"Türkiye'yi dolaştın da ne yaptın?"
DSP Genel Başkanı Zeki Sezer katıldığı bir toplantıda, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ı ve hükümeti eleştirdi. Türkiye'de yaşanan krizin küresel kriz değil 'Tayyip krizi' olduğunu söyleyen Sezer, Erdoğan'ın büyüklere masallar anlatıp, pembe tablolar çizdiğini söyledi. Türkiye'yi adım adım dolaştığını söyleyen Erdoğan'a 'dolaştın da ne yaptın?" diyen Sezer, CHP'yi de eleştirdi.
cumhuriyet.com.trDSP Genel Başkanı Zeki Sezer, partisinin Bursa büyükşehir ve ilçe belediye başkan adaylarının tanıtımı nedeniyle BUTTİM Konferans Salonu'nda düzenlenen törende yaptığı konuşmada, Türkiye'nin yangın yeri haline geldiğini söyledi.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın büyüklere masallar anlattığını, pembe tablolar çizdiğini, her şeyin güllük gülistanlık gittiğini söylediğini belirten Sezer, şöyle konuştu:
''Başbakan kendi döneminden öncekine göre bugün 'Türkiye'nin, Türk insanının zenginleştiğini' söylüyor. Aslında doğruyu algılayabilecek durumda da değil. Hayal dünyasında, başka bir dünyada yaşıyor. Sözüm ona millet halinden memnun, ekonomi tıkırında, işsizlik yok. Kriz ise hamdolsun teğet geçti. Türkiye'de yaşadığımız küresel kriz değil. Bunların 6 yıllık beceriksiz yönetimlerinin, yanlış uygulamalarının, politikalarının sonucu 'Tayyip krizi' bugün yaşadığımız. Dışarıdan küresel bir kriz dayatması da var. O Türkiye'ye mayıstan sonra gelecek. Biz hala Recep Tayyip krizinin içindeyiz. Mayıstan sonra eyvah ki eyvah. Tedbir alsınlar diye söylüyorum. Tedbir almak bir yana krizi algılayabilmiş değiller.''
Sezer, Bülent Ecevit'in sonsuza kadar gurur ve ışık kaynakları olacağını ifade ederek, 'Bize ışığımızı, dinimizi, imanımızı, kültürümüzü öğretmeye çalışanlar, hatta Atatürk'ü, laikliği öğretmeye çalışanlar var ya onlara sesleniyorum; Biz ışığımızı Hacı Bektaşi Veli'den, Mevlana'dan, Yunus Emre'den, büyük Atatürk ve Ecevit'ten aldık. Sizden öğrenecek değiliz'' diye konuştu.
"Dolaştın da ne yaptın?"
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın dünyayı ve Türkiye'yi adım adım dolaştığını söylediğini hatırlatan Sezer, Başbakana ''Dolaştın da ne yaptın?'' diye sordu.
Sezer, bu ziyaretler sırasında bol bol memleketin kaynaklarının harcandığını, başka ülkelerin devlet adamları ve yöneticileriyle gelenek dışı, diplomat alınmaksızın gizli görüşmeler yapıldığını ileri sürdü.
Görüşmelerde neler yapıldığının, hangi pazarlıkların gündeme gelindiğinin sonradan anlaşıldığını dile getiren Sezer, şöyle devam etti:
''Onlar sana iktidarda kalman için destek verdiler de sen onlara ne verdin? Çiftçiyi batırdın, satılmadık malımızı mülkümüzü, kurumumuzu, fabrikamızı bırakmadın. Kriz geldi satılacak bir şey kalmadı. Ama Unakıtan buldu. Şimdi de Milli Piyango'yu satmaya kalkıyor. Şimdi ABD'de, Allah şifa versin. Allah şifa versin de biraz da akıl, fikir versin. Krizden çıkışın reçetesi olarak Milli Piyango'yu satmaya kalkıyor. Satılmadık neyimiz kaldı? Bu kadar dışa bağımlı ekonomik yapıya ulaşan ülkelerin siyasal bağımsızlığı mümkün değil. Türkiye üzerinde oynanan oyunları görmeliyiz.''
Türkiye'yi şimdi başka yollarla pazarlayanların, çiftçiyi, milleti azarlayanların, satılmadık bir şey bırakmayanlara bir sözü olduğunu söyleyen Sezer, ''29 Mart'ta bu millet sizin yüzünüze şamarı indirecek. Ekonomiyle siyaset birbirinden çok da uzak değil. Ülkenin işi zor, ama bu hükümetin işi seçimlerde daha da zor'' dedi.
Ana muhalefet partisine eleştiri
Sezer, 22 Temmuz seçimlerine katılmadıklarına da değinerek, oy bölmekle suçlanmamak için o seçime girmediklerini ve o günün siyasi koşulları gereği bunu yaptıklarını ifade etti. Sezer, şöyle devam etti:
''Oyları bölerler diye kampanyalar yapılıyor. Kurulduğumuz günden beri bu yapılıyor. Bu, Ecevit'e de yapıldı, şimdi de bana yapılıyor. Her seçim dönemi, AKP'nin değirmenine su taşıyan Baykal'ın CHP'sini mi ayakta tutacağız? Bugün AKP yerelde ve genelde iktidarda ayakta durabiliyorsa onu ayakta tutan sözüm ona ana muhalefet partisinin genel başkanı 'sözüm ona diyorum çünkü ben ona ebedi muhalefet partisi genel başkanı diyorum', halka güven vermeyen, halka tepeden bakan kendi gücüne güvenmeyip, 'DSP seçimlere katılmasa da bana ekmek çıksa' diye düşünen, ama milletten hiçbir zaman iktidar vizesi alamayan sözüm ona ana muhalefet partisi ve onun genel başkanını mı ayakta tutacağız. Biz birilerini ayakta tutmak için değil, Türkiye'yi, Türk insanını ayakta tutmak için yola çıktık.''
Başbakan Erdoğan'ın sürekli Deniz Baykal'a çattığını ifade eden Sezer, bunun bir iletişim tekniği olduğunu savundu.