'yi yönetenler bir silkinsin, kendine gelsin. Türkiye kendini ciddi şekilde sorgulamalıdır. Tüm kurumlar buna dahildir. TSK, terörle mücadelede kullanılan askeri yöntemler dahil olmak üzere... Her gün 70 milyon ölüyoruz, yeter artık, buna bir çare bulmak lazım'' diye konuştu.

Bir gazetecinin ''CHP ve yeni CHP olmak üzere bir bölünme varmış gibi görünüyor. Yönetim ile örgüt arasından bir iletişim kopukluğu var mı?'' sorusu üzerine Baykal, şunları söyledi:
''Siyasi partilerin çeşitli organları vardır. Burada önemli olan herkesin el ele çalışmasından ziyade herkesin parti ilkeleri ve programı doğrultusunda olabildiğince çalışmasıdır. Hepimiz görevliyiz, hepimizin parti bilinci var. O sorumluluk duygusuyla üzerimize düşeni yapıyoruz. Kimse el ele çalışmak zorunda değil. Herkes ayrı çalışabilir, önemli olan ne için çalıştığımızdır. Kimseyi hücreye yerleştirmeye çalışmayın. Partinin bütünlüğü, fiziksel beraberlikle ölçülmez, ideolojik ve siyasi beraberlikle ölçülür. CHP, dün kurulmuş bir parti değil, Türkiye Cumhuriyeti'nin tarihiyle özdeş, Milli Mücadele ruhunun içinden şekillenmiş, Türkiye'nin geleceğine ışık tutan referans kurumlardan biridir. CHP'yi böyle görmek lazım. Kimsenin CHP'nin 'ana çerçevesiyle' ilgili herhangi bir tereddütü zihninde taşıması için bir neden yoktur. CHP, kişilerin, zamanların, konjonktürlerin ötesinde temel bir zihniyeti, anlayışı ortaya koyan bir kurumsallaşmanın adıdır.''

Baykal, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın partisinin grup toplantısındaki 'Biz yargıya gerekeni söyledik' sözlerinin dikkatini çektiğini ifade ederek, ''Bu, bir dil sürçmesi midir, talimat başka bir merciye mi verilmiştir. Önümüzdeki günlerde ortaya çıkacaktır'' diye konuştu.

Twitter ve Facebook hesabı olmasa da adına başkalarınca açılmış birçok internet sayfası ve hesabı olduğunu dile getiren Baykal, bu hesapların bazılarının ''hack''lendiğini ve altına 'Biji Apo' yazıldığını söyledi.

Yerel seçimlerin öne alınması çalışması

Deniz Baykal, yerel seçimlerin 2013'e alınacak gibi göründüğünü, ama iktidarın siyasal çıkarlarına göre seçim takviminin her defasında ele alınmasının uygun olmadığını kaydetti.

Türkiye'nin yeni bir seçim sürecine girdiğini belirten Baykal, hükümetin başta Suriye politikası olmak üzere dış politikadan teröre kadar her alanda başarısız olduğunu, hükümetin politikalarının halkta hayal kırıklığı yarattığını söyledi.

Baykal, şöyle dedi:
''2013'de yerel, takvim değişmezse 2014'de Cumhurbaşkanlığı ve 2015'de de genel seçimler var. Türkiye şu anda çok ciddi gerilimler yaşıyor. Siyasi hayatın çok ciddi sürprizlere açık olduğunu görmeliyiz. Herkesin zihni bir süre öncesine kadar rahattı. Son ve bir önceki seçimdeki oy dağılımı devam edecek gibi bir bekleyiş vardı. Şimdi toplumda çok ciddi hayal kırıklıklarının, karamsarlığın, umutsuzluğun yerleşmekte olduğunu gösteren işaretler alıyoruz. 'Güvendiği yere kar yağmış' da ne yapacağını şaşıran bir seçmen tablosu görmeye başladık. Vatandaş arayış içinde gibi gözüküyor.''

Deniz Baykal, Türkiye'de hukuk, özgürlükler, sosyal ve demokratik haklar konusunda erozyon yaşandığını, geçmiş kazanımların zarara uğratıldığını ifade ederek, buna gazetecilerin kazanılmış haklarının da dahil olduğunu söyledi.

AGC Başkanı Yeni de Afyonkarahisar'daki patlamada hayatını kaybeden askerlerin yakınlarına başsağlığı dileyerek, Antalya'daki yerel gazetelerin yardımıyla tüm cemiyet üyelerinin teröre karşı tavır aldıklarını ifade etti.

Yeni, meslektaşlarının sıkça dillendirdiği yıpranma konusuna değinerek, ''Gazeteciler yıpranıyor, rehin alınıyor, savaş bölgesinde hayatını kaybedebiliyor. Yıpranmadıklarını söylemek bize hakaret olur. Bu konu mecliste gündeme geldiğinde desteğinizi bekliyoruz'' dedi.